Birçok kişi dünkü yenilgiyle beraber bir nebzede olsun karamsarlığa düşmüş olabilir.Ancak ben öyle düşünmüyorum.Bana göre bu takımın tek ihtiyacı 3-4 maç istikrarlı bir ilk 11 ile sahaya çıkmak..

Geçenlerde yazdığım yazıda da belirtmiştim ve burada da vurgulamak istiyorum.Eğer 4-4-2 oynamak istiyorsan bu takımda tahtaya ilk önce Elmander'in ismini yazacaksın.İstediği kadar formsuz olsun istediği kadar kötü olsun.En verimsiz zamanında bile 11-12 km koşan bir adam senin orta sahanın verimini artırır.Çift forvetin getireceği savunma zaaflarını kapatır.Hiçbir şey yapmasa da en azından rakip savunma tandemini yıpratır.Bu sayede 65-70'den sonra yapacağın hamlelerle rakibe öldürücü darbeyi indirme şansın olur.Bu yüzden üst üste 3-4 maç boyunca özellikle Elmander'in olduğu sabit bir ilk 11 ile sahaya çıkması durumunda Galatasaray için ben işlerin düzeleceğine inanıyorum.

Bazıları takımımızın tek forvete dönmesi gerektiğini düşünüyor olabilir.Ancak tek forvet oynamak bize uzun vadede hiçbir şey kazandırmaz.Başarı, sistem değiştirmeyle değil,var olan sistemi mükemmelleştirmeyle kazanılır.Ki uzun yıllar sonra geçen sezon ilk kez takımımız 4-4-2 sistemi ile kendine ait bir futbol karakteri kazandı.Bunu bir kalemde silip atmak ne derece doğru olur bunu kendimize sormalıyız.

Bu nedenledir ki;biz sistemi değiştirmekten öte,sisteme uyumlu oyunculara ayrıcalık sağlayarak tekrardan düzlüğe çıkabiliriz.Yine geçen yazıda bahsetmiştim ama takımın omurgası Semih-Dany, Selçuk-Melo, Elmander-Umut ile oluşmalı. 4-4-2'yi işleteceksek bu omurga hep oynamalı.Burak Yılmaz TS'de 33 gol atmış olabilir. 100 tane de gol atsa önemli değil. Şu an bu sistemin gerektirdiği özellikleri kavrayabilmiş değil.Bizim için fazladan fazlaya lüks.Ve dikkat edin Burak-Umut ikilisi ne zaman oynasa Umut nerdeyse sahada yok.Birde Elmander-Umut oynarken ki Umut'un performansını gözünüzün önüne getirin,ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız.Ben Burak kötü oyuncu demiyorum.Sadece bu sistem için lüks.Dün yediğimiz ilk golde de savunma hatası var gibi görünebilir ama o golü yememizin asıl nedeni pozisyonun en başında fantazi yaparak topu arkasındaki adama bırakan Burak'ın çıkarken top kaybetmemize sebep oluşudur.Ki bunu maç içerisinde o kadar çok yaptı ki,resmen milyonlara kan kusturdu! Şu an bu takımın ilk 11'in de kesinlikle oynamamalı.

Elmander-Umut ikilisi beraber oynarken ikisi de pozisyona giriyorlar,devamlı oyunun içindeler.Ama partnerlerden birisi Burak olduğu zaman yanındaki isim her kimse sahada adeta kayboluyor.Hatta Selçuk-Melo'nun bu formsuz görüntüsünde de Burak'ın sisteme aykırı duruşunun fazlasıyla etkili olduğunu düşünüyorum.Maça Umut-Elmander ile başlarsın,eğer ki golü bulamazsan 65-70 de Burak'ı sahaya sürersin,yıpranmış defans üzerinde etkili olur. (Bkz. Galatasaray-Bursa maçı, Bkz.Bjk-Galatasaray maçında ki tartışmalı penaltı,Bkz.Antalya-Galatasaray maçında daha ilk yarıda kopan maçta ikinci yarı oyuna girip sahada cirit atması) Yani kısaca Umut-Elmander ikilisinin yıprattığı maçlarda sonradan oyuna girip tehlikeli olabiliyor ancak ilk 11'de şu ana kadar hayal kırıklığı.Akhisar maçını buna saymıyorum,kimsenin de o maçı ölçü alacağını zannetmiyorum.

Birde duran top kaosundan bahsetmek istiyorum.Ne zaman frikik kazansak topun başında Emre Çolak..Yeminle gına geldi! Hakikaten bu sezon Selçuk'a bu takımda rahat yok anlaşılan..Korner olur Emre Çolak,frikik olur Emre Çolak..Biraz uzak mesafe olur Burak gelir salça olur..Biraz daha uzak mesafede hemen Hamit hemen orda biter..E yeter be kardeşim bırakında şu adam duran topların sorumluluğunu alsın.Adamı formsuz diye eleştiriyoruz ama adamın her işine de burnunuzu sokarsanız adam da paralize olur.Belki duran toptan 1-2 asist yapsa morallenecek,tekrardan dizginleri ele alacak ama yok.Ne de olsa bizim takımda salça olan çok! Fatih hocanın artık şu kaosu tamamen bitirmesi gerekir.Yoksa bu basit görünen olay,yakın zamanda başımıza iş açabilir.

Sonuç olarak bu takımda Muslera,Eboue,Semih,Dany,Hakan,Hamit,Selçuk,Melo,Elmander ve Umut'un yerlerinin garanti olduğu,sadece Amrabat mı Emre mi sorusunun sorulduğu bir ilk 11'imiz olmalı artık.Ve bu ilk 11 üst üste 3-4 maç istikrarlı şekilde oynamalı.Takımın koordinasyonu ancak bu şekilde sağlanabilir ve 4-4-2 sistemi bu sayede işlenir kılınabilir.

Kendi naçizane teknik görüşümü aktardıktan sonra, "vah öldük,vah bittik" şeklindeki karamsar düşüncelere kesinlikle katılmıyorum.Şu geride kalan 2 maçta 6 puan alsak sizce sürpriz olur muydu? Hiçte olmazdı ama 2'de 0 çekmek hakikaten mucize..Sonuçta kaybettiğimiz maçlarda bile nerdeyse tek kale top oynuyoruz.Ancak gole gidemeyişimizin sebebini zaten yukarıda belirttim.Bu takım Cluj'u yendiği anda Cluj ile puanları eşitlemiş olacak.Ayrıca şu futbol fakiri Braga'nın üst üste 2 Manchester maçından kaç puan almasını bekliyorsunuz bilemiyorum.Biz futbolun doğrularını yaptığımız sürece,sistemi işlenir kıldığımız sürece goller ve galibiyetler de gelecektir.Bu söylediklerim Polyannacılık gibi anlaşılmasın.Hepimiz maçları izliyoruz ve görüyoruz.Burada anahtar Fatih hoca.Bu rotasyon ısrarından ve Burak Yılmaz'ı ilk 11'de kullanma düşüncesinden vazgeçerse hem ligde hem Avrupa'da sabit bir 11'i oturtabilirse güzel günler bizi bekler.

Bunun yanında ligde 6 maçta 13 puanla zirvedeyiz.Bjk deplasmanı ve Bursa maçlarını geride bırakmışız.Bununla beraber şu an zirvedeki rakipler Kasımpaşa ve Ordu maçlarını da atlatmışız.Önümüzde Fb maçına gelene kadar ligin vasat ve vasat altı takımlarıyla oynayacağımız 10 maç var.Eğer bu koordinasyon sağlanırsa üst üste 10 maçta 30 puan alabilmemiz bence mümkün.Bu sayede 16.haftadaki fb maçında öldürücü darbeyi indirip zirvede daha ilk yarı sonunda tek başımıza kalma şansımız olduğunu düşünüyorum.Bunlar hakikaten Polyannacılık değil.Kolay olmadığının tabiki farkındayım ama biraz düşününce bana mantıksız gelmiyor.Yeter ki biz futbolun doğrularını uygulayalım,gerisi kendiliğinden gelecektir.Şu eleştirdiğimiz haliyle bile her maç tek kale oynayan takımımızın potansiyeli bunlara fazlasıyla yeterlidir.

Tüm renktaşlara sevgilerimle...