2011-2012 sezonunu, Türkiye Kupası ve Cumhurbaşkanlığı kupası şampiyonu, Türkiye Kadınlar Basketbol Ligi finalisti ve Euroleague 5. si olarak tamamlayan Galatasaray, sezonu istediği noktada bitiremeyince teknik ve idari kadroda değişikliğe gitti. Tabii ki kadroda da önemli değişiklikler yaşandı.

Öncelikle son 2 sezonda takımımızı çalıştıran, ancak istenilen başarı elde edilmeyince sözleşmesi uzatılmayan Ceyhun Yıldızoğlu yerine 90'lı yılların sonlarında Galatasaray'ı çalıştıran, şampiyonlukların yanı sıra Euroleague'i 3.sırada tamamlayan takımımızın baş antrenörü olan Ekrem Memnun tekrar göreve getirildi. Ekrem Memnun’un yardımcılığını ise 1992-2001 yılları arasında Galatasaray formasını başarıyla taşımış, o takımda kaptanlık yapmış Kaptan-ı Derya yani Derya Özyer getirildi... Sezona farklı bir yapılanma ve büyük umutlarla giren Galatasarayımız, öncelikle son 7 sezondur şampiyonluğu kaptırdığı ezeli rakibi Fenerbahçe'den pivot Nevriye Yılmaz'ı yeniden renklerine bağlayarak büyük bir sükse yarattı. Nevriye Yılmaz hiç kuşku yok ki kağıt üzerinde ve parkede şu anda Türk Kadın Basketbolu tarihinin en önemli oyuncusu konumunda. Bu transfer ''Galatasaray’ın artısı'' olduğu kadar ''Fenerbahçe’nin kaybı'' olarak da nitelendirilebilir. Galatasaray'ın yıllardır sorunu olan yerli şutör boşluğunu ise, sarı-kırmızılı formayı daha önce de giyen, sakatlandıktan sonra Amerika'da akademik kariyer yapan ve 3 yıldır profesyonel basketboldan uzak Şebnem Kimyacıoğlu ile doldurdu. Bu transfer kafalarda soru işaretleri uyandırsa da Şebnem Kimyacıoğlu, hazırlık turnuvalarında sergilediği oyun ve yüksek şut yüzdeleriyle bu takımda ''ben de varım'' mesajını fazlasıyla verdi. Galatasaray son yerli transferini ise, TED Ankara Kolejliler takımından geleceğin ''Birsel Vardarlı'sı'' olarak görülen Özge Yavaş'ı alarak yaptı. Özge, belki kısa vadede takıma çok büyük şeyler katmayacak ancak çok yetenekli bir oyuncu ve bu transferin gerçek önemi 2-3 sene sonra anlaşılacak. Galatasaray yabancı transferlerine de hızlı başladı, 2011-2012 sezonu tamamlandıktan hemen sonra, EuroLeague Şampiyonu olan ancak yaşadığı ekonomik kriz nedeniyle iflas eden Ros Casares Valencia takımının pivot oyuncusu Ann Wauters transferi ile başladı. Belçika'lı oyuncu kaydettiği 3218 sayı ile EuroLeague tarihinin en çok sayı atan oyuncusu konumunda. Galatasaray’ın bir diğer transferi olan Sancho Lyttle’da yine Ros Casares forması giyiyordu. İspanyol vatandaşı olan siyahi oyuncu geçen sezon pota altında ki muazzam performansıyla takımın kazandığı EuroLeague şampiyonluğunda büyük pay sahibiydi. Galatasaray son transferini ise Minnesota Lynx ile geçen sene WNBA şampiyonluğu yaşamış ve WNBA'nin en çok asist yapan 4. oyuncusu konumunda bulunan Lindsay Whalen'i kadrosuna katarak yaptı. Uzun yıllardır guard bölgesinde sıkıntı çeken Galatasaray, Lindsay Whalen - Işıl Alben - Özge Yavaş - Yasemen Saylar rotasyonu ile biraz rahatlamış gözüküyor... Galatasaray, bu sene kadrosuna kattığı kaliteli oyuncuların yanı sıra geçtiğimiz sezon forma giyen kaliteli oyuncularını da kaybetti. Geçen sene takımının sıkıştığı her yerde sorumluluk alan, gözünü budaktan sakınmayan, takımının kazandığı kupalarda hep 1 numaralı etken olan ''Otoritelere göre Dünya'nın en iyi kadın basketbolcusu'' Diana Taurasi, sezon sonunda biten sözleşmesini yenilemedi ve Rus ekibi UMMC Ekaterinburg ile anlaştı. Geçtiğimiz sezon başında Nadezhda takımından transfer edilen Tina Charles, sezon boyunca oldukça istikrarlı bir performans ortaya koydu. Oyunun hücum yönünde iyi katkı veren Charles, aynı katkıyı işin savunma yönünde gösteremeyince sezon sonunda onunla da yollar ayrıldı, ve Tina Charles Polonya temsilcisi Wisla Can-Pack Krakow ile anlaştı... Taurasi ve Charles’la beraber sezon başında takıma katılan Epiphanny Prince’de Rusya'nın Dynamo Kursk takımı ile kontrat yaparak sezon sonunda takımdan ayrılan bir diğer oyuncu oldu. Ayrıca geçtiğimiz sezon rotasyonun bir parçası konumunda bulunan Melisa Can'da Tarsus Belediyesi ile anlaşırken, Sariye Kumral ile de sözleşme yenilenmedi. Son olarak geçtiğimiz sezon özellikle EuroLeague'de katkı vermeleri için transfer edilen Egle Sulcuite, Ticha Penicheiro ve Ivanka Matic ile de yollar ayrıldı. MAALESEF, Lindsay Whalen'in takımı Minnesota Lynx ise WNBA finallerinde mücadele ettiği için o da bu maçta forma giyemeyecek. WNBA'de forma giyen oyunculardan Sylvia Fowles'ın ufak bir sakatlığı söz konusu olduğu için maçta forma giyip giymeyeceği maç günü belli olacak. Sancho Lyttle ise henüz İstanbul'a gelmedi... Maça gelecek olursak Galatasarayımız bu karşılaşmada çok dar bir rotasyon ile oynayacak. Bu sene çok şey beklenen Nevriye Yılmaz ve Alba Torrens sakat. Lindsay Whalen ise WNBA finallerinde... Fenerbahçe cephesinde ise eksik yok. WNBA'de takımları elenen Angel McCoughtry ve Cappie Pondexter takıma katıldı... Galatasaray'ın guard bölgesinde büyük sıkıntıları olacak. Özge Yavaş'ın böyle büyük bir maça henüz mental olarak hazır olmadığını, Whalen'in ise olmadığını düşünürsek tek safkan guard Işıl Alben gözüküyor. Işıl'ın da böyle büyük bir maçı ne denli başarılı oynayacağı bir yana takımı oynatıp oynatamayacağı konusunda ciddi sıkıntılar çektiği pek çok kez gözüktü. Hazırlık döneminde takımının en istikrarlı ismi Yasemen Saylar da, Işıl'ı yedekleyebilecek bir diğer isim. Fenerbahçe’nin ise bu bölgede Birsel Vardarlı - Cappie Pondexter rotasyonuyla bize karşı bir üstünlüğü olacak. Kısa pozisyonlarında Galatasaray'da Gülşah Gümüşay - Şaziye İvegin - Şebnem Kimyacıoğlu - Ayşe Cora - Özge Yavaş - Işıl Alben - Yasemen Saylar oynayacakken Fenerbahçe'de ise Birsel Vardarlı - Esmeral Tunçluer - Esra Şencebe - Olcay Çakır - Kübra Siyahdemir - Cappie Pondexter - Angel McCoughtry - Agnieszka Bibrzycka oynayacak. Ayrıca Galatasaray'ın pota altında oynayacak oyuncularının Ann Wauters'ın takıma yeni katıldığını, Sancho Lyttle'ın henüz şehre gelmediğini de belirtmek gerekir. Belki de Galatasaray’ımızın en büyük kozu olacak olan Sylvia Fowles'un ise hafif sakatlığı var ve formsuz. Son 7 WNBA maçında oynamadı... Fenerbahçe, pota altı ise iki yeni takviyeyle güçlendi. Güçlenmesi bir yana Nevin-Yasemin-Verameyenka-Matovic 4'lüsü birlikte birçok hazırlık maçı oynadı ve birbirlerini tanıyor, bu da Fenerbahçe'nin bir diğer avantajı... Galatasarayımız adına 1 diğer önemli husus ise şu anda takımda net bir şutör olmaması. Ne Işıl Alben ne Şaziye İvegin, ne Gülşah Gümüşay, ne de Şebnem Kimyacıoğlu yeterli derecede tehlike yaratabilecek istikrarda şutörler değil. Fenerbahçe'nin yapacağı alan savunmasında sıkıntı yaşamaları yüksek ihtimal. Fenerbahçe de ise Birsel Vardarlı, Esmeral Tunçluer, Cappie Pondexter - oynarsa Agnieszka Bibrzycka - zaman zaman Kübra Siyahdemir ve Esra Şencebe bu dış atışları rahatlıkla kullanabilecek oyuncular. Toparlayacak olursak bu karşılaşmada Fenerbahçe'nin kadro olarak daha üstün olduğunu ve Galatasaray'a göre birbirini daha iyi tanıdığını düşünüyorum. Galatasaray'da ise bu sene bir çok değişiklik yaşandı. Üstüne talihsiz sakatlıklar ve her şeyden önemlisi, takımın 1 numarası olmayacak... Tüm bu etkenleri göz önüne aldığımızda Fenerbahçe’nin bir adım önde olduğunu söylemek güç olmaz ancak bu bir derbi ve yeni sezon öncesi prestij için oldukça önem taşıyan bir kupa maçı. Bekleyelim görelim ve birbirinden kaliteli oyuncuların kıyasıya mücadelesinin tadını çıkaralım...