Bu takım dünkü maçla birlikte 11.resmi maçını oynadı.Peki biz Hamit'i,Selçuk'u,Melo'yu eleştiriyoruz da,bu takımda geçen seneden bu yana 1 gram ilerleme kaydeden oyuncu yok..

En başta Muslera'dan başlayayım.

Kendisi gerçekten değişilmez bir oyuncu..Aldığı para da sonuna kadar helal olsun.Hatta bizde argoda bir kelime vardır "....... yesinler" şeklinde laflar bile ediyoruz kendisi için.Ama 11 maç olmuş bu takım 17 gol yemiş yine de Muslera'yı konuşmuyoruz.Kimse kusura bakmasın da Türkiye'ye geldiğinden beri ilk kez dün çok sinirlendim Muslera'ya! Nedir bu halin yahu!

Resmen kaleyi bulan her şut gol olmaya başladı. E savunmaya yükleniyoruz,orta sahaya yükleniyoruz ama Muslera'da ki düşüşte az buz değil..Hani sadece bizde gol yese ona da lafım yok. Uruguay Milli Takımı ile çıktığı 3 resmi maçta 12 gol yemiş bu da mı tesadüf? Hep mi savunma hatalı? 

Muslera yenebilecek golleri yediği için mi Dünyanın En İyi 10 Kalecisi arasında gösteriliyor? Hayır,tam tersine yenmesi muhtemel golleri de kurtarabildiği için bu kaleciler ilk 10'dalar.Ama şu an ki Muslera sıradan bir kaleciden farksız durumda.

Peki ya Eboue'ye ne demeli? Dünkü maç için yok 48 saatlik yoldan geldiler,yok şöyleydi böyleydi demeyin.Kaç haftadır bu halde Eboue..Dünde resmen fişi çekilmiş gibiydi.Resmen dibe vurdu.

Hakan Balta için geçen sezon küllerinden doğdu demedik mi? Peki ya bu sezon ki feci performansına ne demeli?

Emre Çolak'a ben artık birşey söylemek istemiyorum.Topu eveleyip gevelemeye devam ettiği müddetçe olduğu yerde saymaya devam edecek kendisi.Herşey bir yana 2 senedir ne şutlarını ne de ortalarını geliştirebildi.Sadece geçen sezon ki İBB maçı ve bu sezonun ilk maçında ki Kasımpaşa performanslarıyla saman alevi gibi parlamaktan öteye gidemeyecek gibi görünüyor.Kendisi saçına çizgi çektirmeye ve formanın yakasını kaldırmaya devam edebilir.Ne de olsa Twitter'da havasından geçilmiyor beyefendinin!

E bununla beraber yazının başında da söyledim.Hamit,Selçuk ve Melo'nun da hali ortada.

Peki bunca şeyden sorumlu kişi ben miyim? Yoksa siz misiniz? Veya sokaktaki simitçi mi? Devlette çalışan memur mu? Üniversiteli gençlik mi? UltrAslan mı?

Kim bunun sorumlusu?

Bu takımın teknik direktörü kimse o tabi ki...

3 hafta önce üst üste gelen Ordu ve Braga maçı sonrası yazı yazdım burada.O yenilgilere rağmen pozitiftim,takıma olan güveni tam olan bir taraftardım.

O yazıda bazı şeylerden bahsettim.Dedim ki;bu takımın tek sorunu kadro istikrarıdır.Bu eleştirdiğimiz haliyle bile takımımız tek kale top oynuyorsa,kadro istikrarını sağladığımız anda önümüze geleni duman ederiz demiştim.Herşeyden önce savunma dörtlüsü hiç değişmeden oynamalı.Ama hepsinden önemlisi bu takım çift forvet oynayacaksa Umut-Elmander ikilisi oynamalı.Burak bu takımda en fazla 65-70 den sonra oyuna girmeli demiştim.

Ha ben bunları söylerken haybeye mi söyledim? Hiçte değil.Maçları izliyorum ve yaptığım analize göre konuşuyorum.Bu takımda ne zaman ki Umut-Elmander ikilisi oynasa çok pozisyona girip iyi oynuyoruz.Atıyoruz,atamıyoruz o çok önemli değil ama çok dinamik oluyoruz.Hem Elmander hem Umut beraber oynadığında çok pozisyona giriyorlar.Birbirlerini tamamlıyorlar.

Ama biz bunları görüyoruz,bağıra bağıra da haftalardır söylüyoruz.Ancak sevgili Fatih Hocamız sağolsun Manchester maçından bu yana bir Burak sevdasıdır kaptırdı gidiyor.

Bakın ManU maçından itibaren Burak'ın ilk 11 başladığı maçlara bir göz atalım: (Akhisar maçını saymıyorum)

Manu 1-0 GS

Ordu 2-0 GS

GS 0-2 Braga

GS 1-1 Eskişehir

Gençlerbirliği 1-0 GS (İlk 45 Dakika)

Burak'ın ilk 11 başladığı 4,5 maçta attığımız gol sayısı sadece 1 !!! İnanılır gibi değil sadece tek gol atmışız.Hadi Akhisar maçını da ekleyelim,Burak Fan'larını üzmeyelim.

5,5 maçta 4 gol atmışız! Onuda geçtim sadece Akhisar'ı yenmişiz.Yani bizim burada tek maçta farkettiğimiz olayı Fatih Terim 5,5 maç sonra çözdü e bravo...

Sene başında gol atamazsa mucize olur dediğimiz takım,neredeyse gol atarsa mucize olur denilecek hale gelmişti ki;sanıyorum gökten inen bir vahiyle birlikte dünkü maçta ikinci yarıda Umut oyuna girdi ve Umut-Elmander ikilisinin gayet verimli performansına Amrabat'ın da eşlik etmesiyle hem daha iyi bir oyun hemde 3 gollük performans sergiledik.

Yani Burak'ın çift forvetli sistemde oynayamayacağını anlamak bu kadar mı zordu? Ne zaman ki çift forvette Burak oynasa maç sonunda yorumcular hep ya Elmander'i ya Umut'u eleştirdi durdular,inanamadım.Yani hepiniz mi bu kadar körsünüz dedim kendi kendime...Ama çok şükür ki dün yine Allah'ın lütfu kendini gösterdi.Demek ki biz gerçekten maçları adam gibi izleyenlerdenmişiz dedim.

Ha yanlış anlaşılmasın;dün Selçuk'un yokluğunda sahaya çıkan kadro Burak dışında bana göre mantıklıydı.Ha yüzde 100 doğru mu derseniz tartışılır ama mantıklı bir 11 sürdü sahaya Terim.O yüzden Burak dışında eleştiri getirmem.Savunma dörtlüsü olması gerektiği gibiydi.Onun dışında Hamit-Melo-Emre-Amrabat 4'lüsü de kağıt üzerinde iyiydi.

Hadi dün ilk yarı kötü oynadın kabul.Ama ikinci yarıda tam doğruyu bulmuşken,takım ritme girmişken Eboue-Aydın hamlesi neyin nesidir? Eboue dün çok kötüydü bunda hem fikiriz.Ancak Eboue çıkacaksa yerine girecek kişi zaten bellidir o da Sabri.. 

Ki beni bilenler bilir ben Sabri'yi beğenmeyen biriyimdir.Ancak o anda Eboue'nin çıkması gerekiyorsa yerine Sabri girer.Yani kısaca bir bek çıkıyorsa yerine başka bir bek girer.Kimse Hamit bekte de oynayabiliyor falan demesin.Hamit'in hiçbir yerde oynayacak hali kalmamış.

Hamit'in "ACINASI" performansına rağmen onu birde sağ beke yerleştirip önüne de kımıl zararlısı Aydın'ı alırsan futbol da senin cezanı verir. 1 dakkada 2 golde yersin 5 dakkada 4 golde yersin.Ondan sonrada maç sonu çıkıp "Çok güzel goller yiyoruz" diye isyan etmeyeceksin.Çünkü bu tamamen senin eserin!

Şimdi siz bana, 3 hafta önce Polyyannacılık yapıyordun,şimdi de atıp tutuyorsun diyebilirsiniz.Şu kadarını söyleyim, 3 hafta önce Fatih Hoca heralde artık istikrarlı 11'i sağlar,taşları yerine doğru yerleştirir ve yanlışları analiz eder diye düşünmüştüm.Ama ne umdum ne buldum meselesi bu...

Ancak milli maç arası da dahil sorunları analiz etmek için 3 hafta gibi bir süresi olan Fatih hocamız maalesef aynı tas aynı hamam...

Yani yazının başında da değindiğim gibi sorun Hamit,Melo,Selçuk'un performansından ziyade kalecisinden forvetine kadar herkes gerilemiş durumda.Yerinde sayıyor demiyorum.Gerilemiş diyorum.Dünkü maçta sadece Elmander ve Amrabat göze battı.Sorumluluk aldılar.Ki bence Amrabat da geldiği günden beri en göz alıcı performansını sergiledi.

Bir takımın oyuncuları bu kadar gerileme yaşıyorsa,daha doğrusu hiç ilerleme kaydedemiyorsa, o takımın teknik direktörü şapkasını önüne koyup düşünecek.

Dün beğenerek takip ettiğim spor yorumcularından Uğur Meleke'nin yorumu hakikaten takdir edilesi cinstendi.Fatih Terim'in formayı adaletli dağıtmadığından bahsetti kendisi..Formsuz Melo ve Hamit'e devamlı forma şansı vermesinin diğer oyuncular üzerinde yaratacağı kötü etkiden bahsetti.

Yine tekrar ediyorum dünkü maçın ilk 11'i için konuşmuyorum ama bu sezon hakikaten Terim'in adaletini kaybettiği açık.

Özellikle bu sezon bu Rotasyon olayına kendini o kadar fazla kaptırdı ki,hem takımın ritim bulmasını engelledi,hem de özellikle son maçlarda hep formsuz isimlere forma verdi.

Rotasyonun anlamı her maç oyuncu değiştirmek demek değildir.Hele hele her maç savunma oyuncularını değiştirmek hiç değildir.Ama Fatih Hoca adeta Rafa Benitez misali her maç takımla yap-boz gibi oynayarak takımın olumsuz gidişine doğrudan etki etti.

Bundan sonrası için Gençler maçındaki savunma dörtlüsü ve Umut-Elmander ikilisi ne pahasına olursa olsun oynamalı.Orta sahadaysa Selçuk dışında Amrabat'ın da yavaş yavaş takıma ısındığı ve artık devamlı olarak ilk 11'de yer alması gerektiğini gördük.Bu adam maçın her anında her dakikasında sana maç kazandırabilir.

Bunların yanında artık maç kurtarmak adına Aydın Yılmaz oyuna alınmamalı.Bu komedi lütfen bu maçla birlikte sona ersin artık! Eğer olurda bir maçı önde götürürsen 70-80'den sonra alacağın bir oyuncudur Aydın. Fazlası değil !

Ve son olarak Melo bu kadar formsuzken ve defansa yardımı yok denecek kadar azken o bölgede bazı maçlarda Ceyhun'a şans verilemez miydi? En azından haddini,sorumluluğunu bilir Ceyhun.Çakılı oyna desen oynar,gidipte Selçuk'un rolünü çalmaz,artistlik hareketler yapıp,agresif tavırlar göstermez.Sadece işini yapar.Melo'nun şu formsuz halinde birkaç maç o bölgede değerlendirilse belki bizde bir alternatif kazanmış olurduk ama ne hikmetse özellikle ona forma şansı hiç gelmiyor bu takımda. Tuhaf ! İşte bu yüzden de Fatih hoca adaletini yavaş yavaş kaybediyor.

Şu andan itibarende kimse "8-9 maçta hoca mı eleştirilirmiş" triplerine girmesin.El insaf 11 resmi maç olmuş daha ne kadar sabretmemiz gerek.Cicim ayları geçti bitti uyanın artık! Şimdi gerçeklerle yüzleşme zamanı...

Yani bunca masraf bunca emeğin karşılığı 8 maçta sadece 4 galibiyet almak mıdır? Şampiyonlar Liginde 2 maçta 0 gol 0 puan mıdır? Şu anki tablo daha herşeyin başındaymışız gibi görülse de başarısız bir gidişat olduğunu göstermektedir.

Birde "Geçen sezon 8.haftada daha kötü durumdaydık" nidaları atmasın kimse.Geçen sene 8.haftada kötü olmanın kredisi olabilir ama ya bu sene? Sen şampiyon takımsın ve kadroda kayıp yaşamadığın gibi üstüne önemli oyuncular almışsın.Hadi hepsi bir yana rakiplerinin hepsi sorunlarla boğuşuyor.Bjk desen Allahlık olmuş. Trabzon zaten malum. Fener desen hala oyuncu-başkan-antrenör krizinde..

Yani senin bu kadar şeyi avantaja çevirmen gerekirken 8 haftada geldiğin durum buysa,kusura bakma eleştirilirsin.Alemin kralı da olsan farketmez.Biz her maçı kazanalım demiyoruz,zaten bu uzun maratonda kayıplar yaşayabileceğimizi biliyoruz.Ama kimse kusura bakmasın bu takım 11 resmi maçta sadece 5 galibiyet alacak bir takım değil.Bu takımın potansiyeli bundan çok çok fazla.Ama kullanmasını bilen için tabi !

Hafta içinde reziller rezili Cluj takımıyla kader maçımız var ve biz hala "Acaba yener miyiz?" diye endişeleniyoruz.Gerçekten yazık..Bu takımın potansiyeli bu değil.Bu taraftar bunu haketmiyor.En azından Cluj maçında bu taraftar gözü kapalı takımına güvenebilmeli.

Gün vites yükseltme günüdür!

Gün istikrar günüdür!

Gün adalet günüdür!

Gün oyunculardan maksimum verim alma günüdür!

İstikrarlı ve adaletli bir 11 ile seri yakalama günü gelmişte geçmektedir artık...

Umut edelim ki Gençler maçının ikinci yarısı bizim için milat olsun.

Umut edelim artık Fatih Hoca doğruları bulsun.

Umut edelim yine maç günleri bizim için şölen günü olsun.

Kredilerimizi yüklü miktarda tükettik.Bundan sonra mazeretler olmasın ve bizler maç sonrası gönül rahatlığıyla uyuyabilelim.

Tüm Renktaşlara Sevgilerimle...