Milli maç arasına girdiğimiz ve yaz dönemi transfer sezonunun kapanmaya yüz tuttuğu bu günlerde yönetimimizin o anlam veremediğim transfer politikasından bahsetmek istiyorum biraz.

Malumunuz 2 yıl önceki lig sonunda bulunduğumuz konumdan bugunkü gelinen noktaya varan süreçte oldukça akıllı işler yapıldı, gerek yönetsel anlamda gerekse de transfer stratejisi olarak.

Ancak rakiplerimizin UEFA’dan darbe üstüne darbe yediği, maddi ve manevi olarak zirvede olmamız ve bunu rakiplerimize hissettirmemiz gereken bir dönemde maalesef transferde bugünlerin öngörülememesi ile yabancı konusunda her hafta kim oynar kim yedek oturur kim tribüne çıkar tarzı tartışmalar yaşanmasının önüne geçilememektedir.

Taa en başından beri TFF’nin yabancı konusunda geri adım atmayacağı belli iken bunu bahane edip yerli oyuncu konusunda, üstelik rakiplerimize nazaran maddi olarak daha güçlü iken yerli transfer politikası oluşturmamak ya oluşturamamak şu an yaşanan sıkıntının ana kaynağı bence.

Şimdi düşünün Melo, Sneijder, Drogba ……vs gibi etkili yabancılarınız var ama stoperde Gökhan Zan’a, sol bekte Hakan Balta’ya, sağ bekte Sabri’ye muhtaç olmak, para isteyip dışarıdan hiçbir teklif alamayınca tıpış tıpış geri dönmek zorunda kalan Aydın’a yıllık  1 mil USD verebilme hatalarına düşmek açıkçası 2 yıldır iyi işler yapan yönetime hiç yakışmadı.

Halbuki; ligdeki çoğu maçta 6 yabancı hakkımızın birini kaleciden yana kullanmak zorunda kalmayabilirdik. Muslera’yı yedeklemek için Tolga Zengin veya Sinan Bolat alınamaz mıydı? Pahalı demeyin, zira biri Portoya çok normal bir fiyata, diğeri de fedacılara gitti. Pekala alınabilirdi.  Böylece 6 yabancının birçok maçta kale yerine oyun içinde değerlendirilmesi sağlanabilirdi.

Keza çok mu fakirdik ki fedacılar Gökhan Töre’yi aldığında bizi mhiç aklımıza bile gelmedi. Neyse ki adam kiralık, istense yine alınabilir, bizimle para yarışına girebileceğini sanmıyorum fedacıların. Ama bunu baştan düşünmek önemli. Şimdi de Kerim Frei elden kaçmak üzere. Bunlar muhteşem topçudur demiyorum ancak yabancı kontenjanını rahatlatmak için  alternatif oyuncu sayısını iyi ayarlamak lazımdı. Bunların dışında orta saha Gökhan İnler, Alper Potuk, savunma Ömer Toprak, Serdar Taşçı, Forvet Cenk Tosun, Muhammet Demir, Eren Derdiyok gibi isimlerin birkaçıyla zenginleştirilebilirdi.

Sonra çıkıyorsun, yeni transfer ettiğin, en azından Sivastayken belli bir potansiyeli olduğunu gördüğün Erman’ı değil, ne verebileceği (veremeyeceği) az-çok belli olan Aydın’ı (üstelik2-3 aydır ense yapıyor olmasına rağmen)  UEFA kadrona alıyorsun. Bu nasıl bir aklın işidir, çözen varsa beri gelsin… (ve az önce gelen habere göre Erman Eskişehir ile anlaşmış). Allah aşkına Erman ve Aydın, hangisinden beklentiniz daha fazladır? Bu nasıl bir politikadır?

Zaten mevcut durumda sıkıntı yaşıyorken bir de Bruma’nın takıma girmesi ile yabancı sorunu had safhaya ulaşacaktır. Kim tribüne çıkacaktır, bunlar hep sıkıntı yaratacak, başarının en büyük faktörlerinden olan takımdaki birlik beraberliği zedeleyecektir. Bruma demişken, kumaşı olduğu çok belli ancak yapılan anlaşmaya göre (adamların belirttiğini baz alıyorum) 3 mil bonus + %25 sonraki transferden pay, Arda’ya böyle bir madde koymayan yönetime saygılarımı sunuyorum…

Özetle rakiplerimize karşı son yılların belki de en güçlü konumunda olduğumuz bu yaz sezonunda transferde tam anlamıyla çuvalladığımzı kabul edelim. Takım geçen yıl şampiyon olurken bir önceki şampyon olan takımdan daha kötü oynadı, bu yıl da daha çok erken ama geçen yıldan daha kötü oynuyoruz. İlaveten takım transferle güçlenmediği gibi üstüne üstlük 1 yıl da yaşlandı. Bu sebeple bu yıl 3 kulvarda ciddi sıkıntı yaşayacağımız gün gibi aşikar.

Yeni moda olan imza parası diye saçma sapa bedeller ödemeler, Serdar Aziz’i sana satmayan Bursa yönetimine Kazım’ı adeta hediye etmeler, keza geçen yıl amrabat için bin dereden su getiren Kayseri’ye Ceyhun’u bedelsiz kiralamalar, Necati’yi sene başında sorunsuz verdiğin Eskişehirden Alper için bir gece yarısında yenilen kazık…..ve bunun gibi bir çok örnek. Hep kazık yiyen, tokatlanan biz ama vursunlar diye diğer yanağımızı uzatan da biz, nereye varacak bu işin sonu????

Umarım yanılan ben olurum. Burak hiç sorun çıkarmaz, Drogba anlamsızca topların başına gelmez, buna kızan Selçuk trip yapmaz, Eboue maç seçmez, Dany-Semih-Gökhan her maç klasikleşen bireysel hatalarını yapmaz, Aydın bizi şaşırtır, Amrabat başı kesik tavuk gibi koşmayı bırakır, Balta aynı anda hem son çizgiye inebilir hem de topu kaptırınca aynı hızla geri dönebilir, sabri artık çerçeveyi tutturabilir…. umarım bunlar olur da ben yanılırım…

Kalın sağlıcakla,

Murat