23
2011
Karabük maçı adına şükredilmesi gereken tek şey,bu kadar rezillikler içinde geçen bir maçtan 1 puanı kurtarıp dönmemiz oldu.Ne garip değil mi;artık gücü aşağı yukarı belli olan,vasatın altında ki takımlara karşıdeplasmanda aldığımız her puana minnet duyar hale geldik.Yazık, gerçekten yazık! Hiç kimseye değil amabu armaya bu renklere gönül vermiş milyonlara yazık!
Her ne kadar söz verdiği parlak transferleri yapamasa da,bu takımı kurmak için büyük çaba harcayan Ünal Aysal'a yazık.Bu ülkede herkes futboldan anlar vaziyette zaten.Etraf saçma sapan yorumcularla,rant peşinde koşanyayıncı kuruluşlarla,herkese mavi boncuk dağıtan federasyonlarla dolu.Hepsinin de ağzına sakız olmuş,"Artık futbol konuşacak". Sırf futbol konuşacaklar diye insanları futboldan soğutan öğeleri ağızlarınaalmaz hale gelmişler.Peki bunlar kim mi? Elbette hakemler...
Bünyamin Gezer adında ki hakemin futbolundan f'sinden anlamadığını yıllardır herkes öğrendi artık.Ayrıca fenerbahçe dışında hangi büyük takımın maçını yönetse,o büyük takımı katletmek üzere sahayaçıkan bir hakemdir kendisi.Şimdi Sabah gazetesinde spor yazarı Levent Tüzemen'in de tespit ettiği bazıbuna benzer olayları burada paylaşalım.
1- 2009-2010 SEZONU Gaziantep'te oyundan ters yönden çıkmak isteyen Arda'ya eliyle müdahele ediyor, tutuyor. Arda ısrar edince, "Beni nasıl dinlemezsin?" öfkesiyle sarı kartını gösteriyor.
2- 2009-2010 sezonu: Kadıköy'de Fenerbahçe- Galatasaray derbisinden önce yardımcısı Tarık Ongun'un kafası yarılıyor. İptal etmesi gereken maç için, "Oynatmasaydım tribünler sahayı inerdi" diye yorum yapıyor. Keita'nın Roberto Carlos ile girdiği pozisyonda "Korumacı hakemlik" yapmayarak Keita'nın atılmasına çanak tutuyor.
3- 2009-2010 sezonu: Galatasaray- Bursa ile karşılaşıyor. Zapo ve Neill'ı haksız yere oyundan atıyor. Bursa liderliği kaybediyor. 4-2010-2011 sezonu: Galatasaray, Trabzonspor ile oynuyor. Kazım düşerken Serkan'ın ayağına gayri-ihtiyarı basıp atılıyor.
Bunun üzerine iddialarımızı destekleyecek nitelikte 2 örneği de ben paylaşayım:
1-2008-2009 sezonu Türkiye kupası final maçında BJK fenerbahçe karşısında son dakikaya 4-1 öndegirerken,sırf skor 4-1 olduğu için Güiza'nın kendisini yere atmasına penaltı çalan eyyamcı hakem Bünyamin Gezer2-Geçen sezon 5-3 biten fener-buca maçında skor 3-1 buca lehineyken alakasız bir penaltı çalarakoyunun şeklini değiştiren eyyamcı hakem Bünyamin GezerMutlaka bunun gibi onlarca örneği vardır aklımıza gelmeyen.Ama "eyyamcı" kelimesinin sözlükte ki anlamı ne diye düşündüğümüzde ilk aklımıza gelen şey Bünyamin Gezer olur.Bu genel anlamda her futbol-sever tarafından böyle hafızalara kazınmıştır.Şimdi gelelim rant peşinde ki yayıncı kuruluşa...
Her maçın ardından takımların katledilişin görmezden gelip,yorumlarında yumuşatıcı üsluplarla "Evet hakem hata yapmıştır ama zaten o takımda kötü oynadı""Hakem hatalı kırmızı kart gösterdi ama Muslera'nın da hatası var","Fenerbahçe'nin golü ofsayt değildiama yinede maçın hakkı zaten beraberlikti" gibi ipe sapa gelmez hataların üzerini bu şekilde örtmeyeçalışan ve koruyucu kollayıcı pembe tablo çizen bir görüntü içindeler.3 sezondur hakem hatalarındançektiğimiz yetmediği halde "Hakemler bizi katlediyor ama bizde zaten kötü oynuyoruz" diyerek ağzımızıbıçak açmadı.
Ancak bu sezon yönetim bazında doğru işler yapılıp,iyi bir kadro ile sezona başlanmasınarağmen,daha ilk haftalardan çok da olumlu performanslar sergilemesek de,İBB maçında verilmeyen 2 net penaltı, bu hafta yaşanan kırmızı kart skandalı artık bu renklere gönül veren herkesi çileden çıkardı.Şunu kimse unutmamalı ki,bir takım sahada çok kötü oynayabilir ama yine de maçın skorunu tayin eden kişi hakem olmamalıdır.Penaltıysa vereceksin,gol nizamiyse vereceksin.Kimsenin iyi veya kötü oynamasıhakemlere kalmamış.Özellikle Galatasaray yönetiminin kendi takımının haklarını savunma konusundaartık Bünyamin Gezer ismine karşı tavır koyması gerekmektedir.
Gerekirse ayrıntılı bir dosya hazırlayıpbu hakemin her sezon GS aleyhine yaptığı hatalar gösterilmelidir.Bunlar bazılarına komik gelebilir amabu sektöre tonlarca para harcayan,arkasında 30 milyon taraftarı barındıran bir kulübün artık başarısızgeçen 3 sezon sonrası bu derece hakkını yiyen bir hakeme karşı sessiz kalması üzücü olur.Hiçbir şey bukadar ucuz değil.Ünal Aysal'a yazık derken,hakem dışında bir kişiden daha bahsetmek istiyorum.Kimse kırılmasın,alınmasınama 3 haftadır böyle bir kadronun nasıl kullanılamayacağı dersini veren birisi var kenarda.O da çoksevdiğimiz,güvendiğimiz imparator Fatih Terim.
Evet herşey çok yeni daha.Bu takımın özgüven sorunu varşu var bu var birçok oyuncu geldi bir dolu oyuncu gitti ama yine de futbol gerçekten çok basit bir oyun.Bu kadar karmaşık hale getirmenin ne manası var hala çözemiyorum.Sadece taşları doğru yerine koyarsanbile belki 3-5 hafta uyum sorunu yaşarsın ama önümüzde ki haftalar için umut verirsin.
Ancak Fatih hoca her hafta Amerika'yı yeniden keşfetmeye çalışırsa bu taraftar yine çile çekmeye devam eder.Elinde Selçuk İnan gibi hemde yerli oyuncu olarak oynattığın bir orta alan maestrosu var.Onu saha içindebu kadar etkisizleştirmeyi becermek çok zor olsa gerek.Selçuk sahadayken nerede oynadığını kendisi bilebilmez durumda.Onun dışında geçen sezondan bu yana takıma ne verecekleri,daha doğrusu ne veremeyecekleribelli olan Gökhan Zan,Sabri,Hakan Balta gibi oyuncular hala bu takımda banko oynar haldeler.Kazım'ınise Fatih Terim'in manevi oğlu olduğuna artık kesinlikle kanaat getirdim.
Yazık günahtır.Şampiyonluğaoynayan bir takımın sağ açığında Kazım oynamaz.Herşeyden önce statik bir oyuncu,içe kat etme yeteneği zayıfkanattan bindirme yeteneği zayıf,golcülüğü zayıf sadece fiziğiyle ayakta kalan bir oyuncu.Kazım geçen senenin ikinci yarısında takıma dahil olurken ligdeki 17 maç ve türkiye kupasında ki 3 maçın 19 undailk 11 de sahaya çıktı.Şimdi birşey sormak istiyorum.Bende dahil kimsenin beğenmediği Aydın Yılmaz'aüst üste 19 maç ilk 11 de görev verilmiş olsaydı belki de özgüveniyle beraber futbolunu da geliştirmezmiydi?
Bence cevabı zaten hepimiz biliyoruz.Geçen sezonun kötü takımında ayakta kalan tek isim Culioiken onuda saçmasapan sebeplerle takımdan göndermekte ayrı bir antrenörlük başarısı olsa gerek.Umutsuz davranmak istemiyorum.Daha herşey yeni başladı belki ama umarım bundan sonrası güzel olur ve maçlarıişkence çekmeden izleriz.
Ama Galatasaray takımında şu çok açık ki,öyle bir futbol oynamalı ki,sahadahakemi de yenebilmeli.Ancak şu an sahada ki futbol rakibi yenmek için bile çok yeterli değilken,hakemiyenmek için nasıl yeterli olacak orası gerçekten papatya falı...Tüm renktaşlara sevgi ve saygılarımla...