Makale Yaz
Bu haberi yazdır
3000'leri aşarak Metin ve Derwall
 Eki
03
 2011

Önce; Galatasaray Erkek Basketbol Takımının, Euroleague 3. Ön Eleme Turu maçında ev sahibi takımı Lietuvos Rytas'u 71-63 mağlup ederek Euroleague'e kalmasını kutlayarak yazıma başlayayım. Evet, hangi yöneticinin aklına geldiyse, GS bundan sonra ‘Ali Sami Yen Aslantepe’de, efsane oyuncu, çalıştırıcı ve yöneticisini anmak adına, 'Efsanelere Saygı Günleri' düzenlemeye başladı.. Metin Oktay sonrası, Almanya’yı Avrupa şampiyonu yapmış(1980) ve Dünya Şampiyonasında final oynatmış(1982) Josef “Jupp” Derwall ES-ES maçında saygıyla anıldı.

Çünkü o Josef "Jupp" Derwall(1927-2007), Galatasaray’ın başına getirilerek(1984-87), 1987 - 1988 sezonunda, 14 yıllık şampiyonluk hasretine bir Eskişehirspor maçında elde edilen galibiyetle(2-1) birlikte son veren Derwall, Galatasaray7ı yeniden yaratmıştı. Aynı zamanda Mustafa Denizli’yi de Türk futboluna kazandırmıştı… Lig’in 10 Eylül’de gecikmeli olarak başlaması, takımların haftada iki kez maç yapmasını gündeme getirdi. Lig geç kaldı derken bir anda 5. maça geçiverdik. Damarlarındaki aşırı futbol yüklenmesi nedeniyle maçkolikler inanın ayık gezemez oldular. 

Eee biz de bu maçkoliklerin arasına zaman-zaman katılıyoruz. Yazılarımla da artık zaman-zaman katılacağım, çünkü çok yazınca az okunuyor, az yazayım da çok okunsun… Evet, bundan sonra iki maç bir arada. Geçen hafta Galatasaray eski çalıştırıcıs Michael  Skibbe’nin çalıştırdığı ve 3 maçta 2 yengi bir beraberlik alan   Es-Es karşısında; Aykut, Gökhan, Urfaluji, Melo, Sabri, Hakan Balta, Engin Baytar, Albert Riera, Selçuk İnan, Elmander ve Kazim 11’i ile oynamaya başladı.   İlk dakikalarda durgun değildi, çünkü golü attığı 22.dakikaya kadar sahada yoktu.

Duran top, Selçuk ve Gökhan Zan kafası GS 1- ES-ES 0. İşte Galatasaray bundan sonra oynadı ve eski günleri anımsattı..  Riera, ve Melo ve de Elmander İstanbul’a boğaz için değil, Galatasaray için var olduklarını gösterdi. Üçü de GS için bir şeyler yapan samimi insanlar. İkinci yarı Galatasaray, resmen ı.Terimli yıllardaki; tam saha pres ve sürekli önde basan efsane disiplinine döndü. Galatasaray ES-ES karşsında çok-çok iyi idi.

Bunda en büyük katkı ise; Juventüs’ta salt ofans oynayan Galatasaray’ın yeni 10 numarası  Felipe Melo çok yönlü oynatılmasıydi. Terim onu serbest bırakmış ve o da uygun çıkışlarıyla çizgide, ortada ve önde oynayarak Galatasaray’ın Urfaluji ile birlikte en iyisi olmuştu. İşte böylesi Melo ile, yine duran bir top, arkasında Selçuk, ardından Hakan’ın şutu, direk ve dönen topa Melo volesi, durum 2-0, Galatasaray’ın 2999. golu ve dakika 51.30. Melo topsuz oyunda, savunmada müthiş, Galatasaray da müthiş ve 200. maçına çıkan Terim’in 137. galibiyeti de... Bakalım haftaya bu rakamı 138’e çıkarabilecek miyiz? Çıkardık bile.  Galatasaray yazımın ikinci maçında, Terim(in 201. maçında; Ankaragücü’nü deplasmanda 3-0 yenerek puanının 10’na, Terimli galibiyeti de 138’e çıkardı. 

“Ankaragücü karşısındaki Galatasaray, her yönü ile müthişti; oyun kurgusuyla, kanat bindirmeleriyle, hızlı atağıyla, ofans-defans bloğuyla orta sahanın iletişimiyle” dersek, abartmış oluruz, çünkü Galatasaray’ın eksikleri vardı, çünkü karşısında bir aile tarafından bunalıma girmiş Ankaragücü vardı. Ankaragücü, ‘eski Galatasaraylı Uğur Uçar dışında’ tüm topçular GS için çalıştı. Hatta Galatasaray’ın 3000. golünü Ankaragüçlü Jan Rajnooch attı. Bazı oyuncular vardır, çalaştırıcısına göre oynar, tıpkı sahibine göre kişniyen at gibidirler.

Örneğin, Kazim Kazim ve Gökhan Zan. Engin, Servet ve diğerlerine de Terim, damga vursun isterim. GS’ın en büyük sorunu duran toplar idi, o sorununu defans bloğuyla giderdiği gibi(Özellikle Urfaluji ve Melo katkısıyla), karşı takım için duran toplarını, dfanstaki adamlarıyla tehlikeli hale dönüştürmüş. Bu nedenle, Ankaragücü ile yapılan maçın  salt kadrosu ve gollerini yazmak yeterli geliyor bana. Baros oyuna girdi, 83.14’te pehaltı yaptırdı ve golünü attırdı. Gerek Baros, gerekse Sercan bu takımda oynamak için varını yoğunu katacaklar gibi.

 Galatasaray: Muslera xx, Sabri xx, Gökhan xx, Ujfalusi xx, Hakan xx, Felipe Melo xxx, Kazım xxx, Selçuk xx, Engin xx (Dk. 74 Baros xx), Riera xx (Dk. 64 Eboue xx), Elmander xx (Dk. 83 Sercan x)Goller: Dk. 12 Rajnoch (kendi kalesine), Dk. 20 Kazım, Dk. 85 Baros (penaltıdan) (Galatasaray)Sarı kartlar: Dk. 41 Kağan, Dk. 79 Ediz, Dk. 84 Aydın (Ankaragücü). Maçın adamı Selçuk diyeceğiz elbette ki, buna, her geçen gün hergeleliğini atıp, performansını artıran  Engin’i de katmak gerekir. Selçukla en çok koşan, Elmander, Hakan, Kazim ve Melo’yu da katmak unutmamalıyız. Galiba Terim’in üçüncü gelişi, birinci gelişi gibi iyi olacak. ŞEVKET ÇORBACIOĞLU ŞUTLUYORUM evesbere@mynet.com





Yorum Yaz

Yorumları okumak veya yazmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Puan Durumu Fikstür
Bizi Takip Edin :
Webaslan Google+ Webaslan Facebook Page Webaslan RSS Webaslan iPad Webaslan Mobil
reklam
Yazarın diğer yazıları
Son Girilen Makaleler
beawerheart
| 28 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 25 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 24 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 15 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 05 Ağustos 2024 |
En çok yorumlananlar
Blog bulunmuyor...