12
2014
Merhaba Sevgili GALATASARAYLILAR...
Geçtiğimiz 2013/2014 futbol sezonunda,tüm olumsuzluklara rağmen (Hoca değişimi,sezon ortası yanlış oyuncu transferleri,yabancı kontenjanına önlem almama...vb) ligi 2.sırada bitirmeyi başardık.Taraftar gözünden bu 2.lik bir başarı olarak görülmesede,yönetim bazında büyük bir mutlulukla karşılandı.Tabi ki bunun en büyük sebebi;ŞAMPİYONLAR LİGİ'ne doğrudan katılmak ve bu katılım sonucunda AYAK BASTI parasını garantilemekti.
Yapılan tüm yanlışlıklara rağmen Şampiyonlar Ligine doğrudan katılıyor olmak 2014/2015 sezonu için büyük bir hediye olarakta nitelendirilebilinir.
Geçtiğimiz yıladan kendisine ders çıkarması gereken yönetim,bir dizi önlem paketi hazırlamış ve bu paketin birinci sırasınada oyuncu maliyetlerini düşürmeyi koymuştur.Alınan bu karar canımızı sıksa da,klübümüzün mali yapısı göz önüne alındığında durumu kabullenmekten ve takımımıza sahip çıkmaktan başka çaremiz kalmamıştır.
Göreve geldiği günden bugüne bir çok krizi,irili ufaklı yaralar alarak atlatan Ünal AYSAL ve Yönetimi ne yazık ki sezon başı planlamasında yara almak bir yana dursun,adeta Komaya girmişlerdir.Galatasaray taraftarları ve bu klübün en büyük parçası olan bizler,yani GALATASARAY SEVDALILARININ zannedersem yönetime bir kaç soru sorma hakkıda vardır.
1)Manchini'nin gideceği önceden biliniyor muydu?Nitekim istediği futbolcuların bu sezon transfer edilemeyeceği sezon sona ermeden kendisine söylenmişti.
2)İstifa tarihi neden sezon başı planlamalarını etkileyecek bir dönemde gerçekleşti?
3)Sezon başı kamp fiyaskosunun nedeni Yeni hocamız Prandelli mi,yoksa bünyesinde onlarca''profesyönelleri'' barındıran Galatasaray yönetimi ve idari kadrosu mu?
4)Şampiyonlar Ligi gibi önemli bir platformda mücadele edecek takımımızın hazırlık maçları neden zayıf takımlarla gerçekleştiriliyor?
5)En azından ortalama üstü bir süper lig takımıyla,kendi stadlarında sezon açılışı adı altında bir maç ayarlamak kimsenin aklına gelmedi mi ?
6)Ankara'da yapılacak olan turnuvada,(PTT 1.LİG EKİPLERİNİN OLDUĞU) Prandelli takımın ne aşamada olduğunu nasıl anlayacak,ya da bu gerçek yüzümüze SÜPER KUPA MAÇINDA MI vurulacak ?
Akllarda bukadar soru varken,medyada asıllı ya da asılsız KLÜBÜMÜZ hakkında onlarca haber çıkarken bir grup ASLAN YÜREK Florya'da ''aman''demeden çalışıyor,hocası Gece-Gündüz maç kaseti izleyip analiz yapıyor ve çok önemli bir kaç nokta göz ardı ediliyor.
Oynadığımız ATL.MADRİD maçı gösterdi ki takımımız çok kötü durumda değil.Hatta ikili mücadeleler gösterdiki takım kuvvetlenmiş.Defans hattı bazı hatalara rağmen derlenip toparlanmış,orta sahada MELO-SELÇUK ikilisi çok diri.Veysel SARI,tüm sağ bek transferi söylentilerine rağmen moralini bozmamış ve toprlanmış.BRUMA adeta bir dinamo,oyuna son dakkalarda girmesine rağmen AMBRABAT resmen bas bas bağrıyor beni göndermeyin diye.OLCAN asla yabana atılacak bir futbolcu değil.Fakat tabii ki TELLES'in kademe hataları ve defans bilgisinin yetersizliğiyle,BURAK'ın yılgın ve küskün halleri de düşünülmesi gereken diğer konulardır.
Bu takım için hiç kimse TÜRKİYE LİGİ için yetersiz diyemez.Kimsede ŞAMPİYONU,yapılan veya yapılmayan transferlere göre belirleyemez.Kaldi ki bizim takımımızın zaten çok sağlam bir omurgaya sahip.
Muslera'sı,Semih'i,Melo'su,Selçuk'u,Snijder'i ile oluşturulması güç bir omurga mevcuttur ve bu oyuncular dış transfer olarak bugün bünyeye katılsa yeri göğü inletecek kalitededir.Elimizdekinin kıymetini bilmezsek nankörlük ederiz.
Bu sağlam omurganın yan kollarına OLCAN,BURUMA,AMBRABAT ve YASİN eklendi bu sene.Hiç kimse bu oyuncuların kalitesinden de şüphe edemez.Yani sessiz sedasız yapılan transferler ve Bruma'yla Ambrabat'ın kadroya dahil oluşu,hem ortadan,hemde kanatlardan iyi çıkabilecek ve rakibin bir anlık boşluğundan faydalanabilecek bir takım haline dönüştürmüştür bizi.
Taraftarın tek endişhesi,ŞAMPİYONLAR LİGİNDE 2 senedir bir üst tura çıkmayı başarmış,yarı finalin kapısından dönmüş takımının,bu platformda yetersiz kalacağıdır.Stoper ve Forvet hattına iyi birer takviye yapılmadığı taktirde de sonuç ne yazık ki bu olacaktır.Çünkü Burak YILMAZ'ın Madrid maçında gösterdiği isteksiz futbol ve kaliteli defans oyuncularının arasında kayboluşu,Semih'in yanında onu ve defans bloğunu yönetecek bir stoperin olmayışı ne yazık ki feryat figan bağıran gerçeklerdir.
Bu dönemde yönetimin izleyeceği politika çok önemlidir.Günlerdir tüm haber portallarında çıkan haberde GALATASARAY'ın gelirlerinin düştüğü,kombine satışlarının iyi gitmediği,forma reklamı için yüksek bedellerin önerilmediği yazılıp çizilmektedir.
Bu aşamada Yönetimden En Yetkili ağzın çıkıp taraftarını yönlendirmesi gerekmektedir.Ne yazık ki Yıldız Futbolcu gelmediği sürece Galatasaray Taraftarının lisanslı ürün alma alışkanlığı yoktur.Tv programlarında bütçemizi aşıyor,mali açıdan dikkatli olmalıyız söylemleri yerine,KLÜBÜN RESMİ KANALINDAN ve tüm yayın organlarından TARAFTAR MOTİVE EDİLMELİ,lisanslı ürün almaya teşvik edilmelidir.
Bu bir aciziyet,veyahut yönetim mualiflerine karşı verilen bir koz olarak düşünülmemelidir.Çünkü söz konusu olan Galatasaraydır.Ve Galatasaray Taraftarı klübünü böyle bir durumda asla yalnız bırakmayacaktır.Bu yolla kombine satışlarında da bir sinerji yaratılır ve boşta bekleyen 15.000 bin kombinenin satışı hızlandırılır.Kombine satışlarının yavaş gitmesinin sebebi paso lig uygulaması falan değil,''yanlı'' basın yayın organlarının Klübümüz alehinde çıkarttığı haberler ve onlar tarafından çizilen karamsar tablodur.
Bizler,BÜYÜK GALATASARAY TARAFTARLARI OLARAK,Yönetimimizin bu kritik süreci iyi yönetmesini bekliyor ve gerekleri her neyse yerine getirmelerini istiyoruz.
Unutulmasın ki,Galatasaray taraftarının sevdası ne yapılan transfere,nede başka birşeyedir.Bu sene ihtiyacımız olan MiLYON DOLARLIK transferlerden çok,tirbünlerdeki İNANMIŞLIKTIR.Ve bu inanmışlığın kabuğunu kırıp bir volkan gibi patlaması içinde Yönetimimizin yardımına ihtiyacımız vardır.
Sevgi ve Saygılarımla...