27
2015
Günlerdir Burak Yılmaz'ın mail adreslerini,ona ulaşabileceğim bir platform arıyorum.Web sitemizdeki üyeliğim son çare olarak hep aklımdaydı.Nitekim doğrudan mesaj atacak,hislerimi satır satır doğrudan yazacak bir platform bulamayınca siz değerli kardeşlerim de hislerimi paylaşmakta bir lüzum görmedim.
Bu yazı Burak YILMAZ'a destek için yazılmıştır.Ben ve benim gibi düşünen birçok taraftarın Burak YIMAZ'a olan desteğini dile getirmek için yazılmıştır.İlgi duymayan arkadaşlar okuyup zaman kaybetmesinler.
Sevgiler,saygılar...
Sevgili Burak;
Transfer olduğun ilk gün dedim ki içimden ''Yav arkadaş bu Trabzonla zaten kanlı bıçaklıyız transferler yüzünden,bu forvet bolluğu(Baros,Necati,Elmander) içinde ne gerek vardı işleri daha da karıştırmanın.''diye düşündüm.
Maçın ikinci yarısında oyuna girip gol attığın ilk maçta (Bursa) ''İyi hoş adam da şu saç stili ne olacak?'' diye söylenip gülümsedim kendi kendime.''Şimdi yedek kalıp oyuna girmeye ses çıkarmıyor,bu adam gol kralı,klubede oturtup canın istediği saatte maça alamazsın,illaki bir yerde huzursuzluk çıkarır.''diye de ekledim.
Biraz zaman geçti Neco gitti,Baros patladı,Elmander SÜPER FİNAL (!) maçının sakatlığını atlatamadı...Sessiz sedasız girdin 11'e.Ve bir şekilde de hep gol attın.Sen attın ben bir kulp buldum hep.''Selçuk buna çalışıyor dedim,kafası önde top sürüyor dedim,bitiricilik eksik dedim...
Sonra Drogba geldi hayatımıza bir gece yarısı operasyonuyla,seninkinden daha çetrefilli yollarla.Drogba kötü oynadı ''Ne yapsın adam İngiltere'de yanında kim vardı,şimdi Burak'la oynuyor.'' dedim...
Sen İstanbul'daki Schalke maçında Şampiyonlar ligi tarihinin jeneriklik gollerinden birini attın,ben ''bozuk saatte iki kez doğruyu gösterir.''dedim.Almanya daki Schalke maçında 60 m depar atıp defansı geçtin,topun altına girdin,ben ''Yaptığı bir bu iş var anca koşsun,hem defansın hatası büyüktü.''dedim.Ben ''Galatasaray'ın forveti kafayla gol atamıyor,bu nasıl iştir arkadaş ! '' dedim,sen Şampiyonlar liginde kafanla ağları dövdün.
''Bu adamla 5 yıl kontrat yapılır mı,bu paralar verilir mi ?''dedim sen formanın,armanın aşkına iyleşmeden sahaya çıktın,kendini sakatladın.
Bu seneki Anderlecht maçında bağırdım çağırdım,ıslıkladım..Sen işine baktın golünü attın.
Yani YILMAZ ÇOCUK ben söyledim,sen sahada konuştun.Gol Kralı oldun,şampiyon yaptın,Fenere gol attın Gerçek Galatasaray'lı oldun,paranı geç aldın ses çıkarmadın,gol kaçırdın ıslıklandın aldırmadın bir sonraki pozisyonu kovaladın,kilo almadın,kendine baktın,hep aynı hızda koştun,90 dakka küfür ettiler 90'da attın santra yaptırmadın,4 hoca değiştirdin kim ne istiyorsa onu yaptın...Biz seni tartışırken sen Sembol olmayı kafana taktın !
Rize maçında saha kenarında oyuna girerken çok dua ettim başına bir iş gelmesin diye.
Selçuk topu aldığında basbas bağırdım tirbünden ''Atma Selçuk koşturma'' diye...Hatta koşma Burak koşmaaaaaaaaaaaaaaaaaaaaa.... diye de bağırdım ama....Olacağı varmış.
Sen sahada ağladın,biz tirbünde yıkıldık...Ben ve milyonlarca taraftar sen hastaneden çıkana kadar interneti talan etti,spor programlarını kurcaladı acaba haber var mı diye.
Yani YILMAZ ÇOCUK uzun lafın kısası...Sen artık taraftarın forveti oldun,Galatasaray'ın çocuğu oldun...Bursa maçında şartlar ne olursa olsun dinlenmen,kendini koruman lazım.Maçtır oynanır,kazanılır,kaybedilir;ama sen bir daha gidersen kolay kolay gelemezsin.Kazanılacak çok maç,atılacak çok gol var...Sino var,Emre var,Melo var,Buruma var,Umut var,TARAFTAR var ! Biz o maçı ne yapar eder alırız.Sen kendini hazır tut,bize KUPAYI GETİR....
ÇOLUK,ÇOCUK,GENÇ,YAŞLI ARKANDA...RAST GELE YILMAZ KARDEŞİM !