26
2014
Süper kupa maçı aylardır özlediğim futbola karşı içimde biriken hevesi bir anda bitirdi. Skor taraftarlığı yapmak peşinde değilim, yenilmek ve kupa kaybetmek üzüntüye neden olsa da, ben daha büyük resme odaklanmak istiyorum. Dün gece yaklaşık 2 yıldır devam eden karektersiz futbolumuza bir örnek daha verdik. Karşımızıda ahım şahım durumda olmayan bir takım var ve en önemlisi yıllardır hakemleri psikoljik baskı altına alabildikleri seyirci ve ev sahipliği avantajından uzaklar.
Maç başlıyor ilk önce bizimkiler ağırdan alıyordur maç 90 dakika yavaş yavaş tempo yaparız diye bekliyorum. İlk yarı bitiyor elimizde doğru dürüst olgunlaşmış bir atak yok bırak maçı forse etmeyi. İkinci yarı başlıyor umudum Prandelli de, belki sihirli bir dokunuş yapar takım daha güzel oynamaya başlar diye bekliyorum ama fark yok. Maçı ha ben izlemişim taraftar olarak ha prandrelli kenardan hoca olarak. Bir an Mancini’nin taktik değiştirmek için sahaya gönderdiği mektupları gözümün önünden geçiyor doğrusu.
Allah’tan yardımımıza ikinci yarıda Emre’nin oyundan çıkması yetişiyor. O çıktıktan sonra bizim el frenleri sahada biraz daha rahat dolaşmaya başlıyor ama nafile. İleriye çıkarken daha atak başlamadan gönderdiğimiz topların en az yarısı rakib tarafından kesiliyor.
Sağ ve sol bekler desen evlere şenlik doğru dürüst pas atıp oyunu açabilen birisi yok kanatlardan. Zaten adamlar maç boyunca, beğenmediğimiz Balta oyuna girene kadar, bizim sol kanadı otobana çevirdiler. Nerdeyse her ikili mücadele de fiziksel olarak üstünlük kurdular. Yabancı hakkımızı Telles’e kullanmak yerine Hakan-Amrabat ikilisiyle başlasaydık sol kanatta daha etkili olacağımız kesindi.
Sneijder’da bir gariplik vardı. İstekli değil mi yoksa hazır değil mi anlamadım. Adam 2 aydır kickboxcu tarafından hazırlanıyormuş efendim dünya kupasında 12 km üzeri koşuyormuş fasa fiso. Doğru dürüst sorumluluk almadı dün akşam. Ama şöyle bir gerçek var ki söylemeden geçemeyeceğim; bizim takımda Sneijder’e ayak uyduracak takır takır top çevirecek kimse yok ki adam yalnız kalıyor ve biz de adamdan mucize bekliyoruz. Üstelik Sneijder bir Kuyt gibi fiziksel dayanıklılığı ile oynayan birisi değil.
Ya en büyük hayal kırıklığım Selçuk? Bu adamın derdi yerli yabancı ayrışması ya da Sneijderin daha fazla ilgi görmesi değil. İlk geldiği sene hayatının performansını gösterdi ve artık düşüşe geçti. Bundan sonra aklını başına almazsa çok zor çünkü artık numarası yok kalmamış. Ne öldürücü paslar atabiliyor, ne bir şut çekebiliyor üstelik oyunu yavaşlatması da cabası. El insaf bre Selçuk (seni Xavi yaptı bu taraftar bir yılda!) sen bu takımın kaptanıyım diye dolaşıyorsun ortalarda, Sneijder bile oyundan çıkartılıyor sen sazı eline alıp takımı maestro gibi yöneteceğine sağ sola al gülüm ver gülüm araşırada koş maçı tamamla derdindesin. İstanbul belli ki sana yaramadı Selçuk. Maç boyunca önde de geride de oynadın ama ben bir fark göremedim. Senin gibi bir frikikçinin kaçırdığı penaltıya da yorum yapmak istemiyorum.
Her zaman ki gibi Muslera ve Semih aldıkları her Kuruşu fazlasıyla hakediyorlar. Dün akşam ki Chedju varken bu takıma defans almaya gerek yok. Koray, Balta ve Zan da mevcut alternatifler içerisindeyken transfer fetişliği yapmak neyin nesi?
Futbol bir takım oyunu eğer çarklar doğru şekilde çalışır işlerse göze hoş gelen futbol izliyoruz aksi takdirde dün geceki gibi karaktersiz bir oyun. Prandrelli’ye zaman vermek istiyorum ama herşeyi transferden beklemek bence yanlış. Transfer nokta atışı olmalı hele ki mevcut finansman sıkıntımız varken bol keseden oyuncu alamayız.
Benim yıllardır savunduğum tezim aynı değişmedi, olay hoca da bitiyor takımı elindeki oyuncuları tanımayı bilmezse istediğin transferi yap bir işe yaramıyor.
Umarım bu kötü provadan bütün oyuncularımız ve teknik kadromuz gereken dersleri çıkartırlar ve sahada aslanlar gibi formayı hakedecek bir mücadele gösterebilirler.
Saygılarımla