Akhisar Belediyespor Galatasaray maçı öncesinde ilk haftadan gelen teknik değerlerin ışığında bu maça bakmak, belki de hepimiz için birçok konuda aydınlatıcı olacaktır. Bunun için bazı istatistikleri önümüze yığıp, üzerine konuşalım.

Ev sahibi Akhisar Belediyespor'un deplasmanda Kayserispor'u 2-0 yendiği maç sonrası şut istatistiğine baktığımızda, sadece 5 rakamını gördük. Bunlardan 3'ü kaleyi bulmuştu ve iki tanesi gol oldu.  Gollerin birinin serbest atıştan Hugo Rodellega'dan olduğunu da belirtmek gerekiyor. Diğer gol de Miguel Lopes'in kontra atak golüydü. Tamamen bir deplasman takımı hüviyetindeydiler ve yüzde 35.2 topa sahip oldular. Lige yeni çıkmış ve çok zayıf görüntü içinde olan bir Kayserispor karşısında dahi bu oyunla oynamaları, sadece onların oyun stilleri ile açıklanabilir. Çünkü rakibe 8 şut fırsatı da verdiler. Bunların sadece 3'ü kaleyi bulmuştu.

Akhisar'ın ilk maçından göze çarpan en önemli istatistiklerden biri de 27 kez top çalmaları oldu. Soner Aydoğdu, Custodio ve Miguel Lopes toplam 13 tane çalarak takımlarının en iyisi oldular. Yüzde 90 gibi bir top kapma başarısı yakaladılar ki bu imkansızı yaklaşan bir rakam. Bunu destekleyen ve Kayserispor Akhisar Belediyespor maçındaki git-gel oyununu resmileştiren istatistik ise 20 kez top kaybı yapan Kayserispor'dur. Akhisar'ın maç boyunca 75% pas başarısı yakalayıp, 2-0 kazanabilmesi gerçek manada bir şansı da beraberinde getirmiştir, diyemeyiz. Çünkü bu oyun biçiminde, topun rakip tarafından oynanmasını beklediğiniz stillerde, çoğu kez bu durumlarla karşılaşabilirsiniz. Borussia Dortmund bu sistemin dünyadaki en önemli takımlardandır ve Galatasaray'ı farklı yendiği maçlarda sürekli olarak daha kötü istatistiklerle öne çıkmıştı.

Hava topu mücadelelerinde de Akhisarspor 53-47 Kayseri'nin gerisinde kaldı. Burada çok dikkat çekilen Douglao'nun ilk maçta sadece bir hava topu kazandığını belirtelim ve yüzde 59 pas başarısı yakalayarak, geçmiş dönemde yaptığı sakarlıkların bu dönemde devam edeceğini gösterdi. 

Galatasaray cephesindeki ilk maçın rakamlarında yüzde 69.6 top sahipliği ile başlamak gerekiyor. Karabük de tıpkı Akhisar gibi oynadı, ancak onların Rodellega veya takım içi hızlı kontra atak sistemleri olmadığından net sonuç vermedi. Böyle mi düşünmek lazım, yoksa Galatasaray, Kayserispor'a göre çok daha fazlasını yaptığı için mi gol yemedi ve sonda da golü buldu. Rakamları biraz daha derinlemesine araştırmaya devam edelim. Yüzde 86 pas başarısı yakalandı ki Kayseri de 84 ile maçı tamamlamıştı. Hava toplarını Cimbom ancak 43% toplayabildiği KArabük karşısında bu alanda zayıf kalmıştı. Buna karşın Akhisar karşısında 53% elinde tutan Kayseri mağlubiyete engel olamamıştı. Buraya kadar önümüze koyduğumuz istatistikler ile Galatasaray Kayserispor yerinde olsaydı, büyük ihtimalle yenilirdi diyebiliriz.

Biraz daha detaya iniyoruz ve top kaybı, top çalma ve başka rakamlara bakıyoruz. Galatasaray ilk maçta 9 kez top kazanmış ve rakibi Karabük 16 defa bunu yapmış. Top kaybında ise 12 Sarı Kırmızılar, 7 de deplasman ekibi var. 20 defa kaybetmiş olan Kayserispor sadece 11 defa da geri kazanmıştı. Burada az da olsa Galatasaray işi toplar gibi gözükse de önümüze çok müspet rakamlar çıkartamıyor ve galip gelebilirdi dedirtmiyor. O halde burada elimizde iki nokta kaldı. 

1- Çekilen şutlar ve atılan gollerle ilgili durum

2- Kaleci performansları

İlk maddemize bakarsak, Akhisar ilk maçında 5 şut çekmiş, 3'ünde kaleyi bulmuş, birini savunma bloklamış ve biri de başka bir noktaya gitmiş. Rakibi Kayserispor ise 8 şutta 3 defa kaleyi bulmuş, 2 defa topunu defansa bloklatmış ve 3 kere de çerçeveyi bulamamış. Galatasaray Karabükspor maçında ise iki takımdan da 16'şar şut çıkmış ve iki taraf da 5'er defa kaleyi bulmuş. Cimbom'un 4 topu savunmadan dönerken, 7 kere de kaleyi tutturamamış. Karabük için bloklanan şut yok ve 11 kere kaleyi bulmadan dışarı çıkmış. Bu maddede iki maçın karakterlerinin ayrıldığını görüyoruz. Buraya kadar sanki kopya maçlarmış gibi gözükmüştü ve Akhisar'ın Karabük yerinde olsa kazanmasının en doğal sonuç olacağı gözükürken, burada iki takımın da fazla şut çekmesi ile farklı bir portre çıktı. Fakat tabii ki de bu Akhisar kazanamazdı demek değil. 5 kerede 3 kez kaleyi bulabilen Akhisar, karabük kadar açık alan bulsa çok daha fazla kaleyi bulup goller de bulabilirdi. 

1. maddeyi burada kesip ikiye geçmek istiyoruz. Kaleci faktörünün ne kadar etkilediğine de bir bakalım. Ahamada, Kayserispor kalecisi, ilk maçlar sonunda ilk haftanın en kötüsü gibi gözüktü. Maç boyunca sadece 1 kurtarışının olduğunu ve bunun da net bir kurtarış olmadığını belirtelim. Özellikle serbest atış golündeki hatası en önemlilerindedi. Muslera ise ilk maç sonunda 2 defa tehlikeli atağı kurtarmıştı ve bir tanesinde de bertaraf etmişti.

Bazı bakılmayan ve karşı karşıya getirilmeyen istatistikler üzerinden Galatasaray Akhisar Belediyespor maçına bakmak istedik ve sonunda da bir kademe daha ileriye giderek geçtiğimiz sezon, bundan 3 ay önce 15 Mayıs 2016'da oynanan lig maçına da baktık. Orada Galatasaray deplasman 2-1 üstünlükle ayrılmıştı ki bu 2016'daki tek deplasman galibiyeti oalrak da kayıtlara geçti. Bu maçta dahi 17 defa top kazanan Akhisar iken, GS sadece 9'da kalmıştı. 14 top kaybı yapan Sarı Kırmızılı ekip, rakibine ancak 8 defa bu hanede zorluk çıkartabiliyordu. 4 korner kullanan taraf da Akhisar'dı ve Galatasaray sadece 2 kere köşeye gitmişti. Hava topları 18-18 eşitlikteydi, topa sahip olma 48.4-51.6% ile hafif Galatasaray tarafındaydı ve pas başarısı da 80-79 ile aynı desek yeri vardı. Bir de şut rakamları 17-11 Akhisar Belediyespor galibiyete yakın diyordu.

Fakat, Galatasaray galip gelmişti. Çünkü o maçta 3 önemli kurtarışı yapan taraf, 16 Haziran 1986'da Buenos Aires, Arjantin'de doğan, 1.90 m boyunda olup, 11 Ağustos 2011 yılında Lazio'dan 6.75 milyon Euro bedelle transfer edilen ve 31 Mayıs 2018'e kadar sözleşmesi olan Nestor Fernando Muslera'ydı.