11
2017
Merhaba, bu hafta ne maçı ne özetleri izleyebildim izlemeye de gayret etmedim. Tahminim her şeye rağmen rahat bir galibiyetti ancak işler öyle olmamış. Sezonun kinci yarısında maçları izlerken tuhaf bir duyguya kapılıyorum. Bir tarafım Galatasaray'ımızın galibiyetini isterken diğer tarafım yenilelim istiyor. Çünkü olamadı ya kazara olacak bir ikincilik veya üçüncülük halinde seneye kanser olmaya devam etme fikri beni benden alıyor. Trabzonun kazanamadığı her hafta kazanmasakta olur bir umut Tudor seneye kalmaz, bir ihtimalde Özbek Brotherler bırakır gider diye umutla düşünüyorum. Peki beni bu psikolojiye sokan nedir.
1- Son üç senedir içimiz rahat maç seyredemedik(şampiyon olduğumuz sezonda dahil) Prandelliyle başlayan sezon diğer ekiplerin kötülüğü bizim daha genç çekirdek kadromuz. Muslera ve Sneijder'in ekstra performansları. Özellikle kalecinin bu kadar öne çıktığı şampiyonluk biraz sıkıntılı bir şampiyonluktur. Biz Mehmet Bölükbaşı ile şampiyonluk gördük (Yeni nesiller bilmez ; kaleci olmadığını kendiside bilen bir oyuncudur). Bir de Hamza hoca'nın ilk sezonda verdiği gerçekçi kadro seçimleri bizi potada tuuttu.
2- Kazara bu düzen devam ederse takıma Ahmet gibi, Cavanda gibi adamlar eklenip takımın ufkunun gittikçe küçülmesi (Medyada geçen isimlere bakarsanız Uğur Çiftçi, Musa Çağıran, Ömer Ali v.s). Radikal değişimlerin önünün kesilmesi.
3- Beşiktaş ve Başakşehir bu kadar iyi transfer yapmayı öğrenmişken makasın gittikçe açılması korkum.
4-Dip yaptığını kabul edersen tepe ihtimali de o kadar artar diye düşünmem beni bu düşünceler iten yegane sebepler.
Peki ne yapacak Galatasarayımız. Bence Sneijderle kavgasız ve az maddi hasarla yollarını ayıracak. Selçuk'tan ciddi feda isteyecek. Sabri ile iyi performans gösterse bile sözleşme uzatmayacak. Elinde durumu idare edecek 4 tane stoperi var bunların yanına çok iyi gerekirse paraya kıyılarak uzun ve teknik bir stoper alınacak. (sonuçta kötü transferlerde olsalar takımın kötülüğü onları daha da kötü gösterdi, bir yere satma şansımız olmadığına göre onları bir şekilde değerlendirmeniz lazım). Tabi iyi bir solbek, sağbek santrafor ve önlibero transferide şart.
Tabi buradan yeni bir takım yaratacak hoca gerek. Kim olmalı diğer yazımda yazmıştım çok sıkılsamda bu isimden birinci isim Lucescu'dur. İkinci isim size biraz zor gibi gelecek ama Arsen Wenger.Zor ama imkansız değil. Tuchel Dortmunt'tan ayrılırsa o da ikna edilebilecek iyi bir hoca. Size imkansız gibi gelebilir ama biz Galatasaray'ız. Rijkaard geldiğinde Barcelona'nın hocası olarak geldi. O zamanın kadrosuna Franco yerine Muslera , Barış yerine Selçuk, Mustafa Sarp yerine Melo yazsanız o bile kendini iyi bir hoca sanabilirdi( Sonradan kendi açıklamalarına göre, ben iyi bir hoca değildim, iyi bir ekibim vardı açıklamarının üzerine cümlenin sonu :) ) Kısacası artık stajyer hocalar için vakit ve nakitimiz yok. Sabrımızda yok. Tudor'un çok daha iyisi Biliç bile Türkiye'de tutunamadı.
En kısa zamanda hoca seçimi yapılmalı ve onun tercihleri doğrultusunda hazırlıklara başlanmalıdır. Sonra çok geç olabilir. Mutlu günler bizim olsun...
Ha bu arada, sizin hoca seçiminiz nedir?