11
2017
Herkes zorlu rakiplere karşı galatasarayı merak ediyor, antalya mental sorunlar yaşayan bir takımdı. Kadrosunun ileri hattı Nasri-Menez-Eto ile çıksa isim olarakta galatasaraydan üstün bir takım olurdu. geçen sene hiç derbi kazanamamış bir takım olarak galatasaray bu sene oratalama takımlara karşı ezilen gururunu tamir için sükse bir giriş yapınca lige bu maçı merakla bekledim. Benim için sorunlu eksikleri olan antalya dahi iyi bir test olacaktı.
Dün gece maç öncesi yorumlara biraz göz atayım dedim, uçanların yanında bir kısım taraftarın maç öncesinde oldukça temkinli ve hatta beraberlik beklentisinde olduğunu gördüm. tabiki bu tarz yorumlar daha çok dikkatimi çekti çünkü maçtan önce benimde uzun uzun yorum olarak not düştüğüm gibi galatasarayın sanılanın aksine hucum hattında sorunları olduğunu düşünenlerdenim.
Galatasarayın kolay kolay derbi kazanabilecek yapıya getirilemeyeceğini düşünüyorum ben işin açıkçası. malzeme olmadığından değil. şef aşçının maharetsizliğinden.
Hani diyeceksiniz ki takım puan kaybetti sen de yazıyorsun şimdi, ben takımın kötü olduğunu düşünmüyorum. ama takımın lanse edildiği gibi çok iyi olduğunuda düşünmüyorum.
Peki nedir eksikleri takımın; evvela takımın sol kanadı yok, çok istedim bu yüzden Asamoha takıma gelsin fakat olmadı. şu haliyle galatasaray küçük maçların büyük takımı olur, derbi ve zorlu deplasmanlarda büyük sıkıntı yaşar. takımın tek özelliği pres, bazıları hızlı hucumuda sayabilir fakat dün bom boş antalya arkasına bir tane adam kaçıramadık 2.yarı.
tudor benim için kesinlikle iyi bir taktik hoca değil, isterse tökezlemiş olsun bundan sonra da seri yapsın benim notum bellidir tudor hakkında, oyunu okumasını geldiği günden beri beceremiyor, bu tarz adamlar yedek klübesiden değil televizyondan maçı izleseler daha başarılı müdahaleler yaparlar bundan da eminim. zira tudor istatistik bilimine inanmıyor, çok fazla verilerle maça bakmıyor. futbol bütünüyle bu değil ama bazen bu tarz maç içi veriler size fark edemediğiniz şeyleri gösterir.
sol kanadı dün gece hiç çalışmayan galatasarayın bana göre sahadaki en verimsiz ikili attığı pasa rağmen belhanda ve tolga dururken ndiaye'nin sahadan çıkması ve son 2.5 sezonun vasatı aşamayan selçuğun girmesi ile tudor sınıfta kaldı.
hadi empati yapalım, tudor niye selçuğu aldı iyi niyetle bakalım. tudor orta alanda direnç olarak düştüğünü düşündüğü ndiaye (ki bence sıcak hariç yorgun değildi) yerine değişiklik tercihinde bulundu. bu dakikalarda galatasaray yarı sahayı maç boyunca geçmekte zorlanıyordu. antalya iyice yarı sahamıza gelmeye başlamıştı. üst üste kornerler duran toplar ile oyun bizim sahamızda oynanır olmuştu. maçı banttan izleyebilecek arkadaşlara tavsiyem selçuk girdikten sonra yarı sahada oynanan oyunun galatasarayın yarı sahasının da yarısına düştüğünü ceza sahasına sıkııştığına dikkat etmeleri.
ikili mücadeleye giremeyen, göstermelik cılız pres yapan, dikine dripling denen şeyin futbolda var olup olmadığını dahi bilmeyen, adı yan pas uzmanına dönüşmüş(istatistiklere göre yan pas ile ileri pasları geldiği ilk sezonla aynı), son 2,5 yıldır bir kere bile boş alana dahi olsa depar attığını görmediğimiz biri ne diye oyuna alınır. Futbolcuyu kazanmak için mi maçı bu taktik değişiklikle domine etmek için mi. selçuk'a çok takılmıyorum kapasitesi iyice düştü ama tudorun selçuk tercihine takılıyorum.
oyunun gittiğini görmek mi acı verici yoksa galatsaray gibi bir takımın pozisyonu geçelim korner dahi kazanamasına karşı oyuna bir reaksiyon vermemesi mi. galatasaray 1 golün üzerine yatacak takım olmamalı bunu sahada tudor hamleleri ile takıma hissettirmeliydi. fakat selçuğu alarak orta alan çıkarıp orta alan alarak taktiğinin kendince işe yaradığını mı zannediyordu anlamış değilim.
Sezon başından beri tudora ilk defa iş düştü maç içerisinde, geçen sezonki başakşehir maçından beri fikrim hiç değişmedi.
Zemin daha hızlı top çevirmemize sıcak ise pres yapmamıza engel olduğu konusunda bir çok kişiyle hem fikirim. pres yapamayan takımın varyasyonlarının durması ile herhangi bir B Planının olmaması ise acı verici bir gerçek olarak tudorun eksikleri konusunda toz pembe hayaller kurmamamız gerektiğini gösterdiğini düşünüyorum.
Pres yapabildiğiniz şartlar oluşsa dahi beşiktaş başakşehir trabzon gibi orta alanda ayağı iyi takımlara karşı başarılı olmanız zor. sol kanadınız tolgaya emanet ligde büyük maç kazanamazsınız bu taktikle. Biliç beşiktaşta başarılı bulundu ama hiç derbi kazanamadı, galatasaray geçen sezonun 5.cisine karşı kazanamadı geçen sezon hiç derbi kazanamadı. ben galatasarayın maçtan önce de yazdım yine yazıyorum büyük maçları kazanmasının çok zor olduğunu kendi oyununu sahaya yansıtıp işe yaramasını bekleyen B planı maç içinde kuramayan tudorun biliç gibi güçsüz rakiplere karşı zevk veren bir takım oluşturduğunu düşünüyorum, dün ilk sınavında geçen sezonun 5.sine karşı beni yanıltmadı. daha 3. 2. ve 1.si var.
Bir küçük not belhanda için; mutlaka güçlendirme antrenmanları yapılmalı, kondüsyon kastetmiyorum kas kütlesine 2-3 kilo eklemeli türkiye ligi için. ronaldo hız için kas eritiyorsa (yağ değil protein yakıyor) bu yaşında, belhanda da oturaklı futbol için daha sağlam olmalı.
Dün gece ki maçı tudor banttan izleyince öyle sanıyorum ki kanatlara sevmediğim yasin sinanı dahi alsa maç bambaşka boyuta girerdi diye ders çıkarır, ki fegholi (hasan şaş versiyon 2.0) girince antalya bekleri geri adım attılar. ama bunu maç içinde zamanında görebilmek mesele.
lig uzun bir maraton elbette puan kayıpları olacaktır. ama böyle oynayarak olmamasını diler her taraftar.