YAZI NEDEN YAYINLANMADI BİLMİYORUM UMARIM SADECE TEKNİK BİR AKSAKLIK NEDENİ İLEDİR, TUDORU YAZ KAMPINDAN SONRA GALATASARAYDA HOCA OLMAMASI GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNEN BİRİNİN KEHANETLERİ OLARAK OKUMANIZI TAVSİYE DERİM. SEVGİLİ EDİTÖRLER LÜFTEN YAZIMI YAYINLAYINIZ.

İŞTE YAZIM:

Hakem faciasını bu maç için konuşmak kolay olabilir. Bahaneler hep tatlıdır. Fakat ben bugün Antalya maçından sonra kesinleştirdiğim Galatasaray’ın hastalıklarına dair teşhislerim üzerinden âcizane teknik analizlerimi sunmak istiyorum. Bunların bir kısmını haftalardır yaşı olgun birçok gerçekçi renktaşlarımız dillendirdiler aslında.

Bu derbi için kendi adıma en acı olan biz demiştik cümlesi olur. Benim öngörüm bu takımın derbi kazanamayacağı yönünde idi. İlk maç kendi sahasında formsuz Fenerbahçe karşısında yanılmadığımızı gördük. Antalya maçına dair yazdığım yazıda bu takımın hücum organizasyonunda büyük sıkıntılar var tezim dün gece doğrulandı. Buna etken kadro değil tamamen eldeki malzemeyle yanlış yemek yapan Tudor olacağını da belirtmiştim. Galatasaray  derbilerde bırakın kazanmayı gol atamıyor, ve bu kadro ile alakalı değil, tamamen teknik yönetimin mantalitesinde ki bir hastalık.

Aynı sorun Biliç’te de vardı farklı yönleri ile açığa çıkıyordu. Bu Hırvat futbolunda bir sıkıntı sanırım. Bu mantalite sorunu bireysel hatalarla birleşince sıkıntılı sonuçlar doğurması içten değil.

Gelelim analizime;

Takımın özeti kanatsız B Planı olmayan kaos futbolu. Bu planda uyguladığınız presi rakibe yedirdiniz yedirdiniz, yediremezseniz ölü doğmuş çocuk gibi ortada kalakalırsınız. Antalyada sıcak bahane edildi pres olmadı neticesine şahit olduk. Galatasaray ev sahibi ilk 15 dakika o presi yedirdi gibi oldu  dün gece karambol pozisyonlara girdi. O hız kesilince olan şu idi uzun bir top Gomis göğüs kontrol iki kişi arasında bireysel ürettiği pozisyon hariç elle tutulur bir atak yok.

Lütfen hatırlayın geçmiş maçları, Karabük Antalya maçları müthiş örnekler, rakip savunma orta sahaya kadar çıkıyor gole ihtiyacı var, arkası 30 – 40 metre çayırlık Antalya’da 1 kere dahi adam kaçıramadık, Karabük’te ise hücum hattının zeka ve ekstra becerilerinin ne kadar zayıf olduğunu gördük. 3. Bölgeye topu götürüp burada topu ezen bir oyuncu topluluğu uzun zamandır izlememiştim.

Galatasaray presi yediremeyince aynı Antalya’da olduğu gibi üretkenlik adına yerlerde süründü. O maçta Selçuk’u aldı kanatları kuvvetlendirmedi dün gece ise sahada kanat yoktu.  Oyun formasyonuna bakınca feghouli’nin ikinci forvet gibi serbest ve çizgi oynamadığını gördüm. Benim için maç bitmişti Tudor denen adam inanın bana ne yaptığını bilmiyor. Ona göre üçlü stoper ile oynayıp sözde mariano ve solda tolga ile yer değiştiren belhanda kanat oynayacak. Onun kafasında ki Galatasaray’ın hücum kanatları defansçılardan oluşuyor. Bu planı anca Anadolu klüplerine o da bazen yedirirsin. Galatasaray’ın sahadaki tek kanadı da zaten dün gece mariano idi. Acı bir tablo bence.

Ayakları biraz iyi presten sıyrılabilen rakip ile karşılaşınca bu adamlar defans mı yapayım hücum mu yapayım diye ortada kaldı. 4 lü defansa geçince hiçbirşey değişmedi çünkü sağ kanatta çizgi oyuncusu yok solda ise yine tolga.  Lato denen adam neden galatasarayda oynuyor anlamış değilim. Madem kanat organizasyonunu beklere yıktın. Lato sıfıra inen bir adam değil ki, ince işleride yapamıyor. Uzatmıyacağım lato konusunu aklı başında biri o adamın Galatasaray futbolcusu olmadığını 2 km farkeder.  Göbekten rakibi delmek futbolda çok zor iş, hele ki kanatlarını sen kendin kırmışsan rakip kanattan organize olamıyacaklar zaten deyip, bütün konsantrasyonunu göbeğe verince galatasarayın hali kolları uzun adama yumruk atmaya çalışan çocuk gibi komik duruma düştü. Kafasından tutuluyor ama o yumruklarını savuruyor tehtid dahi edemeden.

Kötüsü bu takım rakip kendi sahasına çekilmediği taktirde oyunu rakip alana yıkamıyor, bunu sağlayan kendi anlayışı. Topu alan hemen ileri hurraaa, önünde kim varsa artık, müsait mi değil mi, ben ona o topu atabilirmiyim mi dahi düşünmeden  hücum edince süreki basit top kayıpları ardından yine defansa koşmaca.

Ya adam gibi kontraya çıkın ya oyunu rakip sahaya yıkın, ya presinizi adam gibi rakibe yedirin yada kanatlarınızı tehtitkar hale getirin. Ne o ne o olunca dengeli takımlara karşı pek bir şansınız yok. Bundan sonra da seri yapsın bu takım tudor benim için iyi bir taktik hoca oyunu okuyan, B plani geliştirebilen biri değil.

Bence bu takıma hem sağa hem sola kanat alınmalı, rodrigez dahi bu takım için ancak yedek olur. Maalesef sırf zekası nedeni ile hastalığa çare olamaz. Göbekte güçlü olamamızın sorumlusuda belhandadır, fazla diretmeye gerek yok. Yaşı ilerlemeden kendine de yazık etmesin daha yumuşak liglerde kariyerine devam etmeli.

Galatasaray hızlı hücuma çıkması gereken presini yediremediği maçlarda bunu da gomis ile yapamaz, o ceza sahasında etkili. Orta alandan koşarak rakibi diklemesine tehtid edemez. Mutlak surette bu hastalıkların tedavisi için ya dikine koşular yapan bir forvet oyuncusu (burak, bruma gibi) yada presi mücadele futboluna çevirip kademeli defans yanına kaliteli iki kanat. Ve tabiki umarım asamoha. Her halükarda 3  futbolcu bu takıma lazım. Yoksa tudor ısrar ettiği bu kanatsız düzen ile kalıcı başarı hayal.