Bu Pazar ligin belki de en kritik maçlarından birine çıkacağız. Fenerbahçe maçı gerçekten ligin kaderini erken tayin edecek ya da puan farkı azalacak.

Hem psikolojisi hem de maç içi dinamikleri çok zor olacak bir mücadele. 

Fenerbahçe'nin mutlak kazanması gereken bir maç. Ancak Aykut Kocaman'ın mutlak kazanması gereken takım gibi oynatacağını sanmıyorum. 50 Metre'de oyunu kabul edecek. Kaptığı toplarla acele etmeden kanatlardan hücum gerçekleştirmeye yönelik oyunu düşünecektir. Fenerbahçe'nin bu sezon attığı gollerin neredeyse tamamı orta-gol şeklinde. Buna bir önlem alınacaktır. 

Bu önlemlerden bir tanesi bence Denayer'in sol beke çekilmesi olacaktır. Latovlevici'nin fiziksel olarak hazır olmaması, defansta ise aşırı şekilde yumuşak olması Tudor'u bu tercihe itecektir. 

Aslında Fenerbahçe'nin nasıl oynayacağını aşağı yukarı herkes tahmin eder. Ancak önemli olan bizim nasıl oynayacağımız?

Eğer biz son Konya maçındaki gibi bekleyerek oynarsak bence kötü sonuçlar ortaya çıkabilir. Bizim bildiğimizden şaşmadan önde basan, topu kaptıktan sonra ağır Fenerbahçe defansını önde yakalayarak pozisyonlar kovalamamız gerek. 

Yerleşik defansa gol atmak en zor olanı. Ligimizde gol olan pozisyonların kaç saniyede atıldığına bakarsak ne demek istediğimi anlayacaksınızdır. 

Umarım aradaki 8 puan farkın farkında olarak rahat şekilde rakibin ne oynadığını ve kim olduğuna bakmadan Galatasaray gibi oynarız.