21
2017
Maç bitti. 0-0. Çok üzüldüm. Tudor beni çok şaşırttı. Madem Tolga'yı oynatacaktı, o halde Tolga'nın en iyi anlaştığı Linnes'le maça başlayacağını tahmin etmiştim. Üç stoperle başlamak da neyin nesi? Sanırsın ki Giuliano sağ kanadı Figo gibi kullanıyor. Janssen ise Cavani.
Tudor'un 65. dakikada etkisiz Belhanda'yı çıkartıp, Rodrigues'i sola alması ve Tolga'yı da içeri çekmesi gerekirdi. Böylece dönen topları daha kolay alabilecek ve Rodrigues'le birlikte oyuna genişlik kazandırarak Fenerbahçe'yi hataya zorlayabilecektik.
Yüzde yüz iki penaltımız da verilmedi. Cüneyt Çakır deplasmanda oynayan takımı koruyacağım diye bütün tehir haklarını Fenerbahçe lehine kullandı.
Gerçekten çok üzüldüm. Kendi evimizde Fenerbahçe'ye gol atamamak dahası pozisyona girmekte zorlanmak çok acı. Artık bundan sonraki maçlarda Feghouli, Belhanda'nın pozisyonunda oynamalı. Sağda Rodrigues, solda Tolga ve sol bekte de Linnes görev almalı diye düşünüyorum.
Belhanda gittikçe kredisini kaybediyor.
Maçın en iyi futbolcusu üç hafta oynamayan ve sakatlıktan yeni dönen Tolga oluyorsa, diğer futbolcuların hepsiyle bir uyarı konuşması da yapmak lazım. Çünkü kazanma alışkanlığını kaybedersek peşi sıra puanlar kaybedebiliriz. Bu işin şakası yok. Bu açıdan Trabzon deplasmanı çok önemli. Herkesin özellikle tempo konusunda kendisine çeki düzen vermesi gerekiyor. Tudor da saçma sapan maceraları artık terketmeli.
Top Fenerbahçe'ye geçtiğinde ilk baskı başarısız olduğunda, defans hattımız yine geri kaçtı. Sezon başından beri yaptığımız en büyük hatayı yine tekrarladık. Galatasaray'ın bu sene en iyi oynadığı maç Bursa deplasmanıydı. İşte o maçta bunu yapmamıştık. Eğer Bursa maçındaki kurguyu önümüzdeki maçlarda sistematize etmezsek, rakip üzerimize gelmek istemese bile onlara davetiye çıkartmaya devam eder ve rakibi oyuna dahil ederiz. Çünkü ilk baskı başarısız olunca, oyun sürekli git-gel'e dönüyor ve geri gelip kendimizi yordukça da tekrar kazanılan topu araya oynama durumu ortadan kalkıyor. Böylece uzun pasla sürekli kanatlara top atıyoruz. Dolayısıyla defansın geri kaçması direk olarak hücum oyunumuzu da etkiliyor.
Göbekten hücum yapamayıp topu sürekli kanatlara aktarmak, topu kaybedince de baskı kırıldığında defansın geriye kaçması. İşte çözmemiz gereken bütün mesele bu. Bu şekilde yanlış bir anlayışla oynamaya devam edersek, hem Beşiktaş'a hem de Başakşehir'e yeniliriz. Çok net. Puan farkı bizi asla yanıltmamalı. Gerçekten doğru oynamıyoruz ki bunun ilk sinyalleri Karabük maçında verilmişti.
Belhanda da artık bir zahmet devreye girebilsin birader. Sabır taşı değiliz.
Saygılar...