Kupon oynamıyorum, müneccim de değilim. Fakat son üç maçın çok zor geçeceğini düşünüyorum. İşte tahminlerim:

32. Hafta

Rize - Galatasaray:               1-2

Başakşehir - Ankaragücü:      7-0

Beşiktaş - Alanyaspor:           3-1

Konyaspor - Trabzonspor:      0-1

33. Hafta

Galatasaray - Başakşehir:      1-1

Trabzonspor - Beşiktaş:         2-0

Son hafta öncesi puan durumu:

Galatasaras:      67 puan, 36 averaj

Başakşehir:       67 puan, 34 averaj

Beşiktaş:           62 puan

Trabzonspor:     62 puan

Son hafta:

Sivas - Galatasaray:           2-4

Başakşehir - Alanyaspor:    4-0

Beşiktaş - Kasımpaşa:        5-0

Rize - Trabzon:                  1-2

Sezon sonu:

Galatasay:          70 puan, 38 averaj

Başakşehir:         70 puan. 38 averaj

Beşiktaş:            65 puan

Trabzonspor:       65 puan

Trabzonspor ikili averajla üçüncü. Çünkü Beşiktaş'la oynadığı ilk maç 2-2 bitmişti.

Galatasaray ve Başakşehir'in puanları eşit. Kendi aralarında oynadıkları iki maçın sonucu da 1-1 yani aynı. Dolayısıyla birbirlerine üstünlük kuramamışlar. İşin enteresan tarafı genel averajları da eşit. Fakat Galatasaray toplamda 71 gol atarken, Başakşehir 57 gol atmış.

Veee... Galatasaray ŞAMPİYON. 

İşte, herkesin aksine şampiyonluğun bu kadar zor yollardan geçeceğini düşünüyorum. Feghouli, Sivastaki 4. golde adeta şapkadan tavşan çıkarttı ve maçın adamı oldu. Başakşehir'in son golü ofsayt. Fakat buna rağmen ipi göğüsledik. Maç 3-2 iken Feghouli o son golü atmasa ve Başakşehir ofsayt golüyle şampiyon olsaydı, VAR, yok hükmünde sayılacak ve belki de bu kadar tartışmalardan sonra son maçlar 22 Haziran'da tekrar oynanacaktı. Çünkü 23 Haziran'da seçim var.

Galatasaray'ın en büyük şansı Sivas maçından yaklaşık 10 gün önce Akhisar'ı 2-1 yenerek kupayı kazanmasıydı. Artık tam motivasyon vardı ve saha zeminine tam adapte olunmuştu. Ve Türkiye Kupası gibi Şampiyonluk kupası da Sivas'ta kalkacaktı. Böylece Fenerbahçe'nin 2 puanla ligde kaldığı bir sezonda Galatasaray 22. şampiyonluğunu ilan edecek, futbolda daha fazla gol atmanın ne kadar önemli olduğunu da bir kez daha ispat etmiş olacaktı.

1-0'dan sonra rakibin hatalarından istifade etmek isteyen bir anlayış, 3-0 öndeyken bile sürekli öne doğru oynamak isteyen bir anlayıştan elbetteki daha fazla gol üretemezdi. İşte bu anlayış farkından dolayı Galatasaray 14 gol daha fazla atmış ve haklı bir şekilde de müzesine bir şampiyonluk kupası daha eklemişti.

Gelecek sezon Galatasaray, son Şampiyonlar Ligi Şampiyonu Liverpool'la oynarken de sahaya aynı anlayışla çıkacaktı. Bu maçta kora kor bir mücadele olacak, Liverpool ilk 15 dakikada 9 kişi kalacak ve Galatasaray maçı 2-0 kazandığında son yarım saatte akıl almaz goller kaçıracaktı. Galatasaray 3'ü bulamadığı için üzülecekti.

Artık yeni bir tarih, ilk defa yazılmak üzere haftaları sayıyor, bu meşakkatli yolda Galatasaray, tam özgüvenli olarak dolu dizgin ilerliyordu. Galatasaray kendi evinde Real Madrid'i bir kez daha sahanın çimlerine gömmüştü. Fatih Terim en acı intikamını ise Milan deplasmanında almıştı. Çünkü Milan, Giuseppe Meazza'da tarihi bir bozguna uğratılmıştı. Galatasaray guruplardan çıkacak ve bir Alman takımıyla eşleşmeyinceye kadar da önüne çıkan bütün takımları parçalayacak, onları adeta kahru perişan edecekti.

Kısacası Galatasaray'la ilgili hayallerim gerçeklerden çok uzak değil. Çünkü bunların hepsi olabilecek senaryolardır. Lakin bu üç maçın çok zor geçeceğini, işin Sivas'a kalacağını ve Türkiye Kupası'ndan sonra Şampiyonluk Kupası'nın da Sivas'ta kalkacağını düşünüyorum.

Yolun açık olsun Galatasaray...