06
2018
Hazır Milli maç arası varken, uzun zamandır yazmak istediğim bir konuyu nihayet yazma fırsatı bulabildim. Futbolda artık puanlama sisteminin kökten değişmesi gerektiğine inanıyorum. Öyle yeni kurallar belirlenmeli ki, saha içerisinde göz zevkini dejenere eden can sıkıcı bütün oyun anlayışlarını ortadan kaldırabilmeli. Futbolun olmazsa olmazı olan gol atmayı daha fazla teşvik edebilmeli. Her iki rakibi de zamana karşı yarıştırabilmeli...
Beraberliğe 1 puan değil de, hiç puan verilmeseydi ne olurdu? Bunu hiç düşündünüz mü? Böyle bir puanlamada beraberlik için sahaya çıkan her hangi bir takım kalır mıydı sizce?
Peki ya her atılan gole bir puan verseydik ne olurdu? Bu durumda sahada topu ayağında eveleyip geveleyen takımları mı görürdük, yoksa gol atabilmek adına muazzam bir çaba gösteren takımları mı? Öne geçtikten sonra bile 1-0'a yatan takımlar artık tarih olurdu değil mi?
İlk 45 dakika 1. maç, ikinci 45 dakika ise yepyeni 2. bir maç olarak değerlendirilse, zamanı boşa harcama ya da vakti öldürme gibi bütün aksiyonlar da ortadan kalkmaz mıydı?
Futbol bir temaşa oyunu. Aslında bütün yeni kurallar futbolu güzelleştirmek adına çıkartılıyor. Ancak ne var ki, bunların hiç birisi bu seyir oyununu süsleyecek cinsten kökten çözümler değil. Sıkıcı maçlar ve anti futbollar bu yüzden oynanmaya hala devam ediyor. Her şeyi FİFA'dan beklemeye de gerek yok. TFF, yakın tarihte insiyatif alarak play-off sistemini bir yıl uyguladığı gibi, önümüzdeki seneden itibaren gol atma odaklı yeni puanlama sistemini hayata geçirerek, rakipleri zamana karşı yarıştırabilmek adına aynı takımla üstüste iki maç düzenleyebilir. Böylece yeni futbol düzenine öncü olup, dünyada bir çığır açabiliriz. Çünkü öyle tahmin ediyorum ki, eninde sonunda bütün dünya bu kuralları (ya da benzerlerini) daha güzel bir futbolu insanlara sunabilmek adına kabul edecektir.
Şimdi, futbolu güzelleştirmek için düşündüğüm sistemi, maddeler halinde anlatmaya çalışayım:
1- Beraberlik bir ödül değil, tıpkı yenilgi gibi 0 puan olmalı. Amaç, takımların beraberliğe oynamasına mani olmak.
2- Bir takımın attığı her gol 1 puan olarak hanesine yazılmalı. Amaç, gol atmayı teşvik etmek. Ne kadar çok gol, o kadar puan demektir. Fakat yenilecek her gol de rakibin hanesine puan olarak yazılacaktır. Bu da unutulmamalıdır.
3- Bir takım yenilse bile attığı gol sayısı kadar puan alır. Amaç, yenilen takımın demorolize olmasını engellemek ve onu sürekli oyunda tutmak.
4- 45 dakikada galip gelen takım, galibiyet puanı olarak 3 puan değil, 1 puan almalı. Çünkü 3 puan verilirse, öne geçen takım 1-0'ın üzerine yatabilir. Halbuki öne geçen takımın bundan sonra atacağı her bir gol, bir maçlık galibiyet puanıyla eşdeğerdir. Amaç, skoru korumak yerine gol atmayı özendirmek.
5- İlk 45 dakika skoru birinci maçın sonucudur. Takımlar attıkları goller kadar puan alır. 45 dakikada galip gelen takım da ekstradan 1 puan alır. 15 dakika aradan sonra 45 dakikalık ikinci maç başlar. Bu, yepyeni bir maçtır. İlk maçın sonundaki futbolcuların tamamı değişebilir. Amaç, 45 dakika boyuncu futbolcuların varını yoğunu ortaya koymasını sağlamak.
Örnek: Galatasaray Kasımpaşa'yla karşılaşsın. Kasımpaşa'yla 45'er dakikalık iki maç oynanacaktır. Böylece Galatasaray sezon boyunca 34 değil, 68 maç yapmış olur. Kasımpaşayla oynanacak iki maç sonunda toplanacak puan ise haftalık puan tablosuna yazılır. İlk 45 dakika yani ilk maç skoru 2-1 Galatasaray'ın üstünlüğüyle tamamlansın. İkinci 45 dakika yani ikinci maç sonucu da 1-0 Galatasaray'ın lehine bitsin.
Bu durumda ilk maçta Galatasaray, 2 gol attığı için 2 puan ve galip geldiği için de 1 puan yani toplamda 3 puan alır. Kasımpaşa ise 1 gol attığı için 1 puan alır. İkinci maçta ise Galatasara 1 gol attığı için 1 puan, galip geldiği için de 1 puan yani 2 puan alır. Kasımpaşa ise gol atmadığı için puan alamaz. İki maçın toplamında da Galatasaray 5, Kasımpaşa ise 1 puanla haftayı kapatmış olurlar.
Futbolda averaj hesabı da artık ortadan kalkar. Çünkü asıl amaç gol yememek değil, gol atmayı özendirmek olduğundan atılan her gol zaten puan olarak yazılacaktır. Sezon sonunda aynı puanda olan takımların aralarında oynadıkları dört 45 dakika yani 4 maç sonucuna bakılır. Kim daha fazla puan almışsa, o takım diğerini geçer. Eğer puanlar yine eşitse, fair play puanı değerlendirmeye alınır.
90 dakikayı iki maça bölme ve gol odaklı puanlama sistemi bence futbola muazzam bir heyecan getirecektir. Can sıkıcı bütün futbol anlayışları yok olacak, takımlar artık riske girmekten korkmayacaklar ve kısa sürede maksimum gol bulabilmeyi ilke edineceklerdir. Çünkü şurası çok net açıktır ki, gol atamayan takım artık bundan sonra puan da alamayacaktır.
Bu söylediklerim, bazı maddelerin eklenmesi ya da çıkartılmasıyla elbetteki geliştirilebilir. Fakat esas ölçü, futbola heyecan ve güzellik katmak olmalıdır. Topun bir o kalede, bir bu kalede oynandığı ve adeta zamana karşı yarışılarak, gol ve goller atmak için muazzam bir mücadelenin ortaya konulduğu karşılaşmalar bizi beklemelidir. Eğer rakiple arkası arkasıya iki maç oynamak, bu puanlama kurallarıyla uygulanabilirse, bence o zaman futbolun bütün bu güzellikleri de kendiliğinden ortaya çıkacaktır. Taraftarların seyir futboluna doyamayacağı maçlar için çok da vakit kaybetmeden bu yeni sisteme geçmek, bence her açıdan olumlu olacaktır.
Sadece hayal edin. Sizce de güzel olmaz mıydı?
Saygılar...