05
2022
Bu yazıyı Beşiktaş maçının skorunu bilmeden yazıyorum. Lakin bu yazıyı yazmaktaki amacım Okan Hocanın sahaya süreceği kadroyu az çok tahmin etmem. Bazen yanlış kadroyla çıkarsınız fakat maçı yine de kazanırsınız. Çünkü rakip de yanlış işler yapmıştır vs. Bu yüzden yazacaklarım, maçtan bağımsız bir yazıdır.
Fatih Hocanın yana ve geriye paslı oyun kurulumu her ne kadar demode olsa da ben bu kadroda bunu görmeye bile razıyım. Çünkü adam iyi kadroyu oynatıyor. Terimin sıkıntısı kötü kadroları oynatamaması.
Fatih Terimi getirin. Çünkü Okan Hoca bir kere bile doğru olan kadroyu sahaya sürmedi. Yurt dışından x bir teknik direktör gelse eğer 442 oynayacaksa, Matayı sağ, Rashicayı sola koyar, önlerinde de Mertens ve İcardiyi oynatır. Eğer 4231 ya da 433 oynatacaksa, Mertensi sola, Rashicayı sağ koyar, forvette İcardiyi oynatır arkasına da Matayı koyardı. Çünkü 2 kere 2 4 eder. Ekstra bir durum olmadığı sürece bu, futbolda da böyledir.
Okan Hoca 4231 değil, 442 oynatıyor. Çünkü Mertensin topu biraz daha geride alması onun orta saha olduğu anlamına gelmez. Fakat bu durum süreklilik arz ediyorsa ortada bir problem vardır ve kanatlar çalışmıyor demektir. Mertens topu alması için devamlı geri gelmek durumunda kalacaksa o halde neden o bölgede Mata oynamıyor diye sorarlar adama. 442 gereği Mertens forveti çiftlediğinde ise sezon başından beri kanatlardan doğru düzgün orta gelmezken, bu durumda Mata neden sahada yok diye de adama sorarlar.
Terim, kendisine böyle bir kadro verildiği taktirde bu acemiliklerin hiç birisini yapmazdı.
Daha sezon başında söyledik. Kerem ve Yunus zaman kaybı dedik. Bunlara Barış da eklendi. Halbuki Yunus gidici, diğer ikisi ise hamle oyuncusu. Bunu görememek için kör mü olmak lazım?
Kerem, Yunus ya da Barış oynayacak diye futbol, Matadan mahrum mu bırakılmalı? Kaldı ki Galatasarayın en büyük sıkıntısı sezon başından beri kanatların işlememesiydi. Bir tek fizik olarak Boey ayakta kaldı, o da ortaları rakibe attı, savunmada da zamanlama hataları yaptı. Bu yüzden yerini Duboise bırakmasını söyledik. Rashicadan sonra ilk defa kanatlar işlerlik kazandı fakat sadece tek bir kanat.
Yabancı kuralı mazeret değil. Kötü olan adamı ısrarla oynatmaya hakkın yok. Orta geliyor da adamlar atamıyor mu? Kanatların çalışmıyor olduğunu idrak edebilmek için bir 10 hafta daha mı geçmesi gerekecek? Bu yüzden Türk oyuncu oynatma zorunluluğunu ileride değil, geride yapmalıydı. Yapmadı, yapmıyor. Özellikle iç saha maçlarında Muslerayı kes dedik, bunu da yapmadı. Peki biz mecburmuyuz Matadan mahrum kalıp, Kerem, Yunus ve Barışı izlemeye? Sorun geride değil, ileride dedik. Bunun farkına varan x teknik adam büyük oynar hem Muslera hem de Nelsonu kesip kaleye Okan Koçuku alır, Abdülkerim ve Emini beraber oynatır, buna karşın orta sahayı Matayla süsler, sol beke de Duboisi koyardı. Çünkü problem geride değil ki. Problem önde ve özellikle de kanatlarda.
Bu kadar basit bir sorunu teşhis edebilmek için sahaya teleskopla falan mı bakmak lazım? Terim olsaydı yapacaklarını söyleyeyim. Eline böyle bir kadro verilmişken en iyilerini sahaya sürerdi. Burak ve Drogbayı beraber oynattığı gibi, Mertens ve İcardiyi de beraber oynatırdı, burada zaten sorun yok. Asıl hamleyi ise Sneijderi kanada koyması gibi Matayı da kanada koymakla yapardı ve böylece öndeki problemi çözerdi. Türk oyuncu oynatma zorunluluğunu ise geride kullanırdı. Sezon başından beri dedik, Mata ve Rahicayı kanatlara koy dedik, Rashica nihayet kanada konuldu 10 hafta geçti. Eninde sonunda dediğime geldiniz. Matanın da kanada konulması için bir bu kadar zaman daha mı geçmesi gerekecek?
Galatasaray, birilerinin, doğru teşhisi 20 haftanın sonunda görebileceği bir kulüp değil. Size bu kadar zaman vermezler.
Yol yakınken Okan Hocayı gönderin. Eğer Terimle çalışmaktan yorulduysanız o halde Sergeni getirin. Çünkü o da Terimin yaptığının aynısı yapacak. Galatasarayın kaybedecek zamanı yok. Keremin, Yunusun ya da Barışın parlamasını bekleyecek zamanımız gerçekten yok. Geçen sene Cicildauların 1 yıl boyunca parlaması bekledik. Sonuç hüsran ve acıyla bitti. Bu sene kötü oynayanı bile bile sahaya sürüp, yabancı kuralı dolayısıyla buna katlanmamızı istemek sanki başka hiç bir çözüm yokmuşçasına bu taraftarı salak yerine koymak demektir. Çözüm üretemiyorsanız gidin kardeşim, o koltuğu boş yere işgal etmeyin. Bu kadar basit.
Dediğim gibi Terimle çalışmaktan yorulduysanız, Sergeni getirin problem çözülsün. Bu işkence bitsin artık yeter. Beşiktaşı şampiyon yapmadan önce de Sergeni getirin demiştik. Bunu yapmadınız. Zaten ne söylüyorsak, hep daha sonra yapıyorsunuz fakat iş işten geçmiş oluyor. Eninde sonunda Sergeni getireceksiniz zaten, Galatasarayın daha fazla zamanı kaybolmasın artık lütfen.
Okan Hocada yanıldım mı, evet yanıldım. Özellikle Rize performansı beni yanılttı. Terimin zıttı olarak eline güçlü bir kadro verilmese bile iş yapar demiştim. Fakat meğerse tam tersi oluyormuş. Terim güçlü kadroyla, Okan ise nispeten daha güçsüz kadrolarla iş yapabiliyormuş...
Kerem, Yunus ve Barış üçü de Okan Hocanın sonunu getirecek. Üzücü olan ise Okan Hocanın bu gerçeğin farkına varamaması. Fakat Galatasarayda kişiler esas değildir, esas olan armadır. Kim daha iyi hizmet verecekse o gelmeli ve müneccim olmaya gerek yok kulüp olarak bazı şeyleri önceden öngörebilmemiz lazım. Aksi halde hüsranla sonuçlanan sezonlar yaşayabiliyoruz.
Dünya Kupası arasından önce bu işi bitirin. Hatta 14. haftadaki maç biter bitmez bu hamleyi yapın. Zaten biz, doğru hamleleri doğru zamanda yapmadığımız için geçmişte başarısızlıklar yaşadık. Artık göz göre göre yapılan yanlışı görmemezlikten gelip, bu duruma daha fazla seyirci kalmamalıyız. Çünkü doğru kadroyu sahaya sürebilmek için 20. haftanın sonunu beklemeye gerek yok. Bir hoca, problem öndeyken, bir kere bile olsa problemi önde çözmeyi ve geriyi de buna göre ayarlamayı denemiyorsa, o hocadan hayır gelmez. Maçlar kazanabiliriz, hatta derbileri de kazanabiliriz fakat sezonun sonunu getiremeyiz, Okan Hocayı ne kadar sevsek de maalesef yetersiz, bu gerçeği görün artık lütfen.
Sadece Matayı oynatmakla da bitmiyor, Galatasaray sahaya yayılırken Torreiranın gerisindekiler ile ilerisindekiler arasında 40 metre mesafe var. Bu şekilde bir yerleşme olmaz. Bundan dolayı sürekli uzun oynamak durumumda kalıyoruz ve oyun kurulumunda pasla rahat rahat çıkamıyoruz. Sadece doğru kadro seçimi değil, mevcut kadroyu doğru şekilde oynatabilme açısından da bariz bir yetersizlik var.
Zaman verelim derseniz, peki verelim. Fakat olan Galatasaraya olacak. Çünkü haftalık bireysel performanslar günü kurtarmadığı sürece ben Okan Hoca ile tünelin sonunu göremiyorum. Ne var ki her hafta bir futbolcunun bireysel performansla öne çıkabileceği bir havuzu var Okan hocanın elinde ki bu da onun en büyük şansı. Aksi halde geçen seneki kadro Okan Hocaya verilseydi, en fazla 5 hafta dayanabilirdi.
Bu sene Okan hocaya son derece güçlü, müthiş bir kadro verildi. Fatih Terim keşke bana da böyle bir kadro verilseydi diyerek iç geçirmiştir, kesin. Çünkü Okan Hocanın bir kuş sütü eksikti. Buna rağmen oyunumuz hep yetersiz kaldı. Rakibimiz bizim iki katımızdan fazla gol atmışken, yaşanılan gol kısırlığına ilk haftalarda Gomis tek başına isyan etmese belki Okan hocanın ömrü çok daha erken bitecekti. Okan hoca kendisine verilen kadroya hiç bir şey söylemeden hadi çıkın oynayın dese bu kadro zaten bundan daha kötüsünü oynayamazdı. Kısacası bir teknik direktör dokunuşunu akan oyunda göremedik. Bundan daha üzücü olan ise duran top organizasyonlarında bile bu dokunuşu görememiş olmamız.
Antrenmanlarda hiç mi elle tutulur bilinçli bir duran top çalışması yapmıyorsun Hocam?
Okan hocayı seviyor muyuz, evet seviyoruz. Lakin yetersiz. Yeni bir kan aradık fakat büyük takım hocası olmadığını görmüş olduk. Dursun Özbek, Galatasaray daha fazla zarar görmeden ve zaman kaybetmeden bu yetersizlik durumuna artık bir son vermelidir. Çünkü aslolan Galatasaraydır bunu unutmayın lütfen.
Saygılar...