13
2020
Liglerin sağlıklı bir şekilde tamamlanabilmesinin birinci şartı, futbolcu, teknik kadro ve diğer yardımcı çalışanların dış dünyadan kendilerini koruyup, bu süreci tamamen kamp ortamında geçirmeleriydi. Futbolcular tek şehirde kampa girecekler, kampta önce 14 günlük izolasyon geçirilecek sonra da 1 aylık beraber antrenman yapmaları sağlanmış olacaktı. Liglerin Ağustostan önce bitirilmesi için bu süreç 20 Mayısta başlatılacak, 4 Temmuz - 31 Temmuz arası uygulanması gereken maç takvimi ise bütün takımların kampa girdiği o tek şehirde hızlandırılmış olarak gerçekleştirilecekti.
Bu kararlar alınabilseydi, süreç, sağlıklı bir şekilde bitirilebilirdi. Fakat artık çok geç. Çünkü futbolculardan, teknik kadro ve tesis çalışanlarına kadar herkes kendi kişisel tedbirleri ölçüsünde serbest bırakılmış konumdalar. Süreç başlatıldığı tarihten itibaren tesislerde kalmak zorunlu olması gerekirken, tesislere her gün kendi imkanlarıyla gidip gelmekteler. Hal böyle olunca, antrenman sürecinde ileriki günlerde de pozitif vakalarla karşılaşabiliriz. Hele ise maçların başlaması ile birlikte özellikle deplasmana gidecek takımlar için (otobüs + uçak + tekrar otobüs) + konaklama ve maçtan sonraki geri dönüşlerde de tekrar aynı araç yolculuğunun izlenmesiyle son derece riskli bir trafik bizi beklemekte.
Diyelim ki hiç bir aksaklık olmadı. 30. haftada ise Galatasaray - Trabzonspor maçından sonra her iki takımda da birer vaka çıkmış olsun. Bu durumda lig nasıl tamamlanacak? Sağlık Bakanlığı her iki takımı hatta bunların son 14 günde oynadığı diğer takımları da karantinaya alırsa, ligi nasıl bitireceksiniz? Ligleri bu şartlar altında Ağustostan önce tamamlayabilmemiz mümkün değil, bu yüzden beyaz sezon ilan ediyoruz mu diyeceksiniz?
Kamp ortamı zorunluluğu ve tek şehir zorunluluğu getirmediğiniz için bundan sonra hangi tedbirleri alırsanız alın bunların hepsi yan tedbirler olacak ve yetersiz kalacaktır. Böylece yukarıdaki gibi olası bir senaryonun gerçekleşmesi hiç de sürpriz olmayan yüksek bir ihtimal olarak her daim karşımızda duracaktır. Benim öngörüme göre asıl alınması gereken tedbirler alınmadığı için bu ligin sağlıklı bir şekilde tamamlanabilmesi pek mümkün gözükmüyor. Süreç, ligin iptaline kadar gidecek gibi duruyor. Halbuki ligi iptal etmektense, tüm dünyaya örnek olacak, son derece adil ve pratik bir yöntem var.
Direkt penaltı atışlarına geçin.
Evet, direkt penaltı atışlarına geçilsin. Olağanüstü günler yaşıyoruz. Böylesi bir karara kim itiraz edebilir? Fransa ve hele ise Hollanda gibi son derece adaletsiz kararlar almaktansa, en iyi çözüm budur. Gerekçe olarak da alınan kararların alt liglerde uygulanabilmesinin çok zor olduğunun anlaşıldığını ve bu kadar temaslı bir oyunun bu şartlar altında 0 riskle tamamlanamayacağını gösterin. Çünkü dediğim gibi asıl alınması gereken tedbirler alınmadığı için bizi çok riskli günler bekliyor. Bu yüzden en akılcı bir istişare ile mevcut kararınızı durdurun ve direkt penaltı atışlarına geçin. Aksi halde tüm sorumluluk sadece ve sadece size ait olacaktır.
UEFA her ülkenin kaderini, kendi federasyonuna bıraktı. Federasyonlar tarafından Avrupa kupalarına gönderilecek takımlar için son kararı ise kendisinin vereceğini söyledi. Buna göre UEFA bazı sorular soracak.
1- Karar adil mi?
2- Karar şeffaf mı?
3- Karar tarafsız mı?
4- Lig, tamamlanamama şartlarına uygun mu?
Penaltı atışlarıyla lig tamamlanabileceği için 4. maddeyi eliyoruz. O halde diğer soruları inceleyelim. Karar adil mi? Evet adil. Çünkü herkes için aynı şartlar söz konusu. Karar şeffaf mı? Bundan daha açık ve net bir karar sanıyorum ki olamaz. Peki karar tarafsız mı? Eğer penaltı atışları federasyon tarafından tarafsız bir sahada yapılırsa, ortaya çıkacak sonuç da tarafsız bir sonuç olur.
Bazı ülkeler sürenin kısaltılıp maçların 30 ar dakikalı 2 devre şeklinde oynanmasını, 3 futbolcu yerine 5 futbolcu değişikliği getirilmesini vs. konuşabiliyor. Bu riskli şartlar altında tüm bunlara gerek yok. Futbol kurallarını değiştirmektense, futbolun içinde olan bir kuralı uygulamak daha akılcı.
TFF nin yapması gereken, eninde sonunda ligi beyaz sezon ilan etmek değil, önce sağlık diyerek maçları bu şartlar altında oynatmayıp, sezonu penaltı atışlarıyla tamamlayarak Türkiye Kupası ve Lig sıralaması sonucunda Avrupa Kupalarına katılacak takımların listesini UEFA ya vermektir. Böylece hem penaltı atışları yayınlanacağı için yayıncı kuruluştan paralar gelmiş, hem de 0 a yakın riskle sezon tamamlanmış olacaktır.
Olağanüstü şartlarda olağanüstü kararlar alınabilir. Korona sezonunda İspanya, İtalya ve İngilterede maçlar özellikle para için oynanmak istendiği ve herkesin aklına para mı daha önemli yoksa sağlık mı sorusu geldiği bir dönemde, TFF direkt penaltı atışlarıyla bu süreci tamamlama kararı alırsa, tüm dünyanın izleyebileceği ortak bir sürece de imza atabilir. Hatta Fransa ve Hollandada itiraz eden birçok kulüp haklı bulunabilir ve alınan mevcut kararlar adilane olmadığı için iptal edilerek, onlar da penaltı atışlarıyla sezonu tamamlamak isteyebilirler.
Futbolda penaltı atışları neden vardır? Galip çıkmadığı için. Şimdi de koronadan dolayı maçlar oynatılamıyor ve galip çıkmamış oluyor. Galip çıkmadığı için de penaltı atışlarına geçiliyor. Yani bu kararla aslında futbolun basit bir mantığı uygulanmış olunur. Direkt penaltı atışlarına geçilmesinin asıl gerekçesi ise şöyle özetlenebilir: Futbol bir temas oyunu olduğundan, maçlar, kovid 19 riskinden dolayı oynatılamadı, sağlık her şeyden üstün tutuldu ve bu yüzden direkt penaltı atışlarına geçilerek sezon tamamlanmak istendi. İşte bu kadar basit.
Adamların 6 vaka için 11 milyon test yapmayı karar aldığı bir dönemde, maçları, hele ise yazının başında belirttiğim kararları almadan oynatmak gerçekten bir intihardır. Parayı öne alıp, sağlığı ikinci plana atmanın sorumluluğunu hiç bir şekilde ödeyemezsiniz. Bu yüzden direkt penaltı atışlarınıza geçmenizi şiddetle tavsiye ediyorum. Bu karar, aynı zamanda tüm dünyaya da emsal olabilecektir.
Penaltı atışları nasıl olmalı konusundaki önerilerim ise şunlar:
1- Penaltı atışlarının, 18 kulübe ait olmayan tarafsız bir sahada gerçekleşmesi
2- Yasal haklarıyla sözleşmeleri 30 Haziranda bitecek futbolcular olduğu için penaltı atışlarının 30 Hazirandan önce tamamlanması.
3- Penaltı atışlarının 1 günde bitirilmesi. Zira süreci uzattıkça risk de artar.
Sosyal mesafe kurallarını yazmaya gerek duymuyorum. Çünkü bunlar zaten belli olan şeyler. Bu bir günde tamamlanacak organizasyon için isterse herkes astronot elbisesiyle getirilsin, hatta astronot elbisesiyle penaltı atsın fark etmez. Sonuçta herkes astronot elbisesiyle penaltı atacağı için herkes için eşitlik söz konusu olacaktır. Önemli olan sağlık faktörünü her şeyin üstünde tutup, eşitlik ilkesiyle bu süreci tamamlamak olmalıdır, beyaz sezon ilan etmek değil.
Saygılar...