--------------------------Muslera-------------------------

Boey-----------Nelsson---------Marcao---------Aanholt

-----------------Berkan---------Cicaldau-----------------

-----Morutan-------------Halil----------------Kerem-----

--------------------------Diagne--------------------------

Gedson transferinin gerçekleşmemesi 4-1-4-1 i, kademeli olarak 6,8,8 numara ya da 6,8,10 numara gibi değil de 6,6,8 gibi oynamamıza yol açtı. Böylece Lazio ve Trabzon gibi güçlü takımlara karşı direnç ve mücadele gücü gösterirken, hatta rakibin önde kaldığı pozisyonlarda özellikle kanatlardan hızlı geçiş hücumları yapabilmişken, topu, oyunla 3. bölgeye taşımamız gereken maçlarda zorlandık. Cicaldau 10 numara değil, 8 numara bir futbolcu olduğundan Taylan ve Berkan dan birisi tercih edilecek olsa bile ikinci bir 8 i bulamıyoruz ki kadroda zaten 10 numara bir futbolcu da yok. Bundan dolayı 4-1-4-1 de ne kadar ısrarcı olursak olalım, topun 3. bölgeye taşınmasında oyunsal bir gelişim sağlayabilmemiz çok zor olacaktır. 

Eğer bu şekilde oynamaya devam edeceksek, oyunu sete döndürmeden, hızlı geçiş hücumlarıyla direkt sonuca gitmeyi hedefleyebiliriz. Fakat bu da çok fazla fiziki efor gerektirir ve biz, böylesi bir tempoyu henüz 90 dakikaya yayabilecek kapasitede değiliz. Kaldı ki şampiyonluğa oynayan bir takımın ana planı sadece geçiş hücumları olamaz. Özellikle iç saha maçlarında bu anlayışı bize karşı oynamak isteyen takımlara karşı, alan bulmakta zorlanabiliriz. Bu yüzden topu, oyunla 3. bölgeye taşımamız gerekecek. Fakat sadece ayağa oynayarak oyunu 3. bölgeye yıkamayız. Kanat ortalarıyla da atağı sonlandırabilmemiz lazım. Halil pivot santrafor olmadığı için hava toplarında stoperlerin arasında kalıyor ve etkisizleşiyor. Halbuki önünde Diagne olsa kendisine arkada çok daha fazla boş koridorlar bulabilir. Geriden oyunu kurma esnasında da oyun kurulumuna bizzat destek olabilir. Çünkü sırtı dönük top alabiliyor. Eğer Galatasaray özellikle içi saha maçlarında 4-2-3-1 dizilişiyle ve Halil ile oynarsa, rakip, kendi yarı sahasına çekilmek zorunda kalabilir. Eğer çekilmezse, bu durumda uzun toplarla bile kanat futbolcularını savunma arkasına kaçırarak sonuca gidebiliriz. 4-2-3-1 de de Taylan ve Berkan dan birisi tercih edilmeli. Çünkü iki tip aynı futbolcu aynı anda sahada olunca kısa paslı oyun kurmakta bile zorlanıyoruz. Bu yüzden ya geri oynuyoruz ya da uzun pasa dönmek durumunda kalıyoruz. Cicaldau ise çok skorer bir oyuncu değil. Bu yüzden onun ileri gitmesinden ziyade oyunu geriden kurup bir köprü vazifesi görmesi onun ana görevi olmalı diye düşünüyorum. Berkan, Cicaldau ve Halil üçlüsünü 4-1-4-1 deki kademei 6,8,10 gibi de düşünebiliriz. Eğer bu diziliş iç sahada tutarsa, beraber oynama alışkanlığı dış sahaya da taşınabilir. Eğer rakip, kendi evinde oynarken geri çekilmeyecek ve önde basacak olursa bu sefer de oyunun B planı devreye girer. İşte hızlı kanat futbolcuları da bu noktada bizim en büyük silahımız olmalıdır.

Oyunun A ve B planlarını çok iyi çalışmamız gerekiyor. Futbol zaten rakibin tepkisine karşı gösterilen bir reaksiyondan ibarettir. Bu tepki ne kadar büyük olursa, verilecek reaksiyon da o kadar büyük olmalıdır. Futbolda bir çok parametre var fakat önemli olan doğru kararları alabilmektir. Doğru kararları aldıktan sonra ise bu kararların uygulanabilir olduğunu ispatlamak adına çok fazla mesai harcamak ve çok çalışmak gerekir. Mesela rakip oyunu nereden kuruyor, siz rakibe sahanın neresinden itibaren baskı yapacaksınız? Baskıyı nasıl yapacaksınız? Kademeli mi, senkronize mi yoksa başka türlü mü? Siz baskıya başladığınızda stoperler nereye kadar çıkacak? Eğer yanlış karar alırsanız, ne kadar çalışırsanız çalışın bir tacı atmaktan bile aciz olursunuz. Galatasaray şu anda yanlışın üzerine çalışıyor. Orta saha kurgusundan, savunma çizgisine kadar hep yanlış. Yanlışın üzerine çalışmak ise akıntıya karşı kürek çekmeye benzer. Yani beyhude bir çabadan başka bir şey değildir böylesi bir durum.

Transfer dönemi de bittiğine göre Galatasaray artık yanlışlarını görmeli, oyunsal açıdan doğru kararlar almalı ve bunun üzerine çalışmalıdır. Başarıya da zaten ancak bu şekilde ulaşabiliriz.

Saygılar...