Sezon başında Galatasaray'ın nasıl oynaması gerektiği konusunda Cenk Ergün ve Tudor enine boyuna bir değerlendirme yapıp konuşmuşlardır elbet. Baskı futbolu, kontrollü oyun, oyunu sete döndürme, oyunu genişletme, üçlü-dörtlü defans vs. Transferler de bütün bu amaçlara yönelik yapıldı. Asamoah hariç... Fakat tüm bunlar yani önceden hedeflenenlerin doğruluğu, maçlar oynandıkça görülebilecekti. Sezonu erken açmanın bir yansıması olarak ilk haftalardaki muazzam baskı futbolu hepimizi yanılttı. Rakipten baskı yedikçe her geçen hafta kontrollü oyuna dönmeye çalıştık. Böylece defolarımız da ortaya çıktı. İnsanın aklına şu soru geliyor: ''Sezon başındaki baskı futbolu gerçek oyun hedefimiz ise, ne oldu da daha sonra kontrol futboluna evrilmeye çalıştık?''

İşte bu noktada ben Tudor'da değil, Cenk Ergün'de ararım hatayı. Çünkü Cenk Ergün Galatasaray futbol direktörü yani Galatasaray'ın futbol aklı. Asli görevi hakemler üzerinden Galatasaray basın sözcülüğü yapmak değil, Cenk Ergün'ün asli görevi Galatasaray'a bir oyun hedefi belirlemek, bunu korumak ve bu amaç uğruna gerekiyorsa teknik direktöre müdahale etmek olmalı. 

Bursa maçında gümbür gümbür rakip sahada basarken, verdiğimiz pozisyonlarla ilk yarıyı 3-0 geride kapatabilirdik. Bu bir gerçek. Eğer sırf bundan dolayı Cenk Ergün, Tudor'a ''Böyle gitmez, bundan sonraki haftalarda daha kontrollü oynamalıyız'' dediyse, Tudor ne yapsın? Yok eğer oyun hedefini değiştiren Tudor ise bu sefer de futbol aklını korumaktan sorumlu olan Cenk Ergün'ün bu duruma müdahale etmesi gerekmez miydi?

Şu anda o kadar kritik bir virajdayız ki hazır defolarımız da ortaya çıkmışken, bundan sonraki oyun hedefimizin nasıl olması gerektiğini bizzat Cenk Ergün'ün kendisinin belirlemesi gerekir. Yoksa bütün ipleri Tudor'un eline bırakırsak, her hafta rakibe göre bir sistem ve anlayışla maçlara çıkmamız kaçınılmaz olur. Cenk Ergün'ün Tudor'a izah etmesi gereken ilk konu bu olmalı. Cenk Ergün Tudor'a ''Sen Galatasaray'ın hocasısın. Sen rakibe değil, rakip sana önlem almalı. Böylece ana oyunundan uzaklaşacak olan biz değil, onlar olmalı'' demeli. Sonra da şunları eklemeli:

''Asamoah alınamamışken, kanat beklerini açıp oyunu genişletmek adına Fernando'yu stoperlerin arasına sokmaktan artık vazgeç. Çünkü olmuyor.  Hem sol kanat hiç işlemiyor hem de rakip baskı yapınca, Fernando stoperlerin arasında kaldığı için orta saha göbeğinde bir kişi eksik kalıyoruz. Böylece rakip üzerimize kolay geliyor. Bunun için yapman gereken Ndiaye'yi Fernando'ya yaklaştırmak değil, Fernando'yu Ndiaye'ye yaklaştırmak olmalı ki rakip de duvara çarpıp geri dönsün.

Oyunu açmak için ilk önce öndeki kanat oyuncuları olan Feghouili, Rodrigues ve Yasin gibi futbolcularla topu buluşturmalısın. Top ancak onlarla buluştuktan sonra kanat bekleri devreye girmeli. Oyunu bu şekilde açmalısın. 

Artık kanatlarda önlü arkalı sağlıklı bir yapı kurulmalı. 10 hafta bize gösterdi ki, Asamoah da alınamamışken, tek başına kanat bekleriyle kanatları etkin kullanamadık. Bu yüzden bir kanatta Rodrigues'i diğer kanatta Feghouli'yi oynatmalısın ki, hem kanatlar işlerlik kazansın, hem de rakip üzerimize kolay kolay gelemesin. Böylece oyunu genişletmek için Fernando'nun stoperlerin arasına girmesine gerek kalmayacak. Orta saha göbeğinde Fernando ve Ndiaye yan yana oynadığında daha sağlam olabileceğiz. Bu iki futbolcu rakibi zaten durdurur. Ekstra bir oyuncuyla desteklenmelerine gerek yok. Bu yüzden Tolga'yı kanatta oynatmaktan vazgeçmelisin. Bundan sonraki maçlarda Tolga'yı en fazla Ndiaye'nin yedeği olarak düşünmelisin. 

--------------------------------Muslera---------------------------------

Mariano-----------Maicon-----------------Serdar----------Latovlevici

--------------------Ndiaye----------------Fernando--------------------

-------Feghouli---------------Belhanda---------------Rodrigues------

---------------------------------Gomis-----------------------------------

Galatasaray'ı klasik 4-2-3-1 ile ve bu futbolcularla oynatmalısın. Defans önde kurulmalı. Kanat bekleri ancak top Feghouli ve Rodrigues'e gelince devreye girmeli. Feghouli içeriye girdikçe Mariano öne çıkmalı. Rodrigues ise fazla içeriye girmemeli. Çünkü iki kanat da içeriye yöneldiğinde kanatlar tek kalıyor ve savunmada kademe hataları oluyor. Yusuf Yazıcı'nın attığı golü bu yüzden yedik.

Topu kaybedince defans geriye kaçmamalı ve ilk golü atasıya kadar da rakibe baskı yapmalıyız. İlk golü attıktan sonra bu sefer 3. bölgede değil, 2. bölgede rakibi karşılamalı ve özellikle Gomis ve Rodrigues'i kaçırmaya çalışmalıyız.

Eğer yenik duruma düşmüşsek, oyunu çevirebilmek için Belhanda'nın yerine Eren'i oyuna alarak 4-4-2'ye dönebilirsin. Hatta Rodrigues'i çıkartıp bire birde daha etkili olan Yasin'i de oyuna sokabilirsin. Fakat Asamoah yokken 3'lü savunmaya artık dönmemelisin. Belhanda ve Rodrigues hariç diğer futbolcuların hepsini skor ne olursa olsun oyunda tutmaya çalış. 3. oyuncu değişikliğini bu futbolcuların form durumuna, sakatlıklarına, sarı kartlarına ya da maçın gidişatına göre sana bırakıyorum. 

Ne zaman ki Asamoah alınır, o zaman B ve C planı olarak 3'lü savunmayı da deneyebilirsin. Şu aşamada Belhanda'nın kadroda alternatifi olmadığı için B planımız 4-4-2 olmalı.''

İşte Galatasaray'ın futbol aklından sorumlu olan Cenk Ergün'ün asli görevi, Tudor'a bu ve benzeri açıklamaları yapmasıdır. Çünkü 10 hafta sonunda defolarımız ortaya çıktı ve artık her şey net bir şekilde görüldü. Eğer yapmaz ve net bir oyun hedefi belirlenmezse, ben Tudor'u değil, tamamen Cenk Ergün'ü suçlarım.

Saygılar...