Eveeeett!!! Geldik derbi haftasına. İlk haftalarda rakip oyuncuların rüyalarına karabasan gibi çöken, rakibi yenmek için değil de top tüfekle un ufak etmek istercesine oynayan ve bu ligin babası benim diyen Galatasaray'dan enerjisini dengeli kullanan, rakibine kolay kolay pozisyon vermeyen, az gidip öz atan bir Galatasaray'a döndük. Zaten o akıl almaz tempoyla koca bir sezon geçmezdi.

  3 sene sonra ilk defa sahada bir Selçuk vardı. Rodriguez'in sakatlığı ona yaradı, son forma şansı bulduğu Antalya maçında atmadığı pası bu sefer attı ve gol geldi. Antalya maçındaki pozisyon daha müsaitti üstelik. İşte biz Selçuk'tan Konya maçı performansını bekliyoruz ama o yıllardır Antalya maçı performansıyla oynadığı için bütün tribünleri kendine düşman etti, şimdi geri barışmak bizim değil onun elinde ki taraftar tepkisinde sonuna kadar haklıydı. Böyle oynamaya devam etsin, bu taraftar onu tekrar bağrına da basar.

  8 puan gerideki ezeli(?) rakibimiz, dünya karması Malatyaspor'u yendi ya, birileri haftaya Galatasaray'ı da yener demeye başladı. Böyle kendilerini kandırmaya devam etseler keşke hafta boyunca, sonra geliyoruz dedikleri yerden bi güzel yenilip dönerler.

  Şu durumda fener taraftarı da biliyor o takımdan bi cacık olmayacağını ama onların da güvendikleri şeyler var.

1-) Hakem: Milli arayı iyi değerlendirmişler ve biraz oyun hızını artırmışlar, formsuz oyuncuları biraz düzelir gibi olmuş. Ama bu da bizim canavarları üstelik Ali Sami Yen'de yenmeyi bırak puan almaya yetmez. Onun için yapacakları ilk iş yarısı bjkli diğer yarısı fbli federasyonun kapısına dayanıp dişlerine göre bir hakem seçmek. Hakemi arkasına almış bir fenerbahçenin kazanamayacağı derbi yoktur, bjk derbisinde de gördük.

2-) Çirkeflik: Oyunsal anlamda Galatasaray'ın yarısı bile olamayan fenerbahçe oyuncuları doğal olarak üzerimize oynayacak, gereksiz yere ortamı gerginleştirecekler, hakemi de arkalarına aldıkları için bizim takımı eksik bırakmaya ya da hiç değilse oyuncularımızın konsantrasyonunu bozmaya çalışacaklar.

3-) Medya: Hafta boyunca medyada çıkacak bilinçli haberlerle maç daha oynanmadan Galatasaray şöyle parçalar böyle ezer diye diye bir rehavet havası oluşturmaya çalışacaklar. Derbilerin havası başkadır rehavet olmaz diyenler olabilir ama ne kadar doğru bu. Şampiyon olduğumuz sene deplasmanda feneri 1-0 yenerken rehavetten ve hakemin saçma sapan kararlarından gelen 2 golle yenildik ama şampiyonuz diye önemsenmedi oradaki olası galibiyet.

  Herkes adı gibi biliyor ki bu 3 unsur bir araya gelmedikçe onların bizden puan alması imkansız. Ama şunu da atlamamak gerekiyor, o tarihi şikelerle, lekelerle dolu takım küme düşse de derbilerde bi ayrı oynuyor. En salak saçma kadrosuyla bile bizi yenebildikleri gerçeği var. Onun için bu 3 maddeye tüm taraftarlarımız dahil bütün camia çok dikkat etmeliyiz.

  Herşeyden, oyuncularımızdan önce stadı dolduran 52.650 taraftarımız o maçı almalı. Daha sezon başında 11 puan fark atıp şampiyonluk yarışından koparmamız lazım onları. Evimizdeki 17 maçta 17 galibiyet alabilecek bir kadroya sahibiz ama söylediğim gibi o alçaklar yanına hakemi almadan maça çıkmaya cesaret edemezler, o yürek yok onlarda, tarihi başarısızlıklarla, şikelerle, şaibelerle dolu bir kulüp.

  Bunlara dikkat edersek zaten hiçbir oyuncusu bizim Yasin kadar bile yetenekli değil. Onun için normal şartlarda çok rahat, oley oley nidaları eşliğinde 2-3 farklı kazanırız.