04
2016
Kasımpaşa'yı da şansın yardımıyla yendik. Ortada bir oyun var mı? Yok. Keyif verdi mi? Hayır. Umut verdi mi? O da ne?
Avrupanın herhangi bir liginden herhangi bir takımı Kasımpaşa'nın karşısına çıkarsan ilk yarım saatte maçı alır, kalan 1 saatte de ne kadar atabiliyorsa atardı. İlk oyuncu değişikliğini de maç bittikten sonra yapan taktik dehası, hocaların hocası Riko Bey de olmasa bu takımın hali harap, o olmasa Allah korusun 5-6 falan atardık, rakiplerimiz tedirgin falan olurdu. Ne gerek var öyle şeylere. Adam gibi oynayıp 10 kişi kalmış rakipten atak üstüne atak yemek varken, koruyamadığını adın gibi bildiğin halde tek farklı skorun üstüne yatmaya çalışmak varken, saçma sapan bi penaltıyla maçı katletmek dururken niye 5-6 gol atıp kendimizi strese sokalım ki. Ne diyelim büyük adamsın Riko Bey. Sen bu takımın başında olduğun için her gün dua ediyorum ve Allah'tan senin için bela nasip etmesini diliyorum. O kadar da çok seviyorum yani.
Allah şu hayatta görebileceğin en büyük fırsatı vermiş ve daha rakip ne oluyo lan diyemeden 1-0 öne geçmişsin, sonrasında ne mi oldu? İlk yarı bitene kadar 40 dakika boyunca boş boş yana, geriye saçma sapan pas yapmışsın, sırf biz iyi oynuyoruz algısını oluşturabilmek için, istatistikleri yükseltebilmek için. Rakip topu kapmaya bile çalışmıyor, en ufak baskı yemiyorsun koskoca 40 dakika, yine de ileriye çıkmaya cesaret edemiyorsun, kendi kalenin 10 metre önünde saçma sapan paslarla milleti uyutuyorsun. İstatistiklerde en çok topla oynayan oyuncular Serdar, De Jong ve Selçuk. Neden? Maç boyunca kimseye top vermediler de ondan. Kendi yarı sahalarında bi üçgen kurdular, o ona verdi, o ona. Bruma'nın annesi yaşasaydı, gelip bu üçüne topu verin biraz da kardeşiniz oynasın derdi kesin.
Top %65 bizdeymiş, top rakip yarısahadan çok bizim yarısahada oynanmış, her zamanki gibi %45 sol kanadı %35 sağ kanadı kullanmışız. Adamlar 10 kişi kalmış, üstelik stoperi görmüş kırmızıyı, buna rağmen teknik direktörü oyuncu değişikliğini hücum oyuncusu çıkarıp yine bir hücum oyuncusu oyuna alarak yapmış. Bizim deha maç bitince değişiklik yapmış.
Biz her fırsatta rakiplerin oyununu eleştiriyoruz, birisi çıkıp siz ne oynuyorsunuz da bize laf ediyorsun dese cevabımız yok. Hakikaten biz ne oynuyoruz? Gol attıktan sonra daha fazla atmak yerine aman gol yemeyelim diye topu ayağında tutmaya çalışan zavallılar mı bizi şampiyon yapacak. Yoksa bu maçı da farklı kazanmamızı sağlayan, 10 kişi kalmış rakibi eze eze yenmemizi sağlayan Riko Bey mi? Bu 3 puana çok ihtiyacımız vardı evet ama o penaltı gol olsaydı daha hayırlı olurdu diye düşünen binlerce Galatasaraylı var bence.
2 farklı önde olduğumuzda bile keyifle maç izleyemiyoruz, takım güven vermiyor, oyuncular yorgunluktan gebermiş, sen hala duvardan tuğladan bahsediyorsun Riko Bey. Öne geçip de koruyamadığımız sadece 2 maçı alabilsek şu an liderle aynı puandaydık. Ben Galatasaray teknik direktörü olsam ve 10 kişi kalmış rakibe karşı defans yaptırmaya çalışsam ve şu takıma 5 atamadıysam ertesi sabahı beklemeden istifa ederim. Duvardı, tuğlaydı bahanelere sığınmam.
Sabri'nin de penaltılık müdahalesi var, verse kimse niye verdin demez, yedirdiği bir de gol var. Linnes'in hakkını yemeye devam ediyorlar, ahı tutar inşallah da bir an önce gidersiniz. Devre arasına kayıpsız girebilir miyiz? İnşallah ama Osmanlı maçı çok zor.