Riekerink ve yönetim dışında herkesi kanser eden bir ilk yarı geçirdik. Son Türkiye kupası maçıyla tavan yapan vurdumduymazlık, disiplinsizlik ve teknik direktörsüzlük yerini transfer dönemiyle birlikte yaprak dökümüne bıraktı. Jet hızıyla önce Sigthorsson gönderildi. Sırada Hamit, Chedjou, Salih, Umut Gündoğan, Jem Karacan ve Endoğan Adili var.

  Serdar'ın sakatlığıyla Chedjou'nun sezon sonuna kadar başımıza bela olmaya devam edeceğini düşünmüştüm ki kupa maçında yaptığı son hainlikle kendi sonunu erken hazırladı. Bejeke maçından sonra burada 'hain' ilan ettiğim, birçok kişinin destek verdiği, birçok kişinin de ağır bulduğu bu söylemin ne kadar haklı olduğu ortaya çıktı. Geldiğinden beri yediğimiz gollerin yarısında baş aktör olan bu hainden kurtulduğumuz için ne kadar sevinsek azdır. Bedenen yaşayan ama beyinsel fonksiyonları iflas etmiş yönetim kurulu üyeleri ve kendini teknik direktör zanneden beden hocası, Allah rızası için şu takıma bir daha zenci defans oyuncusu almayın. Hem kulübün parasına hem taraftara yazık.

  Bu bizim aptal yönetim, Podolski gibi bir oyuncuyu saçma sapan oyunculara milyon eurolar harcayan bir ülkeye konuşulduğu gibi 6-7 milyon euroya satarlarsa yazıklar olsun. Karşınızda kariyerli oyunculara değerinin çok üstünde paralar saçmaya dünden razı psikopatlar varken ilk teklife sazan gibi atlamayın. Adamlar Burak transferinde önden bi 3-5 kuruş birşeyler atalım bakalım ne tepki verecekler diye ölçtüler, bizim ahmaklar görmemiş gibi atladılar, sonuç olarak Burak bedavaya gitti bi de paranın çeyreğini hamsilere verdik. Burak yarım sezon daha kalsa atacağı gollerle o parayı zaten çıkarırdı. Kaldı ki avrupadan bir takım da Burak için aynı parayı verebilirdi. Nerde kaldı Çin pazarının cazibesi? Podolski'ye de 7 milyon euro teklif etmişler, o çekik gözlülere 7'ye hayatta satmam, sen onun üstüne 5-6 birşeyler daha at desen hayır mı diyecekler. Hiç zannetmiyorum.

   Riva ve Florya projesi için de zamanında Aysal'ın 1.5 milyar dolar gelir beklediği projeyi kabul etmeyen bunaklar, yağlı suratın 500 milyon dolarlık projesine anında onay verdiler. Sonra da oturdukları yerden Aysal başarısızmış da falan da filan. Adam daha seçildiği ilk gün benim başarı dışında hiçbir vaadim yok demedi mi? Sonuç olarak başarılı oldu mu oldu, adam verdiği sözü fazlasıyla yerine getirdi, 3 senede 27 kupa topladı. Şu an teknik direktörsüz bile liderin 3 puan gerisinde olan takımın omurgası onun döneminde kuruldu. Taraftar kimi isterse alırım dedi mi dedi. Ertesi gün Drogba hava alanında mıydı, evet. Brezilyalı 31 yaşındaki kaleciyi alacağımız zaman taraftar Muslera'yı istiyor diye gidip onu almadı mı, aldı. Taraftarımız bile şimdiki yöneticilerden daha vizyon sahibi. Şimdi o Muslera takımın yarısı. Diğer yarısına rağmen hala tek başına bizi şampiyonluk yarışında tutan adam.

  Takımın yarısı sezon başından beri adele sakatlığından dolayı yok. Neden? Teknik direktör bozuntusu sezon başında iyi çalıştırmadı da o yüzden. Geçen sene de Hamza iyi çalıştırmadı, takım fizik olarak yerlerdeydi. Önceki sene de Hamza efendi Prandelli'nin mirasına kondu. Bu takım son 10 senedir bi Fatih hocayla bi de Prandelli'yle iyi çalışmış. Onun dışında hep bitik.

  Altyapısıyla özellikle 90'lardan 2000'li yılların başına kadar ülke futboluna damga vurmuş bir takımsın ve şimdi doğru dürüst oyuncu çıkaramıyorsun. Akademinin en yetenekli oyuncusu Kerem kupa maçında döküldü. Adamın bu seviyede 1 dakika oynamışlığı yok, en kritik maça onunla başlıyorsun. Kiralasana oynayabileceği bir takıma. Arda ve Semih kiralandıkları takımlarda parlamadı mı? Floryadan çıkmadan bi oyuncu nasıl gelişir bi anlatın bana. Altyapı hocaları yeteneksiz, sıradan beden eğitmenleri. 1500-2000 liraya çalışan adamlar. İstanbul gibi bir yerde 1500 lirayla geçindin de bi de çocuklara topa vurmayı öğretmesi kaldı. Zaten altyapı hocalarının %90'ı torpille, tanıdık vasıtasıyla oraya giren, kendilerine hayrı olmayan adamlar. Kendileri ne biliyor ki küçücük çocuklara ne öğretsinler. Bizim ülkemizdeki çocukların yetenek açısından bir problemi yok, çoğu yetenekli, alt yaş kategorilerinde yetenekleri sayesinde İngilizlerle, İspanyollarla, Almanlarla başa baş oynayan çocuklar büyüdükçe hiçbir şey öğrenmediği için yabancılar karşısında ezilmeye başlıyor. Rakipler taktik, fizik, disiplin, oyun görüşü, doğru pozisyon alma anlamında geliştikçe bizimkiler küçükken olduğu gibi sadece yetenekle oynamaya devam ettikleri için avrupaya gidip 4'er 4'er yiyip geliyorlar, Club Brugge'lara eleniyorlar, 0 çekip geliyorlar. Mancini antrenmanlarda oyunculara saatlerce pozisyon almayı öğretmeye çalışıyordu, bizim beyefendiler de sıkılıyorlardı, şikayet ediyorlardı. 25-30 yaşında profesyonel adamlarsınız, bize altyapıda en basitinden pozisyon almayı bile öğretememişler diye üzülüp can kulağıyla dinleyeceğinize bir de şikayet ediyorsunuz. Senelik en az 7-8 milyon TL rızık kazanmayı biliyorsunuz ama 2 saatlik antrenman zorlarına gidiyo beyefendilerin. 

  Yabancı sınırının kalkmasının yerli futbolcuları olumsuz etkilediğini iddia eden, sözde ülkenin en iyi futbolcuları Emre Beleşoğlu, Burak Yılmaz, Semih, Olcan, Gökhan ve daha niceleri. Hepiniz adam olsaydınız da yabancı sınırı nedeniyle yerim garantiydi, şimdi çalışıp, savaşıp, formayı hakedip ilk 11'e girmek zor geliyor diye açık açık bunu söylemeseydiniz. Bi de yüzsüzce bunu söyleyebiliyorlarsa, sırf bu yüzden yerlilerin performansı düştüyse hepsine yazıklar olsun.

  Brezilya'dan çıkmamış 18-19 yaşındaki oyunculara 30-40 milyon veren takımlar varken Bruma'yı 20-25'e satarsan gerizekalısın.

  Anadolu takımlarından 5-6 milyon eurolara aldığın oyuncuları gönderirken bedavaya gönderiyorsan aptalsın.

  Eşdeğer oyunculara 15-20 milyon eurolar veren çekik gözlülere 6 milyon euroya adam satmaya çalışıyorsan süzme salaksın.

  1 milyon etmeyen yerli stoperlere 5'er milyonlar + 3 oyuncular veriyorsan kerizsin.

  Beden eğitimi hocasından, her maç yaptığı skora etki eden hatalarına, otoritesizliğine rağmen şampiyonluk bekliyorsan katıksız malsın.

  Hiçbir katkı almadığın oyuncuya yattığı yerden para kazandırıyorsan, gönderirken de alacaklarını ve fesih bedelini kuruşu kuruşuna veriyorsan adam değilsin.