24
2016
Gönül isterdi ki yazıma Galatasaray çok iyi yolda diye başlayayım ama aksine çok kötü yolda..
Denizli'nin gelişiyle hepimiz geçen seneki Hamzaoğlu etkisini göreceğimizi ve yeniden şampiyon olacağımızı zannetmiştik ama çıktığı ilk maçtan itibaren büyük hüsran yaşadık, hala da yaşıyoruz, görünen o ki sene sonuna kadar da yaşayacağız. Takımın şu halini gördükçe keşke Hamzaoğlu kalsaydı en fazla 4-5 puan geride olurduk diye düşünmeden edemiyorum. En azından gol atma konusunda sıkıntı çekmiyorduk. Fatih hoca dönemindeki baskılı, savaşçı, arzulu oyunun bir benzerini oynayacağımızı ümit ederken tam tersiyle karşılaştık.
Dünkü maça gelecek olursak en başta Osmanlıspor'u tebrik etmek lazım. Bizim takım defansı her ne kadar aşağılanacak düzeyde olsa da ligdeki bütün zenci futbolcuların Galatasaray'a karşı hayatlarının maçlarını oynamaları da ayrı bi tartışma konusu. Bu anadolu takımlarının kendi aralarında yaptıkları maçlarda doğru dürüst 2 pas yapamayan adamlar bize gelince Pirlo, Ronaldo, Messi kesiliyorlar, aynı oyunu fenerbahçe ya da beşiktaşa karşı oynayabiliyorlar mı, hayır. Nedeni kimine göre ülkenin en iyi takımına karşı en iyi oyunu oynamak istemeleri, kimine göre şikeci kardeşleri koruyan ama Galatasaray'ı bitirmeye çalışan hakem abileri, kimine göre Galatasaray oyuncularının 3. lig topçuları gibi oynamaları. Bana göre hepsi. Geçen hafta beşiktaşın ertelenen maçında saha şartları Kasımpaşa maçından daha iyiydi, neden Kasımpaşa maçı oynatıldı da beşiktaş maçı ertelendi, aman beşiktaş puan kaybetmesin, sakın fenerbahçe puan kaybetmesin.
Bizim futbolcular, eski ve yeni teknik heyet, yönetim aptallıklarına doymasınlar, adamların kadrolarında Van Persieler, Naniler, Markovicler, Ozanlar var, o oyuncular bizim kadroda olsa her maç 5-6 atarız ama onlar hakemlerin beleş penaltıları olmadan maç kazanamıyorlar ve ne hikmetse her hafta mutlaka onların lehine hata yapan bir hakem abileri var, helal olsun adamlara, en azından ceza sahasına girip beleş penaltılarını alıyorlar, bizim Sinan'dan başka ceza sahasına girip tehlike oluşturan oyuncumuz yok. Burak her maç 5-6 gol pozisyonuna girip hiçbirini atamadan maçı bitiriyo, Sneijder bu beceriksizler yüzünden ceza sahası çevresinde topla buluşamıyor ta defansa gelip top almaya çalışıyor, Sinan olmasa gol atamayacağımız maçta Sinan sayesinde maça ortak oluyoruz, Podolski zaten yok, Olcan kanatta etkisiz, defansımız evlere şenlik, adam yanından geçip gidiyo bunlar golü atana kadar refakat ediyolar, bi müdahale edeyim, omuz koyayım diyen yok.
Dün Semih sakatlanınca Carole yerine bence Yasin girmeliydi, Olcan da solbeke geçmeliydi. Olcan bu takımda asıl yeri olmamasına rağmen ancak solbek oynayabilir Riera gibi. Riera da sözde kanat oyuncusu olarak geldi ama ne hız var, ne çalım atma becerisi var, ne golcülük var, öyle kanat oyuncusu mu olur, Fatih hoca o yüzden Riera'yı solbekte kullandı ve takımı atağa kaldırma, top tutma, top kullanma konusunda Riera'yı kullanarak iyi işler yapmasını sağladı. Olcan da takımı atağa kaldırma ve top kullanma konusunda etkili, Riera'nın biraz daha hızlısı ve ofansifi. Yasin son paslarda kötü ve bencil oynuyo ama takımı ileri taşıma konusunda da şu an takımdaki en etkili 2-3 oyuncudan biri, Denizli'nin onu bitirme çabalarını da doğru bulmuyorum.
Rakiplerimizde oyuncular top alabilmek için kendini paralar, bizimkiler de saklambaç oynuyo, her biri birer rakibin arkasına saklanmış, defans oyuncuları topu şişirse de Burak'a gelse o da 3 kişinin arasından sıyrılıp orta yapsın sonra da gidip kendi ortasına kafa vursun diye bekliyolar herhalde, avrupanın her yerinde bir oyuncu topu aldığında en az 3 tane pas verebileceği adam yanında bitiyor, bizim takımda herkes birinin arkasına saklanıyor, Sneijder hariç.
Bu sezon Muslera da kötü herkes gibi. Geçen sene bizi şampiyon yapan 2 adam Muslera ve Yasin, bu sene ikisi de ortada yok. Dünkü maçta yediği goller, beşiktaş maçında yediği goller ve daha fazlası, bu sene Muslera da arkadaşlarına uydu o da yatıyo, ben olsam ben de iyi oynamam belki.
Di Maria Real Madrid'de oynadığı ilk sene 1.5 milyon euroya oynuyodu, Reus bizim Sabri'den daha az kazanıyo, onlar oyuncu değil mi, bizimkilerin onlardan ne fazlası var da onların 2 katını kazanmalarına rağmen onların oynadığı oyunun çeyreğini oynayamıyolar. Galatasaray'ın şu durumda olmasının en büyük 2 sorunu yanlış teknik direktör seçimleri ve oyunculara verilen astronomik paralar. Hamit 2.75 milyon euro alıyo, avrupanın herhangi bir yerinde alabileceği en büyük para 1 milyon euro.
Mancini ve Prandelli dönemlerinde yapılan gereksiz transferlerde suç Ünal Aysal'ın değil bu iki İtalyanındır. Çünkü Aysal bütün başkanlar gibi teknik direktörlerin istedikleri oyuncuları almakla yükümlüydü ama bu hocaları getiren de kendisi.