Galatasaray şaha kalktı ya hemen yabancı sınırı tartışmaya başladılar. Yok takımlarda Türk oyuncu yokmuş, kimi oynatacakmış. Bu bunak Lucescu gelirken biliyordu yabancı sınırı olmadığını ama federasyon kesin kapalı kapılar ardında bu bunağa bu konuyu biz gündeme getirirsek üstümüze gelirler ve beceremeyiz, sen gündeme getir ki biz de milli takım teknik direktörü istedi diye işin içinden sıyrılır daha kolay hallederiz demiştir.

  Yabancı sınırının tek artısı yeteneksiz Türk futbolcuların yata yata, hakettiklerinden çok daha büyük ilgi görerek, haketmediği halde 5 kat daha fazla para kazanmasıdır, ona da artı denirse. Yabancı sınırı isteyenlerin hepsi ya Türk futbolcu kankilerini korumak için ya da zeka özürlü oldukları için istiyorlar. Yoksa onlar da adı gibi biliyor, Türk futbolcuların ne ciğerleri ne karakterleri ne de futbolculukları beş para etmiyor. Bi de öyle bi konuşuyorlar ki sanki yabancı sınırı varken her milli turnuvaya katılmışız, 2 avrupa 1 de dünya kupamız var. İnsanda az haysiyet olur, şeref olur. Yabancı sınırı varken Ozan'a, Topuz'a, Köybaşı'ya 8'er milyon vermişsin, Tarık'a 4.5, Serdar'a 4.5 + 3 futbolcu vermişsin, hangi biri bir işe yaradı. Şimdi o oyunculara 2 milyondan fazla verir misin? Ozan'ın yarı fiyatına Manchester City'den Fernando'yu aldık. Tarık Fiyatına ligin en iyi sağbeki olan Mariano'yu aldık. Gomis için verilen para Serdar'a verilenin yarısı, yanında da 3 futbolcu vermedik. Üstelik 3 maçta bir de sakatlanmıyor. Ben ligin en iyi sağbeki olan Mariano dururken futbolcu bile demeye dilimin varmadığı Tarık'a 4.5 milyon euro vereceksem lanet olsun öyle yabancı sınırına da, yabancı sınırı isteyecek kadar akıl tutulması yaşayan zavallı insanlara da.

  Şimdi ben Galatasaray teknik direktörü olacam ve milli takıma oyuncu lazım diye Ndiaye dururken Selçuk'u oynatıcam. Bu hem futbola hem Galatasaray'a hem de gece gündüz demeden takımı destekleyen, yüzlerce lirayı 2 saat adam gibi futbol izlemek için binbir rezillik çekerek maça gelen taraftara yapılan hakarettir, hainliktir, alçaklıktır. Sen milli takım teknik direktörü olduysan ligin bütün maçlarını izleyip milli takıma oyuncu bulmak senin asli görevin, kabahati yabancı sınırına atarsan, senden önce adam gibi oyuncuları bulup milli takıma getiren Fatih Terim'e hakaret etmiş olursun ki onun döneminde oynanan futbol senin Ukrayna maçındaki gibi ezik bir futbol da değildi. Bi de gerçekten biliyormuş gibi yabancı sınırı varken milli takım daha iyiydi diyor. Onun için sınır varken bütün organizasyonlara katıldık değil mi? Onun için bütün ülkeler bizim takımı imrenerek izliyordu, onun için İspanya senin, İtalya benim yıkıp geçiyorduk.

  Selçuk adamsa, Serdar Gürler adamsa, Selçuk Şahin adamsa kendini geliştirecek, formasını kapacak, köpek gibi koşacak, sırtlan gibi saldıracak, Melo gibi savaşacak. O zaman kimse neden bu oynuyor demez, diyemez. Ndiaye'den çok daha iyiydin de Tudor mu seni oynatmadı Selçuk efendi. Arda kardeşin de sana üzülmüş, her maç vasat oynayıp, mücadele etmeden oynayıp maçbaşı paranı alamadın diye, taaa İspanyalardan buralara laf yetiştirmeye kalkıyor. Herkes ilk önce kendine bakacak, ben neden oynamıyorum diye. Yerine alınan Fernando topu kaybedip 80 metre depar atıyor gol yemeyelim diye, sen topu kaptırınca elin belinde türkü söyleye söyleye geliyorsun. Bizim alim görünen cahiller de vay efendim yabancı sınırı gelsin Fernando, Ndiaye dururken Selçuk oynasın diyor. Selçuk adam olsun, adam gibi çalışsın, Fernando'yu, Ndiaye'yi yedek bıraksın, Fernando'yla Ndiaye ağlasın yerli sınırı getirilsin diye. Biz de görelim Türk futbolcu karaktersiz midir, yoksa karakterli midir?

  Çalışan Türk her türlü ortamda oynar, Cengiz geçen sene ağladı mı ben dururken Doka oynuyor, yabancı sınırı getirilsin diye. Çocuk karaktersiz değilmiş ki çalışmış almış formayı. Yeteneği sınırlı olan yetersizler de ancak ağlasın yabancı sınırı diye. Beter olsunlar.