03
2012
12 ve 13 yaşlarındaki iki kız çocuğunu kaçırarak evine hapseden ve kendilerine günlerce tecavüz eden sapığa tam 102 yıl hapis cezası verildi. Yer: Türkiye.
Benim sorum şu: Aynı suçu herhangi bir Milletvekili'nin oğlu yapsaydı ne olurdu?
Emekli maaşlarına %3, Milletvekili emeklilerine ise gece yarısı operasyonuyla %61 oranında zam yapıldığı (ve ne hikmetse muhalefetin de bu adaletsizliği onayladığı) bir ülkede bana kimse üstünlerin hukuku yok demesin.
Bu ülkede üstünlerin hukuku vardır.
Bu ülkede oyun oynanırken kurallar da değişir; kişilere ya da kurumlara özel yeniden de düzenlenir.
Fenerbahçe'nin yerine Yeni Malatyaspor olsaydı, aleme ibret olsun diye tam 102 kere alt lige düşürülürdü. Federasyon, Yeni Malatyaspor'un ülke futboluna kazandıracağı paracıkları elinin tersiyle iterek, spor ahlakını vazgeçilmez bir erdem olarak önümüze gururla sunacaktı. Ne bu süreci uzattıkça uzatacak; ne UEFA ile pazarlık masalarına oturacak; ne de yayıncı kuruluş mağdur olmasın diye süper finaller icat edecekti. Yeni Malatyaspor şu anda Mahalli Lig'de oynuyor olurdu.
Lakin mevzu bahis Fenerbahçe olunca üstünlerin hukuku devreye girdi. Federasyon bu süreci uzattıkça uzattı; UEFA ile ceza indirimi konusunda pazarlık masalarına oturdu; yayıncı kuruluş zeval görmesin diye play-off sistemini getirdi ve ne hikmetse abuk sabuk nedenlerle ''siz de sütten çıkmış ak kaşık değilsiniz'' mesajıyla tam 16 kulübü PFDK'ya sevketti. Yer: Türkiye.
Spor Bakanı Suat Kılıç'ın bile konu mankeni olduğu bu süreçte, ülke Başbakan'ı ''beş yıl Avrupa'ya gitmezsek ne olur'' açıklamalarıyla sonunda özerk olan TFF'yi de siyasete bulaştırmış oldu. Böylece (kitapta ne yazıyorsa onu uygulamak yerine) üstünlerin hukuku en üst kademeden temsil edilerek, kural kitabının sayfaları Avrupa semalarına savrulmuştu. Aslında bu açıklamalar şu manaya da geliyordu:
''Bu süreçte hiç bir suçu olmayan Galatasaray ve diğer kulüpler, suçu olan takımlar uğruna beş yıl Avrupa'ya gitmeseler ne olur'' Adaletsizliğe bakın hele. Bravo. Yer: Türkiye...
(Ben diğerlerinin hiç bir halt yapamayacağına inandığım için bir AKP sempatizanıyım. Ancak bu durum o partiye mensup olan herkesin söylediğini kabul edip; her yapılanı onaylayacağım anlamına da gelmez.)
Mehmet Ali Aydınlar TFF Genel Kurulu'nda 58. maddenin değişimine ret oyu çıktı diye istifa etti. İstifasının gerekçesi olarak başka nedenler ileri sürse de Mehmet Ali Birand'a söylediği ''Ben Fenerbahçe'yi düşüren bir başkan olarak anılmak istemem'' cümlesiyle istifasının gerçek nedenini de itiraf etmiş oldu. Dolayısıyla Genel Kurul'da ret oyu çıktıktan sonra 58'i değiştirme gücünü kendisinde bulamadığı için görevinden ayrılmıştı Mehmet Ali Aydınlar. Aksi halde bu maddeyi uygulamaya ve Fenerbahçe'yi de düşürmeye mecbur kalacaktı.
Yıldırım Demirören ise o gücü Başbakan'dan aldı. Gerçi Başbakan o açıklamaları yapmasaydı bile 58. maddeyi yine değiştirecekti Demirören. Çünkü göreve gelmeden önce verdiği 8-0'lık örneklerle kendisini belli ettiği üzere, ''daha önce siz de yapmıştınız''ın haklılığına(!) sığınıp, o kuralı ne pahasına olursa olsun uygulatmayacaktı. Göreve gelmesinin asıl amacı da buydu zaten. Yer: Türkiye.
Üstünlerin hukuku gereği 58. madde değişti ve PFDK da cezaları, UEFA normlarına aykırı bir ibareyle ''sahaya yansımadı'' komikliği altında açıkladı. Buna göre Şekip Mosturoğlu'na Eskişehir-Trabzonspor müsabakasında teşvik primi teşebbüsü nedeniyle 1 yıl hak mahrumiyeti cezası, İlhan Ekşioğlu'na ise Eskişehir-Trabzonspor karşılaşmasında teşvik primi teşebbüsü ve Gençlerbirliği-Fenerbahçe ile Fenerbahçe-Ankaragücü müsabakalarında şike teşebbüsünde bulunması dolayısıyla 3 yıl hak mahrumiyeti cezası verildi.
Eğer 58. madde değiştirilmeseydi, teşebbüs de küme düşme için yeterli bir unsur olacağından şu anda Fenerbahçe küme düşmemek adına son umut olan Tahkim Kurulu'nun kararını bekliyor olacaktı. İçinde bulunduğu tedirginlikten dolayı da Kuyt'ları beklemeye alacaktı doğal haliyle. Gerçi süreç bu şekilde işletilmiş olsaydı bile Tahkim Kurulu Fenerbahçe'nin itirazını kabul eder ve Fenerbahçe'yi düşürmezdi. Sonuçta üstünlerin hukuku gereği böyle olması icap ediyordu. Yer: Türkiye
Sonuç: Kamu vicdanı son derece rahatsız, adalete karşı duyulan güven ise yerlerde sürünür vaziyette.
Yazık ki ne yazık... Herkes UEFA tokadını bekliyor. Ancak bu gelinen noktada hiç kimse UEFA'nın riske girerek Fenerbahçe'yi Avrupa'dan men edeceğini beklemesin. Çünkü ülke Başbakanı'nın dahi konuya müdahil olduğu bir ortamda, UEFA haklı olarak ülke mahkemelerinin bile bağımsızca kararlar alamayacağını düşünür. Bu yüzden UEFA der ki;
''Biz TFF'nin kararlarını esas alıyoruz. Ancak adı geçen kulüplerin mahkeme sonucunda şikeye bulaştıkları tespit edilirse, onları, bu yıl Avrupa Kupaları'na katılmaları halinde yüklü tazminatla ve 8 yıla kadar Avrupa Kupaları'ndan ihraçla cezalandırırız. Eğer ilgili kulüpler kendilerine güveniyorlarsa bu yıl Avrupa Kupaları'na katılabilirler.''
Dolayısıyla sonunda UEFA'yı da kendimize benzetiriz. Böylece onlar da kısa sürede alınması gereken sportif kararları, (riske girmemek adına) mahkeme sonucuna bırakmaya mecbur kalırlar. Aslında bu durum biraz da onların kabahatindendir. Sonuçta bu ülkedeki şark kurnazlığını anlayabilecek kapasiteleri yoktur adamların. Fakat yine de bazı şeyleri önceden öngörebilirlerdi. TFF, UEFA ile ceza indirimi hususunda pazarlık masasına oturduğunda UEFA görevlileri ''cezalar en az 12 puandan başlamalı'' önerisinin yerine, ''kurallar neyse uygulanmalı, oyun oynanırken kurallar değiştirilemez'' şeklinde Galatasaray gibi tavizsiz bir tavır sergileseydi her şey ana hatlarıyla belirlenmiş olacaktı. İşte o zaman ne üstünlerin hukuku devreye girebilecek ne de ''sahaya yansımadı'' kepazeliğine sığınılacaktı. Bravo Şenez Erzik. Eminim ki UEFA yetkilileri seni şu anda saygıyla anıyorlardır.
Arkadaş, bizim her şeyi kılıfına uydurmakta üstümüze yok. Bizim kanımızda var herhalde böyle bir özellik. Ya da böyle büyüdük, böyle yetiştirildik. Bilmiyorum. Tek bildiğim bu trajikomik ve bir o kadar da rezil olan bu süreci yönetenlere hakkımı helal etmediğimdir. Sonuçta adamları da kendimize benzeteceğiz ya, helal olsun bize... daha ne diyeyim. Allah hepimizi ıslah etsin. Yer: Türkiye.
Pardon, Türkiye Fenerbahçe Federasyonu
Sevgiler...