05
2012
Galatasaray transfer sezonunda özellikle yerli futbolcu transferinde önemli işlere imza attı. Yıllardır ülkemize getirilmeye çalışılan Hamit Altıntop, ligimizin son gol kralı Burak Yılmaz, çalışkanlığıyla oynadığı takımlara katkı yapmayı başaran ve son dönemde yükselen son vuruş yeteneğiyle Umut Bulut, uzun süredir Fatih Terim'in ısrarla istediği Nordin Amrabat, geçen sezon şampiyonluk pastasında büyük paya sahip olan sambacı Felipe Melo ve kaptan Tomas Ujfalusi'nin dramatik sakatlığı sonrası takıma takviye edilen Cris.
Transferler kağıt üzerinde bakıldığında gerçekten çok iyi görünüyor fakat yine de bu kadroyla bu sezon Avrupa'da çok ileriye gidebilmemiz zor.
Geçtiğimiz sezon SSL'nin en az gol yiyen takımı da olsak defans hattımız Avrupa'da başarı için yeterli değil. Cris, Semih ve Hakan Balta yavaş oyuncular ve Dany ile birlikte Emmanuel Eboue hariç bütün defans oyuncularımız hata yapmaya fazlasıyla müsait. Futbol belki hatalar oyunu ancak Şampiyonlar Ligi arenasının hatayı kaldırmadığı da su götürmez bir gerçek.
Orta sahamız yeterli gibi görünse de Hamit Altıntop'un halen takıma uyum sağlayamaması ve formsuzluğu, Felipe Melo'nun özellik büyük ve çekişmeli maçlarda kırmızı kart görmeye yatkın futbol anlayışı, Emre Çolak'ın her maç değişen performansı, Engin Baytar'ın bir türlü atlatamadığı sorunlu futbolcu imajı ve Selçuk İnan'ın olası beklenmedik sakatlığı durumunda başımıza gelecekler eminim Sarı Kırmızı renklere gönül veren herkesi düşündürüyordur.
Hücum hattımızda Umut Bulut'un muhteşem ve beklenmedik performansı olmasa ligin ilk üç haftası ve Süper Kupa maçında ne yapardık acaba. Elmander geçen sezon geçirdiği sakatlığın etkisinden hala kurtulamamış bir görüntü veriyor. Eski performansında ve gol yollarından uzak... Burak Yılmaz ise sadece açık savunmalara karşı kullanabileceğimiz bir oyuncu. Şampiyonlar Ligi ve ve derbilerde işe yarayabilir ancak kapalı savunmlara karşı fazlasıyla etkisiz kalan oyun yapısı var. Maç 2-0 iken oyuna girip 5-0 yapan oyuncu olabilir ancak o maçı 2-0 yapan oyuncu olma ihtimali çok uzak. Milan Baros kafalardan bu kadar silinmiş Sercan Yıldırım'da geçen sezonki silik görüntüsünden pek uzakta değilken Necati Ateş'in gönderilmesine bir anlam veremedim. Orta sahada top yaparak ilerleyebilen ve köprü vazifesi gören, pozisyonlar hazırlayabilen ve bir de üstüne Galatasaray'da rakip kaleye uzaktan etkili şutlar gönderip kilidi açabilecek yegane oyunculardan olan Necati Ateş bu takımın önemli bir parçası olarak kalmalıydı.
Transfer sezonunun ortalarına doğru sözü verilen çileği de göremedik, muzu da, kirazı da. Bitiricilik gücü yüksek ve tecrübeli önlem alınması gereken bir golcüyle defansta güvenle top kullanan, hava toplarına hakim ve hızlı bir stopere kesinlikle ihtiyacımız vardı.
Yine de takımın başında İmparator olduğu ve transferleri de kendi isteğiyle yaptığı için "Benim Hala Umudum Var".
Her açıdan Galatasarayımız için şans, gurur ve başarı dolu bir yıl olması dileğiyle saygılı ve sevgili renktaşlarım...