Açıkçası dünkü maçtan sonra şu çok net belli oldu ki,bu takımın üvey evlatları Dany ve Elmander!

Anlayamadığım şekilde bu sezon taraftarımızda Elmander'e karşı bir önyargı oluştu.Burak'ın gelişiyle Elmander'in pabucu bir anda dama atıldı.

Dün ilk yarı istatistiklerinde takımın en çok koşan ismi konumundaydı.Yani Elmander bildiğimiz Elmander.Yeteneği sınırlı ve mücadele gücü yüksek.Ancak maalesef onun 33 gollü bir gol krallığı apoleti yok.Sanıyorum bu yüzdendir ki Burak'ın ismi taraftarı daha çok cezbediyor.

Ancak futbolun kendine ait bazı gerçekleri vardır.Herşeyden önce futbol bir sistem oyunudur.Ve siz takım kurarken o sistemi işleten parçalara ayrı önem verirsiniz.Ne var ki,geçen sene mükemmel gidişimize olanak veren 4-4-2 sisteminin de elzem oyuncusu,olmazsa olmazı Elmander'dir.Çok gol attığı için mi? Hayır,geçen sene 40 maç oynayıp topu topu 12 gol atmış. Çok asist yaptığı için mi? Hiçte değil,toplasan 2-3 asisti vardır belki.E o zaman biz niye sevdik Elmander'i? Bu sistemi işlettiği için. Savunmayı en ileriden başlatabildiği için.Yani kısacası çift forvet ile oynamanın getirebileceği savunma zaaflarını bize yaşatmadığı için sevdik.En çok golü o atmadı,en çok asisti o yapmadı ama hep en çok o koştu,suratı kıpkırmızı oluncaya dek mücadele etti.Yeri geldi tekmeye kafa soktu yüzü kanlar içinde kaldı.

Peki bu sene noldu da bizler,çok gol atmadığı için Elmander'i eleştirir olduk? Biz değil miydik,bizde golleri sadece forvetler atmıyor,bizde kaleci de dahil herkes gol atıyor diye övünen? Biz değil miydik bu takımda bir tek Elmander'in yanına avrupa çapında santrafor lazım diyen? Bakın dikkatinizi çekerim."Elmander'in yerine" değil, "Elmander'in yanına" dedik hep.Çünkü bu sistemin işlemesinde ki en büyük pay sahibi olduğunu bilirdik. Ancak bu taraftar salvolarına Fatih hoca da kendini kaptırmış olacak ki,ne zaman maç zora girse oyundan ilk çıkan kişi Elmander oluyor.Ve geçen seneden bu yana ilk kez oyundan çıkarken suratının bu derece asıldığını gördüm.Sürekli günah keçisi gibi oyundan alınması Elmander'in de özgüvenini yitirmesine neden oluyor.Sahada hiç mücadele etmeyen adamlar varken onun çıkması çok yazık.

Elmander dışında Dany ile ilgili de birkaç şey söylemek zorundayım.Bir insanın formayı haketmesi için daha ne yapması gerekir? Güç desen güç,mücadele desen mücadele,hamle desen tek değil 3-4 hamleli,hız desen alabildiğine..Ama tek suçu var o da özgüvenli olması! Neymiş pas hatası yapıyormuş,neymiş risk alıyormuş...Doğru tabi,bize Servet gibi Gökhan Zan gibi Meira gibi hatta Cris (!) gibi adamlar lazım..Ey Dany forma senin neyine be kardeşim! İnsan biraz kazma olur ağır olur! Sırtı dönük adamdan çalım yer dimi yani? Böyle de stoperlik mi olurmuş! Ayıp sana!

Sezon başından bu yana üst üste 2 resmi maçta aynı stoper iklisiyle çıktığımız maç yok. Fb maçında Semih-Dany, Kasımpaşa maçında Dany-Ujfalusi, BJK maçında Semih-Ujfalusi, Bursa maçında Dany-Semih, Antalya maçında Semih-Cris, Manchester maçında Semih-Dany, Akhisar maçında Dany-Cris ve dünkü maçta yine Semih-Cris !

Ve şimdi de önümüzde Braga maçı var.Şimdiden söylüyorum o maçında ikilisi Semih-Dany..Ha bana kalırsa en ideal olanı..Ama bu ikili bile üst üste iki maç oynamadıkları için koordinasyonları da tam oturmuyor haliyle..

Burak ve Amrabat için ayrı bir parantez açmak istiyorum.Sezon başından bu yana görüldü ki şu an için Amrabat ve Burak 4-4-2'nin ideal oyuncuları değiller.Her ne kadar Amrabat daha çabuk uyum sağlayacakmış gibi görünse de,Burak'ın bana göre bir hayli zamana ihtiyacı var.Çünkü Burak hala kendini TS'de oynuyormuş zannedip tüm topları ayağına bekliyor ve orta alana yardımı yok denecek kadar az.Anlaşılan halen tek forvetli düzende takılı kalmış o nedenle de şu anki sistemi işletemiyor.Ve kimsenin dikkatini çekti mi bilmiyorum ama Amrabat sağ kanada ne zaman geçse daha verimli oluyor,sol açıkta sürekli kayboluyor.

Bir de bahsedilmesi gereken Aydın var tabi ama artık onun için ne söylesek yersiz..5 senede bir önemli maçlarda gol atarak kulüpte kalmayı garantileyen oyuncu profilinde devam ediyor kendisi..Dün bana kalırsa Hamit'in yerine oyuna alınmaması gerekirdi ama madem bu şans ayağına geldi artık bir kerede değerlendir be arkadaş! Yaşın gelmiş 25-26'ya halen bir umut birşeyler yaparsın diye beklioruz.Vallahi pes!

Sonuç olarak takımın omurgası Semih-Dany, Selçuk-Melo, Elmander-Umut ikilileriyle oluşmalı diye düşünüyorum.

Her neyse,dünkü yenilgi üzücü olsada olabilecek en iyi zamanda alınmış bir yenilgidir.Sonuç olarak liderliğin garanti olduğu ve ciddi maç periyodunun başlama arefesinde,sanıyorum artık teknik heyet takımın omurgası diye tabir ettiğimiz stoper ve forvet ikililerini yap-boz tahtasına çevirmeyi bırakıp doğru tercihler yaparak artık belli bir kadroda ısrar eder ve takımın birlikte oynama alışkanlığını kazanmasını sağlar.Hazır işler yolunda giderken bu ufak kazadan dersler çıkararak,bundan böyle en verimli şekilde yolumuza devam ederiz diye düşünüyorum.Ve umarım bundan böyle formayı hakeden oyuncularımıza da üvey evlat muamelesi yapılmaz.

Tüm renktaşlara sevgilerimle...