15
2017
Uzun bir aradan sonra maça gitme fırsatı buldum. Yaklaşık 4.5 senedir yurtdışındayım. Takımımızı çıplak gözle izlemek, stadyum atmosferini tekrar yaşamak güzeldi. Maçı televizyondan ve stadyumda izlemek arasında büyük farklar var. Her ikisinin dezavantajları, avantajları mevcut. Televizyondan izlerken pozisyonların tekrarlarını görebilme, stadyumda ise sadece topun oynandığı alandaki oyuncuların değil, tüm takımın reaksiyonlarını izleyebilme şansınız var. Eve döndükten sonraki işim maçı ve pozisyonları tekrar izlemek oldu. Maçı değerlendirirken özet olarak şunu diyebilirim, kaliteli oyuncuların bireysel çabalarıyla kazandık. Sahada çok iyi organize olabilen bir takım yoktu. Rakip defanstan hücuma kalkarken, rakip hücumdayken topu kaptığımızda, kendi defansımızdan hücuma çıkarken, kornerler ve serbest vuruşlarda takımın nasıl reaksiyon verdiğini anlayamadık. Ama atılan gollerde ve kaça pozisyonlarda bunların çalışıldığının sinyalini de aldık. 2. Golde Mariano’nun Gomis’e yaptığı orta ve Gomis’in kaleye doğru koşan Belhanda’yı topla buluşturması, Tolga’nın kaçırdığı golde Gomis’in çapraz koşu yapıp Tolga’ya koşu alanı yaratması, dördüncü golde Sinan’ın çapraz koşu yapıp Linnes’e pas için alan yaratması ve Gomis’e topla buluştuktan sonra topu kontrol edebilecek kadar zaman kazanması,... Bunlar olumlu sinyallerdi. Top rakipteyken defanstan hücum hattına kadar herkesin rakibe baskı yapması, kornerden yenilen gol dışında rakibe pozisyon verilmemesi de diğer olumlu sinyaller. Birkaç hafta ve belki de sezon ortasına kadar, oyuncuların birbirine alışması ve yukarıda belirttiğim durumlarda takımın organize hareket edebilmesi zaman alacağından, oyuncuların bireysel yetenekleri, performanslarıyla maç kazanmaya çalışacağız. Dün takım kondisyonunun iyi olduğunu gördük, oyuncuların yeteneklerini sergilememeleri ve maç sonuna kadar galibiyet için çaba sarf etmemeleri için herhangi bir engelleri yok.