Evet beyler, büyük depreme çok az kaldı. Pazar günü inşallah yer yerinden oynayacak ve Fenerbahçe yı-kı-la-cak. Tribünler çökecek ve Fenerbahçeli futbolcular da sahanın çimlerine gömülecekler. Maç sonunda Kadıköy tam bir harabeye dönmüşken, ışıklar söndürülecek ve geceyi aydınlatan tek şey de Galatasaray arması olacaktır.

Fatih Terim orayı, burayı her yeri okuyor. Eminim ki bu yazıyı da gülümseyerek okuyordur. Hocam, bir taraftar olarak sizden tek isteğim alınabilecek bütün riskleri maçın başında almanızdır. Çünkü ben bugüne kadar (Lucescu dönemini saymazsak) Galatasarayın defans yaparak kazandığını hiç görmedim. Fenerbahçeye karşı Kadıköyde nasıl oynanması gerektiğine dair elimizde bariz örnekler de var. Mesela Başakşehir ilk 60 dakika oyunu tutmak istedi, geri çekildi ve Kadıköyden çıkamadı. Alanya ise maçın başlamasıyla birlikte savunmayı önde kurdu, önde baskı yaptı, maç boyunca da ileri ve geri bir hat halinde hareket etti ve Fenerbahçeyi çözdü.

Trabzonun bir maçı eksik olduğu için potansiyel puan farkımız aslında 5. Trabzonla 30. haftada İstanbulda karşılaşacağız. O haftaya kadar Trabzonla puan farkını minimum 3 e indirmemiz gerekiyor. Çünkü ilk maç berabere bitttiği için Trabzonu yenersek üstüne çıkmış oluyoruz. Dolayısıyla aslında şunu anlatmaya çalışıyorum. Trabzon bu hafta Beşiktaşa yenilse bile beraberlik bize yetmiyor. Trabzonla puan farkını 1 e indirmediğimiz sürece de beraberlik lüksümüz yok. Bu yüzden Fenerbahçe maçını mutlaka kazanmalıyız.

Fenerbahçe maçında alınabilecek bütün riskleri oyunun başında almamız gerektiğini söyledim. Çünkü oyunu tutmak bizim işimize gelmiyor. Bilakis Fenerbahçenin işine geliyor. O halde maça, oyunu tutmayan futbolcularla başlamamız lazım. Peki, Galatasarayda kimler oyunu tutar? Selçuk, Seri, Belhanda, Feghouli ve Mariano. Bunların 5i de oyunu tutan futbolcular. Dolayısıyla maça bu futbolcularla başlamadığımız sürece alınabilecek bütün riskleri de almışız demektir.

Fenerbahçenin en zayıf karnı stoper ve sol bek pozisyonu. Kendinizi Fenerbahçeli stoperlerin yerine koyun. Galatasaray maça Andone ve Falcao ikilisiyle çıkmış. Sizin hata yapmama şansınız neredeyse yok gibi. En kreatif futbolcular Emre Akbaba ve Onyekurunun da kanatlarda olduğunu düşünün. Bu durumda sizin hata yapmama şansınız hiç yok.

Kimse Andone ve Falcao hazır değil demesin. Çünkü hazır olmasalardı haftalardır kadroya alınmazlardı. Bu futbolcuların ikisi de hazır ve belki de büyük deprem için özellikle bu maça saklandılar.

Seri, bu maçın adamı değil. Nitekim Lemina yoksa, Serinin de bir esprisi kalmıyor. Orta sahada en çok kora kor mücadele edecek iki isim var. Biri Taylan diğeri ise Ömer Bayram. Taktik ise şu: Oyunu merkeze asla yıkma. Oyunu sağ (Emre Akbaba - Linnes) ve sol (Onyekuru - Saracchi) nin kanadına yık. Böylece Fenerbahçenin başını döndür. Andone ve Falcao ile de işi bitir. İki farklı öne geçince de set oyununa dön ve oyunu tutan futbolcuları sahaya sür. Bir de eğer 2 farklı öne geçmişsek, Andone ve Falcaodan hangisi daha fazla yorulmuşsa, onu çıkar ve yerine Sekidikayı al. Tüm bunları yaparken de hatlar arasındaki mesafeleri koru. İşte Fenerbahçeyi imha planı net olarak bu. 

----------------------------Muslera------------------------------

Linnes------------Donk--------------Marcao-----------Saracchi

------------------Taylan--------------Ömer----------------------

----Emre-------------------------------------------Onyekuru----

------------------Falcao--------------Andone--------------------

Diyelim ki es kaza bir gol yedik. Emre Akbaba sağ kanatta iş yaptığı sürece aynı taktikle devam. Fakat iş yapmıyorsa o halde ilk yarının bitmesini beklemeden Taylan çıkar Adem Büyük oyuna girer. Emre Akbaba merkeze, Adem Büyük de sağ kanada geçer. Bu olmadı mı? O halde ikinci yarı Ömer çıkar ve Jimmy oyuna girer. Adem forvet arkasına, Jimmy de sağ kanada geçer ve takım formasyon değiştirerek 4-3-1-2 ye dönmüş olur. Linnes ve Saracchi de ceza sahasına bol bol orta keserler. Bu da mı olmadı? O halde Falcao ve Andoneden hangisi oyundan düşmüşse, o futbolcu oyundan çıkar ve yerine de ceza sahasını karıştırması için güçlü ve atletik fiziğiyle Emin Bayram oyuna dahil olur. Böylece Galatasaray, geriye düşmüşken ya da skor berabereyken oyunu tutan futbolcuları sahaya inatla sürmeyerek galibiyet için alınabilecek bütün riskleri de almış olur. Tüm bunları uygularsak, Fenerbahçe için yenilgi bence kaçınılmaz olacaktır.

Galibiyet şifresi şu: Topu eveleyip geveleme. Bütün maçı son 15 dakika kalmış gibi oyna ve rakibe de maçın başından sonuna kadar biz daha çok kazanmak istiyoruz mesajını ver.

Büyük depreme az kaldı beyler.. Geliyoruz.. İnanmayan kalmasın. Çünkü bu sefer gümbür gümbür geliyoruz.

Benden söylemesi, kalbi olanlar bu maça gitmesin. Çünkü Kadıköy salla pati değil, öyle bir sallanacak ki bu sarsıntıya yürek dayanmaz. Bu enkazı da kolay kolay hiç bir harfiyat kamyonu kaldıramaz. Çünkü Kadıköyü yıkmaya, altını üstüne getirmeye gidiyoruz. Andone, Jimmy, Donk hatta Emin Bayram. Bu dördünden biri maça damgasını vurursa kimse şaşırmasın. 

Maç sonunda Fatih Terim ve aslanları, bütün Fenerbahçe tribünleri feryat ve figan içerisindeyken orta sahada kümelenmiş ve Galatasaray bayrağı da orta sahanın tam ortasına inşallah saplanıp, dalgalandığında işte o zaman ne demek istediğimi daha iyi anlayacaksınız. Bu büyük depremin artçıları sadece bir hafta değil, en az bir 20 yıl devam edecek. Çünkü 20 yıldan beri öyle bir enerji birikti ki artık Kadıköy fay hattı kırıldı. Öyle salla pati değil, gerçekten büyük bir deprem geliyor beyler... Hazır olun. 20 yılın acısı bir gecede çıkacak. Sadece Türkiye değil, bütün dünya bu sarsıntıyı duyacak ve Fenerbahçe inşallah bir daha toparlanmamak üzere tarihin derinliklerine gömülüp yerle yeksan olacak !

Galatasarayın şanlı arması ise (maç sonunda ışıklar söndürülmüş olsa ne farkeder) bütün ihtişamıyla Kadıköyün çimleri üzerinde adeta bir güneş gibi ışıl ışıl parıldarken, şampiyonluğun ayak sesleri de yüzbinlerin gökleri yırtan alkışları arasında boğazın karşı yakasından Edirne den Kars a kadar her yeri inim inim inletecek. Ve Galatasaray inşallah kanırta kanırta şampiyon olduğunda, Fenerbahçe de işte o zaman Galatasarayın büyüklüğünü bir kez daha anlamış ve iliklerine kadar da hissetmiş olacaktır.