Sevgili Galatasaray’lılar.

Şimdi sizlere birkaç konudan bahsetmek istiyorum.

Şike davasına alternatif olarak bir gecede meydana çıkartılan play-off sistemi  ilk meyvelerini vermeye başladı.

Ellerinde bir sürü belge olmasına rağmen, ellerinde ne yapmaları gerektiğine dair kanun olmasına  rağmen kanunları çiğneyerek birilerini koruyan, kollayan sonrada başımıza play-off gibi üçüncü dünya ülkelerinin bile bir çoğunun uygulamadığı bir sistemi kurtarıcı olarak getiren, bundan medet uman, pasif ve karar almaktan aciz yöneticiler yüzünden dün geceki olayları bundan sonra sık sık izlersek kimse şaşırmasın.

Dün akşam birilerinin bir gecede icat ettiği sözde Süper Final maçı izledik.

Sahaya inen taraftarlar, maç boyunca hakeme küfür eden taraftarlar süper finale gerçekten de çok yakıştı.

Ligler TFF takvimine göre fiilen başlayıp şike soruşturması  nedeniyle ertelendikten sonra bir gecede aniden uydurulan play-off ile bugünlere geldi.

Ligde en yakın rakibine 9, üçüncüye 21 dördüncüye 22 puan fark atan ama çok bilmiş birilerinin uydurduğu play-off sistemi ile tüm bu avantajları yitiren ikinciyle puan farkının bir anda 5’e, üçüncüyle ve dördüncüyle 11’e  inmesiyle birlikte 34 hafta boyunca verilen emeklerde bir bakıma heba olup gitme durumuna getirildi.

Nedense bunu pek fazla konuşan yok, birileri lig sonuna kadar şampiyonluk kovalasın diye sözde bir heyecan yaratan ve burada sadece yayıncı kuruluş ve Fenerbahçe’ye kıyak geçilen bu sistemde Galatasaray’ın, Türk futbolunun, ilk sekiz dışında kalan Anadolu takımlarının hiç hesaba katılmadığı görülmekte.

Adaletli bir sistem olmadığı baştan beri belli olan bu sistemde şampiyonluk grubu var, uefa kupası grubu var ama ligden düşmemek için bir mücadele yok. Onlara da lig bittikten sonra uydurulan saçma sapan bir bahar kupası var.

Herkes diyor ki dün akşam hakem Hüseyin Göçek çok kötüydü, bende diyorum ki  bir çok maçta çok kötü olarak değerlendirdiğimiz hakemler kadar kötüydü.

Dün akşam herkes Galatasaray’ın ilk golünü ofsayt dedi.

Futbol oyun kurallarında bir topun oyun dışı sayılabilmesi için tamamının alttan ve üstten çizgiyi geçmiş olması gerekmektedir. Karşıdan bakıldığında çizgiye değmeyen yani çizgiyi geçmiş görünen topun, yan hizadan yada yukarıdan bakıldığında çizgiyle kesiştiği görülüyorsa bu top çizgiyi geçmemiş sayılır. Ofsayt da buna benzer. Dün akşam ki  ilk golde Melo ile rakip oyuncuyu bir kare içine alalım. Önde bulunan rakip oyuncunun sağ kolu ve göğsü ile arkada bulunan Melo’nun göğsü ve sol kolunu baz alacak olursak aynen topun çizgiyi geçmesindeki  gibi çizgi çekildiğinde temas olduğu görülmekte.

Dünyada futbol kurallarını belirleyen Fifa bu gibi pozisyonlarda eğer ki şüphe varsa oynatın diyor, önceliği gole veriyor. Melo’nun ayakları ile rakibinin ayaklarının aynı hizada olması da bana göre ofsayt diyenlerin tezini çürütüyor.

Bir diğer konuda kameranın çekiş açısına göre de bu pozisyon ofsayt olamaz. Makalemin fotoğrafında detaylı olarak görülen açıya göre de pozisyon ofsayt değil. Kamera görüntüsünde de açık şekilde görüldüğü üzere ki görüntü kale çizgisinden alınmış açı onu gösteriyor bu gol temiz.

Demek istiyorum ki kale çizgisine konulmuş bir kameredan çekersen Melo kaleye yakın oyuncu olur, ama kamerayı  altı pas çizgisine koyarsan kaleye yakın oyuncu Beşiktaşlı oyuncu olur. Kamera kale çizgisinde değil de altı pas çizgisinden çekim yapsaydı bu kez Melo değilde rakip oyuncu kaleye daha yakın görünecekti. Anlamak çok basit. Elinize bir cetvel alın ölçüm yapın, aradaki farka göre hesap edin ofsayt olmadığı ortaya çıkacaktır.kale çizgisi dümdüz görünürken, altı pas çizgisinin eğri görünmesi de bundandır. Ayrıca Simülasyon çekim ile de çok net belli olacaktır. Şu siteye girin ne demek istediğimi kendiniz görün. http://www.360tr.net/17_canakkale/gelibolu/ Sonuçta ofsayt bile olsa ne yapılabilir ki, daha birkaç hafta önce Fenerbahçe, Trabzonspor’a bundan daha açık bir ofsayt gol atmadı mı, daha geçen hafta yine Fenerbahçe hakemle kupada tur atlamadı mı?

Bazı kişiler Fenerbahçe’yi son haftaya kadar iddialı tutabilmek, hatta daha da ileriye gidersek şampiyon yapmak için aşırı bir uğraş içindeler. Şampiyon yaparlarsa diyecekler ki, geçen sezon şike var diyorsunuz işte bakın bu kadar gerilime rağmen Fenerbahçe yine şampiyon oldu.

Aslında bunun cevabı da çok açık, gerilimi biz yaratmadık bir şey yaptılar ki gerilim yaşıyorlar ama bana göre hiç gerilimleri yok, Galatasaray’a göre daha da rahatlar diyebilirim. Çünkü dört koldan koruma altındalar, şike soruşturmasında bile ne kadar kollandıkları ortada. 

Dün akşam bazı televizyon kanallarında işimizin ne kadar zor olduğunu bir kez daha anladım. Neden bu pisliğin içinde olmadığımız apaçık belli.

Beyaz tv yi sadece 3-4 dakika kadar izledim, programda Ahmet Çakar ve Adnan Aybaba resmen Galatasaray düşmanlığı yapıyorlar, bunlar böyle yaparsa o taraftar sahaya iner arkadaş. Bunlar yorumcu mu yoksa provokatör mü anlamadım?

Kendi işimizi kendimiz bitireceğiz, başka yolu yok. Tahrik olmadan, bu işi bitireceğiz.