28
2012
Etik Kurulu'nun 26 Nisan Perşembe günü yaptığı açıklamanın adeta bulmaca gibi olması ortaya birbirinden ilginç iddiaların atılmasına neden oldu.
Etik Kurulu'nun yaptığı araştırmalar ve değerlendirmeler sonucunda Fenerbahçe'nin 5 ve Trabzonspor'un da 1 maçıyla ilgili şike ve teşvik teşebbüsü şüphesi kanaatine varması, Türkiye Futbol Futbol Federasyonu Yönetimi'ni zor duruma soktu.
Dün okuduğumuz haberlerde Fenerbahçe'nin 4 maçta şike yaptığı, Trabzonspor'un da bir maçta teşvik vermeye yeltendiği yazıyordu şimdi ne oldu.
Etik Kurulu'nun sunduğu raporun ardından çıkış yolu arayan Türkiye Futbol Federasyonu'nun 28 Nisan Cumartesi günü yapacağı toplantıda 58. maddenin değiştirilmesi yönünde karar alacağı iddia edildi.
Ortada bir suç varsa ve bunun da karşılığında bir cezası varsa bu cezayı vermek mi doğrudur, yoksa suç unsuru oluşmasına rağmen ve diğer kulüplerin haklarını gasp ederek ve kulübe veya kişilere özel bir şekilde kuralları değiştirerek affetmek mi doğrudur?
Bunun hem sosyo-ekonomik açıdan, hem sportif açıdan hemde ahlaki değerler açısından toplumu böleceği, suçlunun korunması anlamına geleceği, sportif manada rekabeti öldüreceği açıkken böyle bir yol denemenin manası nedir?
'TEŞEBBÜS' PUAN SİLME CEZASINA DÖNÜŞTÜRÜLECEK!
Türkiye Futbol Federasyonu Yönetim Kurulu'nun, Etik Kurulu'nun şike ve teşvik teşebbüsünün sahaya yansıdığına dair bir kanıt bulamaması ve şike ve teşvik girişimi şüphesinin 'teşebbüs' aşamasında kalması yönünde kanaate varmasından sonra 'teşebbüsü' puan silme cezasına dönüştürme yönünde bir karar alacağı belirtildi.
Ben anlayamıyorum, dün şikeydi bugün teşebbüs'e döndü, bir kere hangisi doğru. Hem etik kurulunun verdiği rapora ve 58. Maddeye göre suç işlediği yönünde kanaat oluşmuş bir olayda, bu suçlar işlendiğinde yürürlükte olan bir maddenin suç isnat olduktan sonra ve suçun işlendiğine dair kanaat oluştuktan sonra değiştirilmeye çalışılması veya değiştirilmesi suçluyu korumak, ona destek vermek, toplum vicdanını yaralamak anlamına gelmiyor mu?
Etik Kurulu'nun hazırladığı raporun 20 sayfalık sonuç kısmında Fenerbahçe ile ilgili olarak; Fenerbahçe - İstanbul BŞB (Şike teşebbüsü), İstanbul BŞB - Trabzonspor (Teşvik teşebbüsü), Gençlerbirliği - Fenerbahçe (Şike teşebbüsü), Eskişehirspor - Trabzonspor (Tevşik teşebbüsü), Ankaragücü - Fenerbahçe (Şike teşebbüsü) maçlarının yer aldığına dair bazı ifadeler yer bulunduğu ifade edildi.
Oyun oynandıktan sonra yada oynanırken kural değişmez, bu gibi bir durum olursa toplumda infial oluşur, toplumun adalet sistemine güveni sarsılır, ortada ispatlanmış bir suç varsa bunu ört pas etmeye kalkmak suç ortaklığı anlamına gelir, suçlar verilen cezanın çekilmesiyle giderilir, suçlularda verilen cezanın çekilmesiyle temizlenir ve topluma karışır, daha bir kaç ay önce genel kurul tarafından değiştirilmesi reddedilen 58. Maddeyi değiştirmeye kalkmak bu Tff yönetiminin suç işleyeceği anlamına gelir, değiştirmek ise suçu işledikleri anlamı taşır.
Fenerbahçe'nin yanı sıra Trabzonspor için de Etik Kurulu'nun raporunda Fenerbahçe - Sivasspor teşvik girişimi teşebbüsü şüphesi kanaatine varıldığı yönünde ifadeler olduğu öğrenildi.
TFF Yönetimi, Etik Kurulu'nun beklenmedik bir rapor hazırlamasının ardından 28 Nisan Cumartesi hukukçular ile bir araya gelecek ve 58. maddede yer alan teşvik ve şike eylemimin teşebüs aşamasında uygulanması gündemde olan küme düşme cezasını puan silme cezasına dönüştüreceği iddia edildi.
Bir kere " TFF Yönetimi, Etik Kurulu'nun beklenmedik bir rapor hazırlamasının ardından" diye başlayan cümlede yanlış. Ne demek yani Etik Kurulu'nun beklenmedik raporu. Bu cümle de yanlış, Etik Kurulu birilerinin beklediği raporu hazırlayıp sunarsa mı doğru yapmış olacak tı?
Etik Kurulu'nun raporunda net bir şekilde "Sahaya yansımış şike ve teşvik eylemi saptanmamıştır" kanati ve ayrıca kişilerin şike ve teşvik eylemlerinden dolayı kulüplerin sorumlu tutulmaması yönünde karar vermesi de 58.maddenin değişimi konusunda yönetimin elini güçlendirdi. Yönetim kurulunun 58. Maddede ayrıca kişilerin eylemlerinden dolayı kulüplerin sorumluluğu konusunda bir ayrım yapacağı ve küme düşme cezası kapsamına sadece sahaya yansıyan şike ve teşvik eylemlerini sokacağı öğrenildi.
Etik Kurulu raporunda net bir şekilde "Sahaya yansımış şike ve teşvik eylemi saptanmamıştır" kanaati varsa adama sormazlar mı bunu nnasıl anladınız diye. Dünya üzerinde böyle bir tespit sistemi mevcut değilken, bizim etik kurulu nasıl oluyorda böyle bir kanıya varıyor. Dün 4 maçta şike var haberleri yayınlandı ama bugün bu şike var haberleri teşvik var'a döndü. Yarın da ne şike var, nede teşvik, yapılan araştırmada hiç bir bulguya rastlanmamıştır şeklinde değiştirilirse hiç kimse şaşırmasın.
Her şey bir yana da, bizim toplum olarak hukukun üstünlüğüne olan güvenimiz, inancımız ne olacak? Bizim spor sahada yapılır sözüne inancımız ne olacak? Sahada kazanılmayan maçları nasıl olupta içimize sindireceğiz? 58. Madde değiştirilir ve şike yok, sadece teşvik var onunda cezası puan silmedir diye bir uygulama ortaya atılırsa, daha önce biz puan silmeyi kabul etmiyoruz, bir puanımızı bile sildirmeyiz diyen Fenerbahçe bunu kabul edecek mi? Daha düne kadar CAS'ta Uefa ve Tff'ye davası olan, bu davayı Fenerbahçe'nin namus davası olarak nitelendiren, Şampiyonlar liginden men edilmesi dolayısla 45 milyon euro isteyenler bu duruma ne diyecekler?
Şimdi Tff'nin elinde sadece iki seçenek kaldı. Birincisi daha bir kaç ay önce Tff Genel Kurulu tarafından değiştirilmesine karşı çıkılan 58. Maddeyi Genel Kurulun aksi yöndeki kararına rağmen değiştirip şikeye karışmış kulüpleri düşürmeden bir çözüm üretebilmek ki, bunda da mecburen puan silme yoluna gidilecek ve puanı silinen takımlarda toplum önünde şike yapmış kulüpler durumuna düşecekler, şikeyi isteselerde istemeselerde kabul etmiş olacaklar. İkincisi de Etik Kurulunun şike ve teşvik var raporuna rağmen geçen sezon şikede, teşvikte yapılmamıştır yönünde karar alacaklar. Bu yönde bir karar alırlarsa Türk takımlarının Avrupa'ya gitmesinin önüne geçmiş olacaklar, en azından 3-5 yıl takımlarımız Avrupa'dan dışlanmış olacak. İş bununla da bitmeyecek, bir de Milli takımımız var hem Avrupa Şampiyonası, hem de Dünya Kupası elemelerine katılamayacak.
Deniyor ki Tff ile Uefa anlaşacak, Başbakan Uefa Başkanı Platini ile görüştü vs vs vs. Görüşseler ne olur ki, İtalya anlaşamamış ve Juventus gibi bir takımı küme düşürülmüş, Milan, Fiorentina gibi takımları ceza almış, Platini'nin kendi ülkesi Fransa anlaşamamış ve Marsilya küme düşürülmüş, Uefa'nın merkezinin bulunduğu İsviçre kulübü hem de şikeden, teşvikten değil bir transfer usulsüzlüğünden dolayı Avrupa'dan men edilmiş, Yunanistan anlaşamamış ve iki kulübü hem Avrupa'dan men edilmiş hem de puan silinerek biri üçüncü, diğeri dördüncü lige düşürülmüş biz hala kendimizi kandırıyoruz.
Tff'nin önündeki seçenek ya Feneri küme düşürmeyip Milli Takımımız dahil tüm Türk takımlarının 3-5 yıl Avrupa yolunu kapatmak olacak, yada hiç zırvalamayıp elindeki kuralı uygulayıp bu olaydan Feneri ve şikeye karışmış diğer takımları düşürerek kurtulacak.
Karar Tff'nin.
Saygılarımla...