Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk demiştir ki; "Ben sporcunun zeki,çevik ve ahlaklı olanını severim." Yani demek istiyor ki sen istediğin kadar başarılı bir sporcu ol,ahlakın gelişmediyse gerçek bir sporcu olamazsın.Fenerbahçe'nin transfer politikasına hayranım.Kulüp ve futbolcu ile anlaştığı halde araya fitne sokarak yapılan transfer politikası Fenerbahçe'nin ahlakının göstergesidir.Nitekim Aziz Yıldırım ismindeki diktatör şahsiyetin ahlakı da yıllardır süregelen transfer politikalarıyla bellidir.Servet Çetin,Önder Turacı,Miroslav Stoch,Mehmet Topuz,Emre Belözoğlu (ismini anmak istemesem de)...Bu liste uzar gider.Lig bitmeden anlaşılan futbolcular,başka kulüple görüşürken aklı çelinen futbolcular,başka takımın kapısından dönen futbolcular...Dünyanın en büyük savaşlarında bile ateşkes ilan edildikten sonra düşmanlar birbirine dokunmaz,saldırmaz hatta üstüne birbirlerinin yaralarını sarıp,birlikte vakit geçirirken kısacası savaşın ahlak kurallarına uyarken Fenerbahçe'nin bu transfer politikasına söyleyecek kelime bulamıyorum...

Dün gece Abdurrahim Albayrak ve Ali Dürüst tarafından Halil Ünal ile birlikte yaklaşık 6 saatlik bir görüşme sonucu Alper Potuk konusunda anlaşma sağlandı.Ufak tefek pürüzler hariç kesin gözüyle bakılan bu transfer,bugün sabah saatlerde Kamuoyu Aydınlatma Platformu'una (KAP) bildirildi.Biliyorsunuz ki KAP'a bildirilen görüşmeler genellikle %90 oranında olumlu sonuçlanır.Galatasaraylılar olarak Alper Potuk'un gelecek sezon Galatasaray formasını giymesi beklenirken akşam saatlerinde verilen bilgiye göre Fenerbahçe ile anlaştığı bildirildi.Fenerbahçelilere göre Galatasaray'a büyük bir çalım atıldı.Onların çalım anlayışı da budur zaten.Eğer ki Alper Potuk ile görüşmelerimiz olumsuz sonuçlansa idi Fenerbahçe'nin görüşmelere başlaması gayet ahlaki boyutta olurdu.Ancak Galatasaray ile görüşen bir futbolcunun ani bir şekilde Fenerbahçe'ye verilmesi gerek Eskişehirspor Başkanı Halil Ünal'ın gerek ise Aziz Yıldırım'ın nasıl bir tezgah kurduklarını acı bir şekilde gözler önüne seriyor.

Aklıma ise şike davasında Eskişehirspor-Fenerbahçe maçı gelmiyor değil.Ne alaka?Kel alaka...İşbirlikçi zihniyetin ahlaksız tezgah altı anlaşmasıdır bu.Alper Potuk defalarca Galatasaray'da olmak istiyorum demesine rağmen seneye Fenerbahçe formasını giyecek olması (henüz son sözü söylemedi) ilginç bir durumdur.Profesyonelliğe asla lafım yok.Ancak bu durum profesyonellikse ben de bu yaşıma kadar profesyonelliğin ne demek olduğunu bilememişim...

Hangi takım bir futolcuyu daha çok istiyorsa teklifler sunulur,en yüksek veya en cazip teklifi veren takımla masaya oturulur,anlaşma sağlanamaması durumunda başka kulüplerle görüşülür.Ancak bir kulüple görüşürken diğer bir kulüple de görüşmek kişiliksizliktir.Biraz kişilikli olsalardı,geçen seneki vakadan sonra Fenerbahçe'ye Alper Potuk kapılarını kapatırlardı.Böyle zihniyetler Türk futboluna gölge düşürmektedir.

Şimdi Alper Potuk'un rengini göreceğiz. O da Mehmet Topuz gibilerden mi,yoksa gerçek bir sporcu mu?

Eğer ki Fenerbahçe'ye imza atarsa;zaten iyi ki Galatasaray'a gelmemiş diyebilirim.Bizim karakterli oyunculara ihtiyacımız var;tıpkı Metin Oktay gibi...