15
2015
Hani ilkokul zamanlarında sınıf başkanı olmak için "Eğer başkan olursam okula havuz yaptıracağım" diye vaatlerimiz olurdu. Boyumuzdan büyük vaatlerdi onlar, sonrasında gerçekçi arkadaşlarımız tarafında "hooopp atma Recep" diye uyarılırdık.
Galatasaray'ın şu anki Başkanı Dursun Özbek'in çocukluğu da aynı yukarıda anlattığım gibiydi sanıyorsam. Yapamayacağı, beceremeyeceği vaatlerde bulundu, başkan seçildi. Bu yaşıma kadar ilk sezonun ve hatta daha sezon başlamadan bu kadar tepki gören bir başkan hatırlamıyorum. Bunun belli nedenleri var elbette...
Sayın Özbek başkan seçilmeden seçim vaatlerinde, başkan olduğu takdirde sponsorların hazır olduğunu, mali yönden rahat olduğumuzu, taraftarın beklediği yıldız transferlerini yapacağını söyledi. Doğal olarak taraftarlar takımını coşturacak yıldız beklentisi içerisinde.
3 tane kupa almış şampiyon bir takıma sponsor bulamamak beceriksizliği daniskasıdır?
Biz bu sorunlarla uğraşırken Fenerbahçe'nin Robin Van Persie, Nani; Beşiktaş'ın Mario Gomez, Quaresma; Trabzonspor'un M'bia gibi üst düzey futbolcular transfer etmesi gerçekten can sıkıcı... Dursun Özbek, başkanlık seçimi öncesinde "Mali Fair-Play kurallarına dikkat edeceğiz, mevcut kadroyla yolumuza devam edeceğiz." deseydi asla tepki göstermezdim.
(Gomez için 9 milyon euro istiyorlar diyorsun, Beşiktaş bedavaya alıyor.)
Maddi olarak iyi değilsek, Sabri Sarıoğlu'nun maaşının iki katına çıkartılması, Bilal Kısa'nın (kötü futbolcu olduğunu asla söylemiyorum.) orta sahanın bolluğunda lüks olduğunu hatta Jem Karacan'ın neden transfer edildiğini anlamış değilim...
Özbek- Cüneyt Tanman-Hamza Hamzaoğlu üçlüsünün birbirini yalanlayıcı açıklamalar yapması takım içerisinde sorunların olduğunun ayrı bir göstergesi...
Galatasaray formasını kim taşırsa taşısın,yönetimde kim olursa olsun, Galatasaray'ın parolası her sezon oynadığı her kulvarda şampiyonluktur. (Hiçbir takım her sene şampiyon olamaz tabi ki.)
Fatih Terim'in söylediği gibi: "ASLOLAN GALATASARAY'DIR!"
************************************************************
Şimdi gelelim gerçeklere...
3 kulvarda şampiyon olmuş bir takımın iskelet kadrosu bozulmaz. Ancak Galatasaray'ın geçen sene ezici bir üstünlükle şampiyon olmadığı (son dakika golleri, rakiplerin konsantrasyon eksiklikleri ve tabi ki biraz şans yardımıyla) konusunda hepimiz hemfikiriz.
Bangır bangır bağırıyoruz. Eboue'nin ilk senesindeki katkısı gibi katkı sağlayacak bir sağ beke ihtiyacımız var.
Chedjou'nun yanında oyun kurabilme özelliği olan ve teknik bir stopere ihtiyacımız var.
Podolski, Sneijder'e eşlik edebilecek dinamik bir sağ açığa ihtiyacımız var. (Stoch gibi, Gervinho gibi)
Ve tabi ki Burak'ı zorlayacak, hatta yedek kulübesine gönderecek bir santrafora ihtiyacımız var. (Burak Yılmaz için düşüncelerim hala aynıdır. Bu adam ligde en az 15 gol atıyor. Belki fazlasını kaçırıyor ama yine de atıyor.)
Sevgili Dursun Özbek,
Taraftarı kandırma. (Son dakikada Dzemaili ve Pandev gibi boş transferler yapma)
Şampiyonlar Ligi arenasında başarı elde etmek için, taraftarın maçlara daha çok ilgi göstermesini sağlamak için elinden gelenin fazlasını yapmak zorundasın.
Aksi takdirde 5. haftadan sonrasını görmeyeceksiniz!
Olası bir başarısızlık durumunda lütfen Hamza Hoca'nın biletini kesmeyin. İlk bilet sizin olsun.