28
2014
Evet, başlığımla ilgiyi çekmeyi başardığıma göre ve hazır buraya kadar girmişken buyrun okuyun :)
Pazartesi günü 2014-2015 sezonunun ilk resmi maçını oynayan Galatasaray kötü bir futbolla Süper Kupa'yı kaybederek bütün taraftarını üzdü. Son 2 Süper Kupa Finali'nde ezeli rakibine Şampiyonluğu kaptırmayan takımımız yine aynı şansı kullanamadı. Hemen başladı birileri "Prandelli ile olmaz" diye... Sezon sonunda şampiyonluk kupası kaldırırsak "YAŞA PRANDELLI" demeyi de çok iyi biliriz ama... Burak'ı gönder, Telles'i gönder, onu gönder bunu gönder demeye şimdiden başladık oysa ki... Ne kadar da "sabırlı" bir milletiz...
Temmuz ayında yazdığım "Küçük Fırça Darbeleri" ve Ağustos ayında yazdığım "Sihirbaz" adlı makalelerle renktaşlarım büyük ölçüde benim görüşlerime katılmıştı. İki makalemde de çıkarılacak sonuç şuydu; "Galatasaray şu an mevcut kadrosuyla şampiyonluğun favori takımlarından bir tanesidir. Eğer bu takıma devre arasında yapılan gereksiz kuru kalabalık futbolcu tarzında futbolcular alınacaksa hiç alınmasın, altyapıdan yetiştirdiğimiz futbolcuları kazanırız." Peki neye dayanarak böyle düşünüyorum?
1- Finansal Fair-Play
2- 5+3 Yabancı Kuralı
3- Elden çıkartılamayan yabancı futbolcular
4- Sezonun başlamasına az bir zaman kalmasına rağmen hala beklenen transferlerin yapılamaması
Pazartesi günkü maçta görüldüğü gibi, takım henüz hazır değil. Burak Yılmaz tek başına santrafor olarak yapamaz.
Galatasaray'ın beklenen transferleri yapamamasının nedeni geçen sene 6+0+4 yabancı kuralı uygulanacağını bile bile inatla kadrosunu plansız olarak yabancılarla doldurması ve her birine yapılan en az 3 senelik sözleşmelerdir. Gökhan Töre, Cenk Tosun, Mevlüt Erdinç, Tarık Çamdal gibi futbolculara önem vermemesi...
Peki bu sezon neden alamadı? Çünkü iş işten geçti, Anadolu Kulüpleri bu tür futbolculardan değerinin 10 katı kadar para istiyor. Doğal olarak kimse bu futbolculara aşırıya kaçan bu paraları vermek istemiyor. Üstüne üstlük elindeki yabancıları da gönderemiyor. Bu ne yazık ki yönetimin plansız transfer ve gereksiz fazla yıllık maaş ücreti vermesinden kaynaklanıyor.
Örneğin Dany 3.2 milyon euroya alınırken Chedjou'ya 7.5 milyon euro civarında bir ücret ödendi, buna rağmen 2'si de takıma oturmadı. 10 milyon euroya Ujfalusi ayarında tecrübeli bir stoper alınamaz mıydı?
Neyse, "keşke"ler her zaman vakit kaybettirir insana çok da hayıflanmanın anlamı yok...
ÇÖZÜM; herşeyden önce BİRLİK ve BERABERLİK...
Hatta hiç olmayacağı kadar SABIR!
Sırtı dönük, yırtıcı, skorer futbolcu istiyorsunuz. Mesela Agüero gibi, Suarez gibi, Rooney gibi, Ibrahimovic gibi, Bone gibi... Türkiye'ye 30'lu yaşlardan sonra geliyor bu tip futbolcular kabul edelim...
Burak Yılmaz, Türkiye'nin elindeki en iyi yerli forvet var mı daha iyisi? Burak'ı beğenmiyorum, idealimdeki forvet değil. Ancak kim var arkadaşlar? Bu adam sezon boyunca bize saç baş yolduruyor sürekli ama 15 gol ortalaması ile oynuyor. "O kadar pozisyonu ben yakalasam ben de atarım dediğinizi duyar gibiyim." Ama eldeki malzeme bu, önemli olan Burak'ın sezon içerisinde en verimli şekilde oynaması...
Bence herşeyden önce Selçuk kazanılmalı bu takımda...
Uzun lafın kısası, birazcık gerçekçi bakın dünyaya; onu bunu eleştirmekle olmaz. Birçok makaledeki eleştirilere katılıyorum, ama bunu hakeden bir yönetim anlayışı var.
Gün birlik günü,
Galatasaray'ı yerden yere vurma günü değil..
Gün sabır günü,
Bağırma çağırma günü değil..
Gelin hepimiz bir olalım,
Unutmayın yer yüzünde başka bir GALATASARAY yok!