06
2015
"Memleket isterim
Ne başta dert ne gönülde hasret olsun;
Kardeş kavgasına bir nihayet olsun."
******************************
Cahit Sıtkı Tarancı'nın bu güzel şiirinden bir kesit...
Tek bir kaş hareketine, tek bir bakış şekline bile tahammülümüzün olmadığı bu günlerde; üzerimizdeki kara bulutları nasıl dağıtacağımız konusunda endişelerim var.
Hangi din, hangi düşünce, hangi renk senden olmayanı ve senin gibi düşünmeyeni ölüme mahkum edecek kadar cani?
Fenerbahçe, Beşiktaş, Trabzonspor veya diğer renkler olmasa; ne anlamı var sporun, rekabetin ve büyüklüğün?
Ezeli rakibimiz Fenerbahçe otobüsüne yapılan saldırı sadece Fenerbahçe'ye değil, Türk Futbolu'na yapılmış bir saldırıdır.
Futbolun güzelliğine sıkılmış bir KURŞUNDUR! Tarih bu kara lekeyi nasıl temizleyecek merak ediyorum? O kurşunu sıkanlar Trabzonsporlu değildir; olamaz. Çünkü ONLAR insan olamaz.
Futbolun güzelliğini bize Metin Oktay, Lefter, Baba Hakkı öğretmiştir. Onlar bile birbirine sahada bu kadar centilmenken nedir alıp verilemeyen?
Bu ülke takımı için rakiple kavga edeni, rakip taraftara bıçak çekeni gördü de bu kurşun hiç olmadı be...
O otobüstekiler insan be... O otobüstekiler baba... O otobüstekiler sev ya da sevme bir camianın göz bebeği...
Kocaman bir "YAZIK" demekten başka birşey diyemiyorum...
Ligin son 8 haftasına girdiğimiz bu kritik haftalarda takımımızın galibiyetine bile sevinemedim be!
Şu an 5-6 tane gol atabileceğimiz bir maçta 3-0'dan yine maç vermemizin nedenlerini sorgulamak isterdim...
Neden 3-0'ın bile bize güven vermediğini, çözümün ne olması gerektiğini sormak isterdim...
Şu an Sneijder'in, Yasin'in ve Muslera'nın takım için ne kadar katkıda bulunduklarını görsel ve istatisliki bilgilerle paylaşmak isterdim...
Ama soramıyorum...
Türk Futbolu'nun Fair-Play'inin başı sağolsun!