Maçtan çıktım,

Üzgünüm,

İsyankarım,

Sinirliyim...

Ve nice tarifsiz duygular besliyorum...

Nereden başlasam, ne yazsam bilmiyorum!

Aklımdan binlerce farklı düşünce geçiyor, dilimin ucuna geliyor, sonra geriye gidiyor...

Sayıyorum, sövüyorum, sinirleniyorum...

Ve herşeyden önemlisi çok üzülüyorum!

Aslında filmin sonu, taa yazdan belliydi...

Vaatler Paris, gerçekler Muş'tu!

Olsundu, nasıl olsa taraftar vazgeçmezdi değil mi?

Paranın olmadığını iddia edenler, bugün Mustafa Denizli!ye 4.5 milyon euro vermeye çekinmedi...

Paranın olmadığını iddia edenler, Sabri gibi yeteneksiz bir futbolcuya 2.5 kat zam yapmaya çekinmedi...

Ve hatta ter bile akıtmadan yaklaşık 1 milyon euro'yu Großkreutz'a vermeye utanmadı...

Umut gibi ne yaptığını bilmeyen, pili bitmiş bir futbolcuya sözleşme uzatmaya korkmadılar...

Mario Gomez gibi bir futbolcuyu alamayız dediler, Beşiktaş bedavaya kaptı... (Bugün Galatasaray forması giymesini istediğim futbolculardan bir tanesi)

Daha niceleri...

Çuvaldızı biraz da kendimize batıralım taraftar olarak...

2 gol attı diye karaktersiz kişilikleri kral yapıp bağrımıza bastık biz...

10 maç koşmayıp 1 maçta iyi oynadığı için şarkılar yazdık biz...

E biz kaldırırsak egoları, döşemezler mi legoları?

***********************************************************

Şimdi söyleyeceklerim belki mantıktan öte duygusallıkla yazılmış şeyler ama,

Muslera, Chedjou, Hakan Balta, Sneijder, Selçuk İnan hariç, gönderin hepsini!

Ama en çok da Umut'u, Sabri'yi, Burak'ı gönderin!

Oynatın Sinan Gümüş'ü, oynatın Emre Can Coşkun'u...

Gençtir deriz, sonuna kadar destek oluruz...

Yazık değil mi ulan bize?

Yazık değil mi çekilen bunca çileye?

Her zaman kazanmayalım!

Her sezon şampiyon olmayalım!

Her derbiyi kazanmayalım!

Ama bugünkü kadar (Beşiktaş maçı) çaresiz de olmayalım be kardeşim!

Bugün Muslera olmasa, maç 5-0 bitsin diye dua edecektik belki de!

Bir takımın en iyisinin kalecisi olması sizce de manidar değil mi?

Ruhsuzluk en kötüsü,

Bir hedefinin olmaması,

Takım olamamak...

En çok koyan da ne biliyor musunuz dostlar?

Biz kendimizi paralıyoruz ya hani, 

Kıt kanaat geçinip, para harcıyoruz ya!

Adamlar maçtan sonra hangi club'a gitsek,

Hangi kızla takılsak,

Karıma hangi Ferrari'yi alsak diyorlar...

İşte en çok da koyan bu be kardeşlerim!