Ligdeki Beşiktaş galibiyetinin ardından hafta içi teknik direktör Fatih Terim ile yollarını ayıran Galatasaray, çiçeği burnunda teknik direktörü Mancini ile çıktığı Juventus maçından 2-2’lik skorla ayrıldı.

Öncelikle Mancini’yi tebrik etmek gerekiyor. İtalyan teknik direktör, imza attıktan iki gün sonra ve takımla sadece iki antrenman yaptığı halde Juventus gibi bir takıma karşı sahada yer alma cesaretini gösterdi. Ben Avrupalı başka bir teknik adamın böyle bir risk alacağını sanmıyorum. Henüz daha tanımadığı bir takımla, kendi ülkesinde, yani kendi piyasasında Juventus gibi bir rakibin karşısına çıktı ve başarılı oldu. Bu nedenle ilk tebriği Mancini’ye yapmak gerekiyor.

Mancini, Galatasaray’ı beklendiği gibi tek forvetle sahaya çıkardı. Oyun sistemi ve oyuncu tercihleri kanımca çok doğruydu. Galatasaray, Juventus’a karşı oynaması gerektiği gibi oynadı.

Drogba ne kadar büyük bir futbolcu olduğunu bir kez daha gösterdi. Maç boyunca neredeyse her hava topunu aldı. Attığı golde Juventus defansının ve kalecisinin hatasını çok iyi değerlendirdi. İkinci golde de topu kafayla Umut’a çok güzel indirdi.

Galatasaray, Torino’da sağlam defans yaptı. Üstelik 25.dakikada zorunlu bir değişiklik yapmak zorunda kaldı. Maç Juventus’un kontrolünde ve baskısında geçti gibi gözükse de İtalyan ekibi ikinci gol dışında hatırı sayılır bir pozisyona giremedi. Bunda Galatasaray defansının disiplini elden bırakmaması etkili oldu.

Yine de Galatasaray deplasmanda 1-0 öne geçmeyi başardı. İkinci yarıda da işler Galatasaray’ın istediği gibi gidiyordu. Mancini, bence doğru bir düşünceyle maç eksiği olduğu için oyundan düşmeye başlayan Riera’yı Amrabat ile değiştirdi. Ancak Amrabat bu şansı iyi değerlendiremedi. Pozisyon olmaktan çıkan bir topta rakibine acemice girdi ve penaltıya sebebiyet verdi. Bu penaltı golü Galatasaraylı futbolcuları moral motivasyon olarak da olumsuz etkiledi. Amrabat bunun dışında birkaç hata daha yaptı. Faslı futbolcu böylece hocasının düşüncelerini hayata geçiremedi. Amrabat bu sezon hayal kırıklığı olmaya devam ediyor. Böyle giderse devre arasında bileti kesilir.

Beraberlik golüyle kendine güveni gelen Juventus, Galatasaray kalesinde baskıyı iyice arttırdı ve 87.dakikada defanstaki çok basit bir kademe hatasından skoru 2-1’e taşıdı.

Bu golle birlikte umutlarımız tükenmişti ki, sahneye Umut Bulut çıktı. Drogba’nın kafayla indirdiği topu güzel bir vuruşla filelere gönderen Umut, skoru da tayin etti.

Mancini’nin Sneijder’in yerine Umut Bulut’u alması da çok doğru bir değişiklikti. Burak Yılmaz, topu ileride tutmayı beceremiyor. Oysa Umut Bulut, hem top yapıyor, hem topu ileriye taşıyabiliyor, hem de ileride top tutabiliyor.

Özetle Galatasaray, 6-1’lik ağır Real Madrid mağlubiyetinden sonra Avrupa’ya güzel bir dönüş yaptı. Sarı- kırmızılılar, o penaltı golü gelmeseydi maçı kazanabilirlerdi.

Galatasaray bir değişim yaşıyor. Mancini, ilk maçında olumlu sinyaller verdi. İtalyan hocanın takıma alıştıkça daha başarılı olacağını düşünüyorum. Bu aşamadan sonra camianın yaşananları unutup Mancini’ye destek olması gerekiyor. Türk futbolunun Avrupa’da istikrarlı bir başarı için Galatasaray’a ihtiyacı var.

https://twitter.com/tolgaersari