04
2014
Galatasaray’da Prandelli’nin yerine teknik direktörlük görevine getirilen Hamza Hamzaoğlu, Eskişehirspor karşısında ilk maçına çıktı.
Hamza Hamzaoğlu, beklenenin aksine yedek ağırlıklı bir kadro ile değil, ideale yakın bir on birle sahaya çıktı. Bu, Hamza Hocanın kazanma isteğinin bir göstergesiydi.
Dikkat çeken bir nokta da uzun zamandır forma giymeyen Pandev’in ilk on birde sahaya sürülmesiydi. Hamza Hoca böylece Pandev’e bir şans vermiş oldu ve üstünün henüz çizilmediğini göstermiş oldu.
Galatasaray, maça 4-4-2 sistemi ile başladı. Ancak erken gelen Eskişehirspor golü sarı- kırmızılıları sıkıntıya soktu. 5.dakikada Serdar Özkan’ın attığı bu frikik golünde kaleci Sinan Bolat hatalıydı.
Ancak Galatasaray, hemen bulduğu penaltı ile beraberlik şansı yakaladı. Fakat Pandev, bu şansı değerlendiremedi. Kanımca, moral bozukluğu yüzünden belli olan Pandev’in penaltıyı kullanması yanlıştı.
Yine de Galatasaray, oyundan düşmedi ve 15.dakikada Selçuk İnan, serbest vuruştan mükemmel bir gol attı ve takımına beraberliği getirdi.
Aynı Selçuk, 36.dakikada bu sefer penaltıdan attığı golle Cim Bom’u 2-1 öne geçirdi.
Galatasaray, ikinci yarıya Pandev’in yerine Bruma’yı oyuna alarak başladı. Sarı- kırmızlılar böylece 4-2-3-1 sistemine dönmüş oldular.
57.dakikada Melo’nun ikinci sarı karttan kırmızı kart görerek oyun dışı kalması Galatasaray’ın 34 dakika on kişi oynamak zorunda kalmasına neden oldu. Ancak bu pozisyonda Melo’nun ayağı rakibine değmemişti bile. O nedenle bu kart ağır bir karar oldu.
Eskişehirspor, Galatasaray’ın on kişi kalmasını iyi değerlendirdi ve beraberliği yakaladı. Ancak geçmiş maçların aksine müthiş bir reaksiyon gösteren Cim Bom, önce 3-2 öne geçti, ardından da Umut Bulut ile galibiyeti perçinledi.
Açık söylemek gerekirse Prandelli’nin Galatasaray’ı ile Hamza Hamzaoğlu’nun Galatasaray’ı arasında çok farklar vardı. Öncelikle Hamzaoğlu’nun gelişi takıma pozitif etki yapmış. Bu, futbolcuların her halinden belli oluyordu. Bir kere müthiş bir birlik beraberlik görüntüsü verdiler.
Bundan başka sahada futbol oynamaya çalışan, önde basan, topla oynayıp kendi oyununu rakibe kabul ettirmeye çalışan bir Galatasaray vardı.
Evet, bu anlamda eksikleri vardı. Örneğin özellikle ilk yarıda çok organize olamadılar. Defansta çok pozisyon verdiler. Lakin bütün bunlar sezon başı eksikliklerinden kaynaklanıyordu. Elbette bir maçla her şey değişemez. Ama o üzerine ölü toprağı serpilmiş Galatasaray’dan eser yoktu.
Selçuk İnan, bize o eski Selçuk’u hatırlattı. Mükemmel oynadı ve iki gol attı. Selçuk’un böyle bir morale ihtiyacı vardı. Ben Selçuk’un bundan sonra daha da iyi olacağını düşünüyorum.
Aynı şekilde Bruma da attığı güzel golle kendine geldi.
Galatasaray, hep kanatları kullandı. Özellikle Sabri sağ kanattan çok bindirdi.
Sarı- kırmızılılar on kişi kaldıktan ve beraberlik golünü yedikten sonra oyundan düşemediler. Hatta 57.dakikadan sonra daha iyi organize olmaya başladılar.
Özetle Galatasaray’da çok şey değişmişti. Galatasaray taraftarları güzel bir oyun, iyi bir mücadele ve dört gollü bir galibiyet izlediler. Kısaca özledikleri Galatasaray’ı izlediler.
Hamza Hocanın Galatasaray’ı gelecek adına çok büyük umutlar verdi. Galatasaraylı futbolcular uzun zaman sonra sahaya karakterlerini yansıttılar. Bu sefer formaların içinde ruh vardı. On kişi kalmasına rağmen skoru kabullenmeyen bir Galatasaray vardı. Hırs vardı, istek vardı.
Bu oyun ve bu galibiyet Galatasaray’a en büyük eksiği olan güveni getirecektir. Eğer Akhisar maçı da bu şekilde bir oyunla kazanılırsa Galatasaray için çok şey değişir. Aynı zamanda ligin kaderi de değişir.
Hep yazıyoruz. Macera aramaya gerek yok. İçimizde çok yetenekli teknik adamlar var. Yabancılara boş yere dünyalarca para ödemeye gerek yok. Kendi çocuklarımıza güvenelim yeter.
Galatasaray’ın Hamza Hamzaoğlu tercihi çok doğru bir tercihtir. Yeter ki camia Hamzaoğlu’na gereken desteği versin.