18
2014
Galatasaray, T.T. Arena’daki derbide Sneijder’in iki muhteşem golüyle Fenerbahçe’yi 2-1 yendi.
Galatasaray’ın maça hangi sistemle ve hangi on birle çıkacağını kimse bilmiyordu. Maçın başlamasıyla Prandelli’nin 4-3-3 sistemini tercih ettiği görüldü.
Fenerbahçe’de ise uzun zamandır oynamayan Emre ve Meireles’in ilk on birde oldukları görüldü. Bu ciddi bir riskti. Gerçekten de Emre maçın başlamasında kısa bir süre sonra tekrar sakatlandı ve ilk devreyi tamamlayamadı.
Maça Fenerbahçe iyi başladı. Sarı- lacivertliler, dakikalar ilerledikçe oyuna ağırlıklarını koydular. Galatasaray ise bu devrede hiçbir şey yapamadı. Son yılların belki de en silik Galatasaray’ını izledik.
Gerçekten de ilk yarıda oyunun kontrolünü tamamen elinde tutan Fenerbahçe, net pozisyonları da bulan taraftı.
İkinci yarıya ise Galatasaray net pozisyonla başladı. Fakat maçın kaderi 52.dakikada değişti. Bu dakikada Bruno Alves, kırmızı kart gördü. Alves’in yaptığı resmen takımına ihanetti. Hiç gerekmeyen bir şekilde rakibinin sırtına bastı. Alves’in bu hareketi hiçbir şekilde açıklanamaz. Üstelik Bekir geçen hafta benzer bir pozisyonda kırmızı kart görmüştü.
52.dakikadan sonra oyunda Galatasaray fırtınası esmeye başladı. Olcan’ın topu direkte patladı. Sarı- kırmızılılar Fenerbahçe kalesine iyice yüklenmeye başladılar.
Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal, 60.dakikada Emenike’yi çıkarıp Hasan Ali’yi oyuna aldı. Böylece, Hasan Ali sol beke, Caner sol açığa, Kuyt da forvete geçti. Bu değişiklik ciddi bir hataydı. Çünkü Galatasaray’ın iyice yüklendiği bu dakikalarda Emenike hızıyla, gücüyle, gol becerisiyle ileride ciddi bir silah olabilirdi. Üstelik Galatasaray defansını da rahatsız edebilecek bir futbolcuydu. Ama İsmail Kartal bu silahı çıkardı. Kuyt ise ileride bir silah olamaz. Nitekim olamadı da. İsmail Kartal, son dakikalarda da Kuyt’u Sow’la değiştirdi. Yani hatalar zinciri yaşadı.
Kadlec’in 62.dakikada bomboş pozisyonda dışarı vurduğu kafa şutundan sonra Fenerbahçe, Galatasaray’ın hızını kesti.
Prandelli, 65.dakikada Dzemaili’yi çıkarıp Umut Bulut’u oyuna aldı ve 4-4-2’ye döndü. 81.dakikada da Emre Çolak’ı nihayet hatırladı ve oyuna aldı. Bu değişiklikler Galatasaray açısından olumlu oldu.
Maç içerisinde ceza sahası dışından kaleyi her gördüğünde vuran Sneijder, 88.dakikada muhteşem bir vuruşla Volkan’ı avladı ve Cim Bom’u 1-0 öne geçirdi.
Fenerbahçe daha kendine gelemeden yine Snejder, yine ceza sahası dışından muhteşem bir vuruşla ikinci golü attı.
Uzatmanın son dakikasında resmen taca çıkmış topa devam diyen yardımcı hakem yüzünden skor 2-1 oldu.
Özetle ilk yarıda çok iyi bir Fenerbahçe izledik. Galatasaray ise oldukça kötüydü. 52.dakikada Bruno Alves’in sorumsuzca atılmasıyla roller değişti. Galatasaray, Fenerbahçe kalesine yüklenmeye başladı. Bu arada İsmail Kartal, Emenike’yi çıkararak ciddi bir hata yaptı. Fenerbahçe, 62.dakikadan itibaren Galatasaray’ın hızını kesti. Ancak son dakikada sahneye çıkan yıldız futbolcu Sneijder, attığı iki mükemmel golle maçı Galatasaray’a getirdi.
Galatasaray maçı Sneijder’in bireysel becerisi sayesinde kazandı. Sarı- kırmızılılar bunu iyi görmeli ve bazı taktiksel değişikliklere gitmeliler. Sneijder mutlaka forvet arkası oynamalı. Emre Çolak daha fazla şans bulmalı. Veysel’in alternatifi bulunmalı. Daha başka önlemler de alınmalı ancak hepsini yazmaya kalksam yerim yetmez. Kısacası bu galibiyet Galatasaray’daki bozukluların üstünü örtmemeli. Yoksa kazanılan bu üç puan başka maçlarda kaybedilir.
Sevindirici nokta derbinin kavgasız, gürültüsüz bitmesiydi. Alves’in kırmızı kartına rağmen son yılların en centilmen derbisini izledik. Dilerim bundan sonra da böyle devam eder.
Sahada sadece 37598 seyirci olması ise üzücüydü. Derbide Arena full dolmalıydı. Bunda bilet fiyatları ve Galatasaray’ın taraftarına güven vermeyen futbolu da etkili olmuş olabilir. Ancak başka bir ihtimal de insanların futboldan iyice soğumaları. Daha önce de belirttim, her geçen gün seyirci sayısı azalıyor. Futbolu yönetenler bunu iyi görüp gereken önlemleri bir an önce almalılar. Yarın çok geç olabilir!