Galatasaray, Ziraat Türkiye Kupası’nda konuk olduğu Balçova Yaşamspor’u 9-1 gibi farklı bir skorla yendi.

Galatasaray, Atatürk Stadı’ndaki mücadeleye farklı bir on bir ve farklı bir dizilişle çıktı. Yine de sarı- kırmızılıların tam anlamıyla yedek ağırlıklı bir kadroyla sahaya çıktıkları söylenemez. Telles, Olcan, Yasin, Hamit ve Bruma gibi isimler ilk on birdeydi. Gözler ise geçmişi başarılarla dolu Pandev’in üzerindeydi.

Maça Balçova Yaşamspor daha iyi başladı. Beklenenin aksine rakibine önde basan Balçova, Galatasaray’a zor anlar yaşattı. Bunda Galatasaraylı futbolcuların dizilişleri ve kimilerinin alışık olmadıkları yerlerde oynamaları da etkiliydi.

Balçova, iyi oyununun karşılığını 9.dakikada gol bularak aldı. Esasen İzmir temsilcisi, ilk on beş dakika sahanın tek hakimiydi ve bu süre zarfında skor rahatlıkla 3-0 olabilirdi.

Fakat 15.dakikadan sonra kenardan gerekli uyarıları alan Galatasaray, oyunu ciddiye almaya başladı ve böyle olunca da sahada üstünlük sarı- kırmızılılara geçti.

Gerçekten de Galatasaray, önce beraberliği yakaladı, ardından da tarihi bir farka ulaştı.

Galatasaray’da ön plana çıkan futbolcular şüphesiz Pandev ve Yasin’di. Pandev’in böyle bir morale ihtiyacı vardı. Ancak rakibin Üçüncü Lig takımı olduğu unutulmamalı. Pandev’in bundan sonraki maçlarda göstereceği performans daha gerçekçi bir değerlendirme yapılmasını sağlayacaktır.

Galatasaray açısından dikkat çeken önemli bir nokta da, sarı- kırmızılıların son dakikaya kadar ciddiyeti elden bırakmamalarıydı. Son yıllarda ülkemizde kupa maçlarında böyle bir durum görmüyorduk. Hatta bu nedenle büyük takımların kupadan dramatik bir şekilde elendiklerine de tanık olduk. Galatasaray bu açıdan Bayern München’i andıran bir disiplin örneği gösterdi.

Cim Bom son bölümde Sinan gibi gençleri de sahaya sürdü. Sinan da attığı golle gelecek adına umut verdi.

Sonuçta Galatasaray, ligdeki 5-0’lık Konya galibiyetini, 9-1’lik Balçova galibiyetiyle taçlandırdı. Ancak rakibin Galatasaray’ın dengi olmadığını bir kez daha belirtmekte fayda var. Bu anlamda bazı kriterleri daha ciddi rakipler karşısında değerlendirmek daha doğru olacaktır.

Balçova Yaşamspor, oyunu çirkinleştirmeden güzel bir mücadele örneği verdi. İlk on beş dakika maçın tek hakimiydiler. Özellikle iki, üç futbolcu ön plana çıktı. Her ne kadar oyun 2-1’den sonra halı saha maçına dönse de son düdüğe kadar onurlu bir şekilde mücadele ettiler. Ancak karşılarında denkleri olmaya bir takım vardı. Bu açıdan kupanın statüsünün doğruluğu sorgulanabilir.

Maçın hakemi futbol adına sevindirici bir unsur oldu. Genç hakem, hiç heyecanlanmadı. Verdiği kararlarda tereddüt yaşamadı. Futbolcular da centilmenlikleriyle hakeme yardımcı oldular. Dilerim bu hakem yoluna bu şekilde devam eder ve ileride önemli Türk hakemleri arasına girer.