Makale Yaz
Bu haberi yazdır
Servet ve Zan ile hücum futbolu
 Eyl
22
 2011

DEFANS KURGUSU

 

Galatasaray’ın gerek geçmişten gelen kulüp anlayışı, gerekse mevcut teknik heyetin futbol mantalitesi dikkate alındığında oynaması gereken futbol hücum futboludur. Bu konuda sanırım bütün Galatasaraylılar hemfikirdir. Ancak bugün ki defans kurgusu ile bu futbol anlayışının olumlu sonuç vermesini beklemek hayalcilik olur.

 

Yüksek tempolu oynanan günümüz futbolunda bir takımın hücum futbolu oynayabilmesi için defans hattını 35-40 metrelerde kurması bir zorunluluk. Bu kadar önde kurulan bir defans kurgusunda, defans oyuncularınızın sahip olması gereken öncelikli ve en önemli defansif özellikler çabukluk ve pozisyon bilgisi. Defansın arkasına yapılacak koşulara gerekli reaksiyonları verebilmek için çabukluk; defansın arkasına atılacak pasları yerine ulaşmadan kesebilmek için ise pozisyon bilgisi olmazsa olmaz özellikler. (İlki için Barselona maçlarında izlediğimiz Puyol’u, ikincisi için ise Real Madrid takımından Ricardo Carvalho’yu iyi örnekler olarak verebiliriz.)

 

Bir de işin ofansif boyutu var. Hücum futbolu oynayacak bir takımın defans kurgusunda yer alan oyuncuların topu oyuna çabuk ve başarılı şekilde sokması bu sistem için bir gereklilik. (Bu konuda ise verebileceğimiz iyi örneklerden biri Barselona takımından Gerard Pique.)

 

Peki bizim defans oyuncularımız bu özelliklerin ne kadarına veya hangilerine sahip. Gökhan Zan; çabuk değil, pozisyon bilgisi üst düzey değil, topu oyuna sokma sınırlı. Servet Çetin; çabuk kesinlikle değil, pozisyon bilgisi sınırlı, topu oyuna sokma taraftar için işkence.

 

Özellikle Servet Çetin konusunda müthiş çelişkili bir durum var. Mücadele gücü ve oyun tarzı itibariyle defansif anlamda gösterişli futbol oynayan, taraftarların ve yorumcuların alkışını alan ve çoğu maçtan ve sezondan sonra Galatasaray’ın en iyi ismi olarak gösterilen bir isim Servet Çetin. Ancak aynı maç ve sezonlarda Galatasaray’ın takım performansına baktığınızda ise durum tam tersi. Servet Çetin kendi performansı ne kadar üst düzey olursa olsun, hücum futbolu oynayan bir takımı olumsuz yönde etkileyen özelliklere ve hücumu körelten bir oyun anlayışına sahip.

 

Galatasaray Gökhan Zan ve Servet Çetin konusunda ısrarlı olacak ise oyun anlayışını değiştirmeli; defans hattının 15-20 metrede kurulacağı, daha defansif, kontra atağa dayalı bir sistemle oynamalı. Ya da geleneklerinde olduğu gibi hücum futbolu oynamaya devam etmek istiyorsa bu iki isimden vazgeçerek Serdar Taşçı, Serdar Aziz gibi daha çabuk oyuncuları takıma transfer ve monte etmenin yollarını aramalı.

 

Takımın defans kurgusundan bahsedilirken ayrı bir paragraf açılması gereken önemli bir isim de Semih Kaya. Semih geçirdiği önemli diz sakatlıklarına ve fiziksel anlamda yetersizliğine rağmen sırf ofansif gücü ve hücum futboluna yatkın özellikleri nedeni ile Servet Çetin ve Gökhan Zan’dan önce tercih edilmesi gereken bir oyuncu. Semih çok az oyuncuda bulunan bir özelliğe, müthiş bir pas yeteneğine sahip. Pas bir yetenek konusu değil çalışarak kazanılan bir özelliktir diyeceksiniz ama söz konusu olan Semih Kaya olduğunda bunun ona bahşedilmiş bir yetenek olduğu konusunda ısrarlıyım. Henüz 16-17 yaşlarında Florya da oynadığı altyapı maçlarını izleyenler bu konuda bana katılacaklardır. Teknik heyet Semih Kaya’nın fiziksel eksikliklerini giderebilir ve bizde camia olarak bir iki yıl için biraz özveride bulunup yapacağı hataları görmezden gelebilirsek bir hücum takımı için dünyanın sayılı defans oyuncularından birini kazanacağımız konusunda inancım tam.

 

 KALİTELİ YERLİ OYUNCU EKSİKLİĞİ

 

Galatasaray’ın son yıllarına bakıldığı zaman yabancı oyuncu kalitesinde hiçbir sıkıntı yaşanmadığı, ancak buna rağmen gerekli başaranın sağlanamadığı bir gerçek. Lincoln, Misimoviç, Elano, Keita, Kewell, M. Baros ve daha onlarcası. Aynı dönemde dikkati çeken bir başka gerçek ise kaliteli yerli oyuncu konusundaki zafiyet.

 

Maalesef Galatasaray’ın yeni yönetimi ve teknik heyeti de bu tespiti doğru bir şekilde yapamadı. Bu yıl oluşturulan kadroya batığımızda da yine çok iyi yabancıların transfer edildiği ancak kaliteli yerli oyuncu konusunda ve altyapıdan yetişmiş oyuncu sayısında müthiş bir sıkıntının olduğu göze çarpıyor. Bunun en güzel örneği de henüz bu yıl transfer edilmiş olan Ujfaluji’nin Karabük maçında takım kaptanı olarak sahaya çıkmasını gösterebiliriz. Galatasaray’ın başarılı dönemlerinde kaptanlık konusunda yerli ve altyapıdan yetişmiş oyuncular arasında seçim yapmakta zorlanırken, bugün kaptanlığı verecek yerli oyuncu bulamaz hale geldik.

 

Unutulmamalıdır ki Galatasaray’da takım ruhunu sahaya yansıtan ve takım karakterini oluşturan oyuncular her zaman yerli ve altyapıdan çıkan oyuncular olmuştur. Yerli ve altyapıdan yetişmiş oyuncuların oluşturduğu takım olgusu içinde yabancı oyuncuların adaptasyon süreci hızlandırılmış, kaliteleri ve yetenekleri ile takıma katkıda bulunmaları sağlanmıştır. (Çok sorunlu denilen Hagi’nin takıma adaptasyonunu ve müthiş katkılarını; Lincoln, Misimoviç, Elano gibi isimlerin ise bir türlü takıma adapte olamayışlarını ve yeterli katkıyı sağlayamamalarını bu durumla açıklayabiliriz.)

 

KISA VADEDE YAPILMASI GEREKENLER

 

-Defans kurgusunda Semih Kaya’ya daha fazla şans verilmeli. Ujfaluji-Semih Kaya ikilisi mutlaka denenmeli ve bence ısrar edilmeli

-Sayın Fatih Terim’in her maçtan sonra basın toplantısında belirttiği Ocak ayında forvet bölgesine yapılacak transferden önce defans bölgesinde Gökhan Zan ve Servet Çetin ikilisinden vazgeçilerek hücum futboluna uygun nitelikte yerli defans oyuncuların transferi konusunda çalışma yapılmalı.

-Takımın yerli kalitesini artıracak nitelikteki transfer çalışmalarına ağırlık verilmeli. Gökhan Töre, Alper Potuk, Serdar Aziz, Özgür Çek, Mehmet Ekici, Soner Aydoğdu gibi genç yetenekli oyunculara yatırım yapılmalı. Ocak ayı transfer dönemi için bu oyuncular hedef alınmalı.

-Takımda altyapıdan yetişmiş oyuncu sayısı yok denecek kadar az. Galatasaray altyapısından yetişmiş ve şu an başka takımlarda kiralık veya bonservisleriyle oynayan oyuncular takip edilerek ilk on birde düşünülmeseler dahi alternatif olarak takıma geri kazandırılmalı. (Uğur Uçar, Anıl Dilaver, Berk Neziroğulları, Mehmet Güven vb.) Zira Galatasaraylılık Ruhu bizim takımımızın vazgeçilmez bir unsurudur ve bu unsuru var edecek olanlar altyapıdan yetişmiş oyunculardır. Bugün kadroda, tüm altyapı takımlarının kaptanlığını yapmış Uğur Uçar yer alsaydı, kimsenin kaptanlık tartışması yaşayacağını zannetmiyorum. Veya bir başka örnekle tüm Galatasaraylıların Çağlar Birinci yerine Berk Neziroğulları’nı tercih edeceğine eminim.





Yorum Yaz

Yorumları okumak veya yazmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Puan Durumu Fikstür
Bizi Takip Edin :
Webaslan Google+ Webaslan Facebook Page Webaslan RSS Webaslan iPad Webaslan Mobil
reklam
Yazarın diğer yazıları
Son Girilen Makaleler
beawerheart
| 28 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 25 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 24 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 15 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 05 Ağustos 2024 |
En çok yorumlananlar
Blog bulunmuyor...