Evet… Futbol bizim neyimize? Bizim çetelerimiz var, şikemiz, teşvik primimiz var, dirayetsiz yöneticilerimiz, yaptığı işe saygısı olmayan futbolcularımız, kurtlar vadisinden çıkmış ağır abi milli takım kaptanımız var. Bir türlü olgunlaştıramadığımız kaosa dayalı bir futbol sistemimiz, gerçekleri yazamayan üç maymunu oynayan bir medyamız var.

Son Almanya maçından hareketle basit ve kısa bir analiz: Almanya’da ki üç milyon Türk içinden onlarca yıldız futbolcu çıkarken biz yetmiş milyon içinden bir tane çıkartamıyoruz. Çünkü ne yıldız üretebilecek bir futbol düzenimiz, nede Almanya’da yetişmiş yıldız nitelikli Türk futbolcuları değerlendirebileceğimiz bir futbol sistemimiz, anlayışımız var.

Bu gün çoğumuz Mesut Özil’i tercihinden dolayı yadırgıyoruz ama Hamit gibi, Nuri Şahin gibi onu da bu sistemsizlik içinde ziyan edeceğimizden sanırım hiç birimizin şüphesi yok. Almanya’nın 3 milyonluk Türk nüfusu içinden emek verip yetiştirdiği futbolculara göz dikeceğimize; çoğunluğu genç nüfus olan 70 milyon içinden niye yıldız futbolcu yetiştiremiyoruz ona kafa yormak sanırım ülke futbolumuz için daha sağlıklı olacaktır. Hatta ben yıldız futbolcuyu geçtim iş ahlakı olan ve bir sporcu gibi davranabilen futbolculara dahi razıyım.

Bu kadar genç yetenekli nüfusun, paranın ve gelirin içinde futbol adına kazandığımız bir tane turnuva, önde bitirdiğimiz bir tane yarış yok. Ama futbolda rezillik, çirkinlik adına bir dünya şampiyonası, bir yarış düzenlense, o konuda da bizden önde bitirecek ülke yok.

Bundan sonra yazılanlar futbolu bu hale getirenler hakkında bir sporseverin kaleme aldığı iddianamedir. Bu iddianamenin değerlendirileceği yer bir mahkeme değildir. Tüm mahkemelerden daha adilane karalar verebildiğine inandığım kamu vicdanıdır.

Suçlu: Kulüp Yöneticileri

Suçu: Sporun ve sporcunun ruhundan anlamayan bu insanlar paraları ve güçleriyle Türk futbolunu ve futbolun tüm unsurlarını oyuncakları yaptılar. Kulüplerin üzerinden rant sağladılar, güçlerine güç, paralarına para kattılar. Şimdi son bir hamleleri kaldı. Şike ve teşvik primine hapis cezasını kaldırarak yapabilecekleri her türlü rezilliği legal kılmak.

Suçlu: Futbolcular

Suçu: Hiçbir zaman iş ahlakları ve iç disiplinleri olmadı. Hep kendilerini disipline edecek, adam edecek bir teknik direktöre ihtiyaçları oldu. Futbolcudan önce birer sporcu olmaları gerektiğini ve sporun insanı yücelten değerlerinin kendileri için en büyük kazanç olduğunu anlayamadılar. (Bu rezil düzen içinde Emre Bölezoğlu örnek futbolcu hatta Milli Takım kaptanı oldu. Formalarını çıkarttıklarında göbek yağları şortun üstünden taşan Servet Çetin, Volkan Demirel büyük futbolcu hatta milli takımın değişmez oyuncuları oldu. Bu düzene ve oyuncuların bu tutumuna isyan eden Hamit Altıntop ise arkadaşlarını satan adam oldu.)

Suçlu: Spor Adamları

Suçu: Yıllardır ülke futbolunu ileriye taşıyacak bir futbol aklı, bir futbol mantalitesi ortaya koyamadılar. Ülke futbolunu saha içinde aciz kıldılar. Türk futbolunu bugün ki içinden çıkılmaz hale getiren yöneticilere karşı isyan bayrağını açamadılar, seslerini yükseltemediler. Örgütlenemediler, birlikte hareket edemediler. Türk futbolunun gerçek patronları olmaları gerekirken, yöneticilerin kuklaları, oyuncakları oldular.

Suçlu: Spor Medyası

Suçu: Tüm modern dünya ülkelerinde zorbalığa, kanunsuzluğa ve adaletsizliğe karşı ilk tepki koyan medya dünyası iken bizim medyamız üç maymunu oynadı. Paranın ve gücün iktidarına boyun eğdi. Boyun eğmeyen yürekli birkaç tanesi vuruldu, bıçaklandı, tehdit edildi. Bağlı oldukları birlikler bu olayları kınamaktan başka bir şey yapmadı. Kendi birlik başkanları görevden alınıp kayınbaba torpilinden spor müdürleri atandı. Eski babıalide böyle bir durum olsa bırakın o gazetede yazanları tüm babıali ayağa kalkardı. Koltuklarını ve köşelerini kaybetmemek için kalemlerini eğdiler, büktüler. Şimdi hepsi kazandıkları paranın tutsağı, kulüp başkanlarının ve medya patronlarının oyuncağı.

Suçlu: Aziz Yıldırım

Suçu: Bugün Türk futbolunun içinde bulunduğu durumun baş aktörü.13 yıllık iktidarı boyunca Fenerbahçe camiasında onlarca illegal olay gerçekleşti. Camia içindeki yorumcular vuruldu, gazeteciler bıçaklandı, kimisi darp edildi. Camiada muhalif tüm isimler kulüpten uzaklaştırıldı. Onlarca insan, kurum tehdit edildi. Şike ve teşvik primi vermek düstur edinildi. Şike kayıtları TMSF raporlarına dahi girdi. Bu illegal güç ile Türk futbolu ve tüm kurumları tahakküm altına alındı.

Suçlu: Fenerbahçe Camiası

Suçu: Sırf güçlü ve futbolun tüm kurumlarına hükmedebiliyor diye 13 yıllık Aziz Yıldırım iktidarına “onca illegaliteye rağmen” destek çıktı. Camia mensupları Fenerbahçelilik kültürü yerine yeni bir kültüre sahip oldular; biat kültürü. Şimdi bu kültürü tüm futbol camiasına dayatıyorlar. Söylemleri; “biat edin”.

Suçlu: Futbol Federasyonu

Suçu: Baskılara boyun eğdiler ve zorbalığın, rezilliğin hakim olduğu bu futbol düzeninin oluşmasına seyirci kaldılar. Sporun insanı yücelten yüce değerlerine sahip çıkacaklarına, para babası, güç sahibi kulüp başkanlarının oyuncağı oldular.

Suçlu: Mehmet Ali Aydınlar

Suçu: Bütün bu rezil düzeni bozmak ve futbolu yeniden yüceltmek için, savcılık ve kolluk kuvvetleri tarafından kendisine altın tepside bir fırsat sunuldu. Ama oda bundan önceki federasyonların izinden gitti ve Türk futbolunu içinde bulunduğu bataklığa mahkum etti.

Suçlu: Türk Futbolseveri

Suçu: Yukarıda bahsi geçen aktörleri ve eylemleri ile tüm bu rezil futbol düzenine gerekli tavrı alamadı ve “ben daha iyisine layığım” diyemedi. Yıllardır kendine sunulanla yetindi ve sesini yükseltmedi. Yüksek bilet fiyatlarına ve yüksek dekoder ücretlerine rağmen bu sakat futbol düzeninin en sadık müşterisi oldu. Sağladığı gelirlerle bu düzeni ayakta tutan en önemli finansör olmaya devam ediyor.

Hüküm sizin…