11
2018
Merhaba değerli webaslan okurları,
Ülkemizin kurucusu Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü saygı, minnet, rahmet ve özlemle anıyorum.
Hakkari'de yaşanan elim kazada şehit olan askerlerimize Allah'tan rahmet, ailelerine ve vatandaşlarımıza başsağlığı diliyorum. Kazada yaralanan askerlerimize acil şifalar diliyorum.
Galatasaray, içine düştüğü sıkıntılı duruma rağmen aldığı galibiyetle yarıştan kopmaya niyetinin olmadığını gösterdi. Bu galibiyet pek çok açıdan önem taşıyor. Sahaya çıkan on bir oyuncunun taşıdığı formanın hakkını vermeye çalıştığını ve bunda başarılı olduğunu gördük. Demek ki Galatasaray sahaya on bir kişi çıkıyorsa eksik değilmiş. Bu sözün mana ifade etmesi için bütün oyuncuların maksimum gayreti göstermesi gerekiyordu ve Kayseri deplasmanında tam da bu oldu.
Sakatlar ve cezalılarla kadrosu iyice eksik duruma düşen Galatasaray'ın işi elbette çok zor olacaktı. Fakat unutmamalıyız, biz şu ana kadar pek çok kötü sonucu tam kadroyken yaşadık. Bu yüzden de Galatasaray'ın asıl sorunun yeteri kadar savaşmayan oyuncular olduğu apaçık ortadaydı. Galatasaraylı oyuncuların her şeyden önce kendilerine gelip, kenetlenmeleri lazımdı. Kayseri maçında gördük ki oyuncularımız inanmış, odaklanmış, kenetlenmiş. Belki de üst üste yaşadığımız şoklar onların aklını başına getirmiş. Galatasaray, Kayseri'de en büyük eksiğinin üstesinden geldi, ruhunu koydu ortaya. Bundan sonra o formayı giyecek bütün oyuncuların bu maçtan feyz alması gerekiyor.
Galatasaray'ın maça doğru hazırlandığını ve deplasmanda başarı getirecek bir sistem değişikliğine gittiğini gördük. Fatih Terim ve yardımcıları eldeki oyuncularla oynanabilecek en doğru oyunu ve doğru dizilişi bulmuş. Oyuncular da üstüne düşeni en iyi şekilde yapınca altın değerinde üç puan, üç golle geldi. Galatasaray buradan sonra inanç, özveri ve sabırla devre arasına kadar hedeflerinden kopmadan yoluna devam edebilir. Bunun umudunu veren bir oyun izledik.
Galatasaray aslan gibi oynayınca hakemleri de, federasyonu da yeniyor. Bunu geçmişte defalarca görmüştük, Kayseri'de bir kez daha gördük. Şunu da göğsümüzü gererek söyleyebiliriz ki Cimbom'un başına gelenler başka takımın başına gelse taraftarından hocasına, hocasından oyuncusuna böyle bir kenetlenme olmazdı. Farkımızı yine ortaya koyduk. Galatasaraylı oyuncular taşıdıkları armanın hakkını vererek oynamaya devam ettiği sürece, cezaların bitmesiyle, sakatların iyileşmesiyle ve yapılacak birtakım takviyelerle Avrupa'da yolumuza devam etmek ve sezon sonunda ipi göğüslemek gayet mümkün görünüyor. Terim kulübeye dönene kadar, sakatlar ve cezalılar takıma katılana kadar belki bazı virajlarda takılabiliriz, elbette bir galibiyetle her şey çözülmüş gibi bakmamak lazım; ama bu kenetlenmeyle ve taraftarın koşulsuz desteğiyle tüm zorlukları er veya geç aşarız, o yüzden Cimbomluların gönlü rahat olsun.
Kenetlenen Galatasaray ailesine saygılarımla...
Yücel Uğur Uçar