28
2015
Bu akşam Astana karşısında tek yol galibiyet... Kötü bir sürpriz Hamzaoğlu'nun kaderini doğrudan etkileyecektir. Hamzaoğlu'yla ilk Ş.L. galibiyeti ise hem grupta umutlu devam etmemizi, hem de yönetimin üzerindeki baskının azalmasını sağlayacaktır.
Günlerdir taraftarlarımızın aklında bu maç var. Bakıldığında Astana ismen büyük bir takım olmasa da, geçen sene Ş.L.'de grubu galibiyetsiz bitirmiş, bu sene de grup maçlarına mağlubiyetle başlamış bir Galatasaray var.
Geçen sezonu hatırlayalım, 10 hafta sonunda ligde konumu kötü olmasa da futboluyla taraftarı mutlu etmeyen ve Ş.L.'de hezimetler yaşayan bir Galatasaray vardı. Bu tablo da doğrudan Cesare'yi koltuğundan etti. Peki bugün şartlar nasıl? Astana-Benfica-Benfica, 3 maç var önümüzde. Hamzaoğlu doğru futbolla en az iki galibiyet ve bir beraberlik getirmeyi başaramazsa, Şampiyonlar Liginde geçen sezonki duruma yeniden düşeceğiz. Ligde de kritik maçlar oynacağımızı düşünürsek 10 hafta sonunda geçen yılki kabusu görmemiz işten bile değil. Bu da Hamza hocanın kaderinin Cesare ile aynı olacağı anlamına gelir.
YABANCI TAKIMLARI YENMEK
Hepimiz biliyoruz ki Galatasaray'ın kuruluş amacı Türk olmayan takımları yenmektir. Galatasaray camiası asla başarısızlığı içselleştirmez, hele ki Avrupa'da hezimeti asla içine sindiremez. Sorumlularından hesap sorar, koltuğunda rahat bırakmaz.
Astana büyük takım olmasa da bu maç çok büyük maç, çünkü ucunda Avrupa'da yeniden varolma var. Hamza Hoca otursun düşünsün. Gaziantep'ten bile çok kolay gol yiyen Galatasaray'ın Avrupa'da bu kadar kolay gol yeme lüksü yok. Atletico maçı da gösterdi ki Galatasaray öncelikle defansif orta saha sıkıntısına çözüm bulmalı. Ben Hamza hocadan o mevkiye Chedjou'yu monte etmesini bekliyorum. Zira bu kadar kolay geçilen bir orta saha ile Galatasaray, bu akşam da zor duruma düşer. Hamza hocanın stresten arınıp, doğru bir strateji geliştirmesi hayati önem taşıyor.
Atletico maçında gördük ki ilk yarıda takım maçın stresi altında ezildi. Saçma sapan pas hataları, kucaktaki oyunculara atılan paslarla gelen top kayıpları, yanlış pas tercihleriyle ölen atak girişlimleri Galatasaray'ın kazanmaktan uzak olduğu gösterdi. İkinci yarıda 2-0'ın da etkisiyle orta sahada daha kolay top yapan Aslan, Atletico'nun muazzam defansını 2-3 pozisyonda delmeyi başardı ancak son vuruşlarda etkisizdi. Genel olarak, gördük ki takım ilerideyken kaptırılan her top tehlike ve Galatasaray ilk 15 dakika rakip kaleye gidemeyecek kadar sinmişti. Tam da bu noktada oyuncuların rakipten korkmadan oynamaları için takımın psikolojisini hazırlamak ve ortasahanın defansif yönüne de doğru ismi bulmak Astana maçının şifresini veriyor.
Hamzaoğlu'nun bu akşam ilk Şampiyonlar Ligi galibiyetine ulaşması için geçmiş maçlardan doğru dersleri çıkarıp, en uygun 11'le ve en uygun strateji ile takımı sahaya sürmesi gerekiyor. Puan kaybı hocanın koltuğunu fena halde sallayacaktır. Galibiyet ise hem özgüvenini, hem de taraftarın ona olan güvenini arttıracaktır.
Bu kritik süreçte Hamzaoğlu'na güvenmemiz gerektiğini düşünüyorum. Dönüp baktığımızda Hamza hoca takıma kötü zamanda geldi ve 4.yıldızla sonuçlanan bir serüven yaşattı bize. Sezon sonunda 3 kupayı alan takımın hocası bu adam. Tesadüf diyenin aklına yazık. Galatasaray'a oynattığı oyunu eleştirebiliriz. Ancak onu linç ettirmeye niyetli fener medyasının istediğini vermek de olmaz. Hocayı hakarete varan bir dille eleştirenlerin sağlam Galatasaraylı olmadığını düşünüyorum. Doğru işlerle ve inançla, Hamza hoca yönetiminde Galatasaray Şampiyonlar Liginde ve Ligde daha iyi yerlere gelecektir. Daha hiçbir şey bitmeden hocanın yerine birilerini düşünenlere; yeniden Terim getirilsin, Denizli gelsin, o gelsin, bu gelsin diyenlere de en güzel cevabı Hamzaoğlu'nun vereceğine inanıyorum.
Yüreği sarı-kırmızı ile çarpan büyük taraftarımıza saygılarımı sunuyorum.