19
2017
Merhaba değerli okurlar,
Öncelikle milli haltercimiz, efsane sporcumuz, spor tarihimizin altın sayfasının yazarı, gururumuz Naim Süleymanoğlu'na Allah'tan rahmet, ailesine ve tüm yurttaşlarımıza başsağlığı diliyorum...Galatasaray oynadığı bütün önemli maçlarda sınıfta kaldı ve Başakşehir maçıyla ise liderlik koltuğunu hak etmediğini gösterdi. Lider olan, şampiyonluğa giden takım böyle bir mağlubiyet almaz. Trabzon maçında olduğu gibi Başakşehir maçında da asıl sorun yenilmek değil, ezilmekti. Sahadan silinmek, herhangi bir varlık gösterememek, her pozisyonda rakipten daha zayıf kalmak; bunlar çok ama çok can sıkıyor.
Peki Anadolu takımlarına karşı tozu dumana katan Galatasaray, büyük maçlarda niye böyle kimliksiz kalıyor, nasıl böyle acizlik yaşıyor? İşte bu sorunun cevabı daha evvel de işaret ettiğimiz gibi kulübede. Tudor, her büyük maçta yaptığı diziliş değişiklikleriyle ve oyuncu tercihleriyle takımına güvenmediğini gösteriyor. Ligin en oturmuş kadrosuna karşı deplasmanda maça çıkıyorsun, kanatsız oynamaya karar veriyorsun. O bekler yalnız kalıyor ve her pozisyonda madara oluyor! Çift forvet çıkmak zaten ayrı dava... Bu forvetlerden biri Adebayor gibi ortasahaya sık sık yardım eden bir atlet olur, anlarım. Aynı tarz iki adamı böyle kritik bir maçta sahaya sürmek nedir? Nasıl bir katkı vereceklerini düşündü Tudor? Eminim bu soruya kendisi de net bir cevap veremez.
Yenilen 3. gol, Galatasaray'ın maçı bıraktığı an oldu. Bir takıma o bölgede o kadar oynama şansı verirsen, bir şekilde atar ve seni bitirir. 3-1'den sonra oyuna iki kanat atıp, rakibin kanatlardan gelmesini engellesen bundan kötü mü olurdu? Muhtemelen artık durup bekleyen Başakşehir, saldıran Galatasaray olurdu. Zira Başakşehir'in bu derece rahat ve önde oynamasının asıl sebebi bizim herhangi bir karşı tepki veremeyişimizdi. 3.gole hemen karşılık vermek için bir şeyler yapmak yerine hocasından oyuncusuna herkes mağlubiyeti o an kabul etti. Sonrası malum iki gol daha ve tarihi bir skor.
Galatasaray'da Feghouli'nin ve Serdar'ın yokluğu da işleri kötüleştiriyor. Ancak bu bahane olamaz, çünkü 5 gol atan takımın da üç önemli eksiği vardı. Galatasaray'da futbolcuları bireysel olarak tartışmamıza hiç gerek yok bence. Tartışılması gereken tek kişi Tudor. Büyük maçların hepsinde rakibin ekmeğine yağ sürüyor bu adam. Artık bunu yönetim de görmek zorunda. Her sezon içeride-dışarıda toplam sekiz büyük maç var. Biz bunların üçünü oynadık şu ana kadar (FB-TS-BŞK) ve sadece 1 puan aldık! Böyle gitmez, gitmemeli. Tudor'u kovmayıp beklersek ne olacak? Bjk maçına abuk subuk bir mantaliteyle çıkıp bizi rezil ettiğini yazmayacak mıyız iki hafta sonra? Başakşehir'den 5 (BEŞ) gol yemek Tudor'u kendine getirmiş olabilir mi? Benim Tudor'dan en ufak umudum yok. İki hafta önce burada yazdım, Tarihin en iyi başlangıcından tarihin en büyük düşüşüne geçebiliriz, dedim. Gidişat hâlâ bunu gösteriyor. Tudor bu işi düzeltemiyor, büyük maçlara takımı nasıl çıkaracağını bilmiyor. Eminim TS ve Başakşehir, keşke her maçı Galatasaray'la oynasak diyordur. Sözün bittiği yere çok sık gelmeye başladık, yazık.
Sonuçta gelinen noktada her şeye rağmen tren kaçmış değil. Artık top yönetimde. Ya Tudor'da ısrar edip böyle rezilce sonuçlar almayı göze alacaklar ya da yeni bir hamle ile suyu bizden tarafa çevirecekler. Vakit kalmadı. Devre arasına lider girme hesaplarından, "liderin şu kadar puan gerisinde girsek, transferlerle ikinci yarıda yarışta kalırız" noktasına gelmemek için artık son şansımız!
Biz Galatasaraylıyız. Zor günleri de gördük, milletin hayal dahi edemeyeceği başarıları da yaşadık. Bugünlerin de geçeceğini biliyoruz. Galatasaray demek, küllerinden doğmak demek, bunu çok iyi biliyoruz. Galatasaray dirilip, silkelenince kimlerin canını yakar bunu da herkes biliyor. Biz acze düştüğümüzde içinin yağları eriyen takımların hiçbirinin tarihinde bizim başarılarımız yok. Aslan'ı düşerken seyretmenin onlara nasıl bir keyif verdiği ortada. Bjk ve Fb'nin şampiyon olmasının birinci ve en önemli koşulu Galatasaray'ın o sezon yarışta olmamasıdır. Aksi takdirde şampiyon elbette Galatasaray olacaktır, bunu yerli yabancı herkes biliyor. Artık Galatasaray'da yönetim bir karar vermek zorunda; bu sezon, bizim kenara çekildiğimiz küçük takımların şampiyonluk yarışı yaptığı bir sezon mu olacak yoksa bu zorlukları aşıp hepisinin kabusu mu olacağız?
Yüreği sarı-kırmızıyla atan şanlı Galatasaray taraftarına selam olsun!