Son yılların önem derecesi en yüksek maçına bir adım kala takımda işlerin pek iyi gitmediği aşikar.Gerçi sezon başından beri İngiltere'deki United maçı hariç işlerin iyi gittiğini söyleyemeyiz.Geçen sezona göre istek azim ve baskılı oyunun gerisindeyiz.Tekmeye kafa uzatan son saniyelere kadar savaşan takımın yeni ruh hali nasılsa kazanırıza dönüştü.Bir takımın özgüveninin olması  iyi bir şeydir fakat sadece özgüven maç kazandırmaz.

      Herkes Drogba ve Sneijder transferlerine kilitlenmişken bana kalırsa geçen sezon elde edilen şampiyonlukta çok önemli paya sahip Elmander unutuldu.Oynadığı her maçta yüreğini ortaya koyan savaşan bir Elmander'e her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var.Sakat mı? Neden oynamıyor bilemiyorum ama Fatih hocamın onu takıma monte etmesi gerekiyor.

       Diğer önemli konu ise Amrabat.Takımımızda kanat fotmatındaki tek oyuncu.Ama anlamadığım nedenlerden ötürü ya yedek yada değişiklik sıralamasında ilk isim.Gençlerbirliği maçında özellikle Drogba oyuna girdikten sonra sadece sol kanattan hücum edebildik.İyi ortalarda yaptı.Fakat Burak Drogba ve Umut bir türlü bunları değerlendiremedi.İşin ilginç yanı Amrabat'ın futbolundaki geri gidiş.Galatasaray'daki Amrabat futbolu unutmuş gibi oynuyor.Çalım atmıyor,dikine gitmiyor yaptığı tek iş topu sağına alıp orta açmak.Amrabat kesinlikle bu değil.Daha geçen sezon kupa maçında Gökhan Gönül'ü perişan eden Amrabat'ın yerinde yeller esiyor.Bu çocuğun oynatılması lazım kötü Hamit'e bir sezon şans veren Fatih hoca aynı şansı Amrabat'a da tanımalı.Sürekli oynatılarak ve oyun içinde özgürlük verilerek.Kötü oynasada saha içinde tutularak.Yoksa biz kanatsız oynamaya devam edeceğiz.

       Duran toplar ve penaltılar da ayrı konu.Bu takımda duran topları ve penaltıları Selçuk kullanır.Değil Drogba Messi gelse yinede Selçuk.Çünkü çok değil ilk yarıdaki Fenerbahçe maçında frikik öncesi başta Volkan ve Fenerbahçeli futbolcuların yüzlerindeki korkuyu gördükten sonra başka bir ismin topun başına geçmesi ihanet gibi.

       Herkes tarafından konuşulan sistem sorunu.Aslında buna sistemden çok mantalite sorunu demek daha doğru olur.Sorun ve çözüm  iç içe ve basit.Ya önde baskılı pres yapan bir takım olacaksın yada arkada bekleyen temposuz bir takım olacaksın işin özeti bu.Drogba Sneijder ve Burak üçlüsüyle önde baskılı oynama şansı maalesef yok.Bunu kabul etmek zorundayız.Burada çözüm aslında yapılan seçim.Seçimi yapacak kişi de Fatih Hoca.Benim seçimim içeride bu üçlü dış saha ve zor maçlarda önde baskı yapacak bir format.

        Gelelim tarihimizin en önemli maçlarından birine.Nasıl oynamalı nelere dikkat etmeli neyi yapıp neyi yapmamalı?Önceliğimiz kadro seçimi.4-4-1-1 ideal gibi gözüküyor.Muslera-Eboue-Semih-Dany-Riera savunma hattı malum.Amrabat-Selçuk-Melo-Hamit orta dörtlü Sneijder önde Drogba tek forvet.

        Muslera ikinci yarıyla birlikte çıkışa geçti ve şuan takımın en formda ismi.Riera'ya kenarda beklemek yaramış Gençlerbirliği maçında oldukça iyiydi.Eboue özellikle ilk yarı Gençlerbirliği kanadını felç etti mutlaka oynamalı.Ama kırılgan değil daha sert olmalı.Semih-Dany ikilisinin en büyük sorunu fazla özverili olmaları.Her topa çıkmak baskı yapmak istiyorlar.Bazen ikisi aynı topa müdahale ediyorlar.Tabiki hata yaparlarsada arkalarında hatayı telafi edecek kimse olmuyor.Ne Eboue nede Riera ters kademeye uygun olmadıkları için sıkıntı yaşıyoruz.Olması gereken ise Dany müdahale ediyorsa Semih geride kalıp seken topu kovalamalı Semih müdahale ediyorsa Dany seken topu kovalamalı.Geçen sezon Ujfalusi çok oyunda görünmesede bu işi kusursuz yaptığı için savunmamız iyiydi.

       Yukarıda da belirttiğim gibi Amrabat mutlaka kazanılmalı.Tarihimizin en önemli maçlarından birinde bu riske girilir mi? diyebilirsiniz ama elimizde o bölgede kimi oynatırsanız en az Amrabat kadar kötü oynayacaktır.Kaldı ki eğer Amrabat o bölgede boş alan bulursa rakibi oldukça zorlayacaktır.Hamit konusunda en büyük güvencem zorluk dercesi yüksek maçları hep iyi oynaması.O yüzden iyi oynayacaktır.Selçuk bildiğimiz gibi.Burada en büyük soru işareti Melo.Bonservisinin alınmayacağını hissettiğinden beri özellikle bu tip maçlarda kendine oynuyor.Görev yerinde durmuyor ekstra kendini göstermeye çalışıyor.Eğer bu maçtada aynı şeyleri yaparsa sonuç bizim için hüsran olur.Kendine değil takım için oynamalı.Başka biri oynayamazmı derseniz Yekta bu seviye için yetersiz olur en uygun olanı Hamit fakat onu ortaya alırsanız bu sefer sağ kanatta oynatacak kimseyi bulamazsınız.

       Sneijder tercihi ise tamamen orta sahayı destekleyebilmek adına alınmış bir karar.Birde bu tip yıldızlar bazen size şapkadan tavşan çıkarabilir.Bir ara topu yada bir şut maçın seyrini çok değiştirir.

       Drogba ne isminin büyüklüğü nede yıldızlığından dolayı oynamalı.Benim için oynamasının nedeni ileride topu tutabileceği arkasından gelecek orta saha oyuncularına fırsat yaratabileceğidir.

       Neden Burak yok derseniz çünkü Burak Drogba'nın yaptığı gibi topu önde tutamaz Sneijder'in yaptığı gibi de orta sahaya yardım edemez.Eğer maçta öne geçersek Drogba-Burak değişkliği ile defans arkasına atılacak toplarla çok etkili olur.

       Nasıl bir oyun olmalı derseniz maçı 90 dakika hatta 120 dakikaya yayabilecek şekilde oynamalıyız derim.Sonuç ne olursa olsun oyun disiplininden kopmamalı.Özellikle defans hattı ve Melo basit oynamalı.Risk almak intihar olur.Oyun sıkışırsa Drogba'yı uzun toplarda kullanmalıyız.Onun sektireceği değil indireceği toplarla orta saha oyuncularımızı pozisyona sokmalıyız.Bunun dışında ayağa top oynayarak rakibi yormalıyız.İlk maç bunu onlar yaptı.Biz yorulduk.Kesinlikle uzaktan şut atmalıyız.Drogba,Selçuk,Sneijder,Hamit,Melo hepsi iyi şut atan oyuncular.Bu avantajı skora çevirebiliriz.Amrabat topu aldığında artık geriyi değil ileriyi düşünmeli.Top kaybedecekse kaybetsin ama daima ileri.Bir Sneijder ara pası ve Amrabat golü görürsek hiç şaşırmayın.Eğer Huntelaar oynamazsa ki öyle gözüküyor dikkat edeceğimiz en önemli şey duran toplar olur.Bastos ve Farfan'ın kişisel çabalarıyla yaratacağı tehlikeler de diğer önemli konu.Özellikle Bastos'a şut şansı verirsek başımızı ağrıtır.

         Çok değil birkaç hafta önce Shalke takımını Alman 3.lig takımı yapan medyamız şimdide Dortmund zaferinden bahsediyor.Garip diyeceğim ama bilindik senaryo olunca garipsemiyorum.Amacın üzüm yememek olduğu bu topraklarda herşeyi kanıksar olduk.Fatih hocamızın cezasını, yanlı hakem kararlarını, yönetmelik değiştiren borsa oyunlarını, Tahkim'i, şike sürecini, kendini affettirmek adına Gençlerbirliği maçında çalınan saçma penaltıyı,yorumcuların birilerini şişirip birilerini yerden yere vurmasını.Hiç garipsemiyorum artık.

        Ama Galatasaraylılık duruş meselesidir.Yapılan her türlü oyuna karşı verilecek cevap, sahada 11 aslanın son topa son saniyeye kadar savaşması ve ekran başındaki milyonların da yürekleriyle onları desteklemesiyle verilecektir.Galatasaraylılık bunu gerektirir.Şikayet etmek, hakkımız olmayanı istemek bize yakışmaz.

        Yakışanı tarih boyunca hep yaptık yine yapacağız.Türk olmayan takımları bir kez daha yeneceğiz.İnancımızla ve tüm kalbimizle yanınızdayız.Haydi Galatasaray yolun açık olsun.

Saygılarımla...