Makale Yaz
Bu haberi yazdır
Bölüm 1: 'Manipülasyon'
 Şub
16
 2016

Öncelikle şunu belirtmeliyim ki bu bir yazı dizisi olacak. Galatasaray’ımızın bu hale nasıl geldiğini dilim döndüğünce anlatmaya çalışacağım. Anlatılacak o kadar çok şey var ki nereden başlayacağımı gerçekten bilmiyorum. Bu sebeple parça parça geçmişten ve günümüzden örnekler vererek bölüm bölüm yazmaya karar verdim.

Bölüm 1

‘Manipülasyon’

Çağımızın vebası medya üzerinden insan topluluklarının istenilen yönde manipüle edilmesidir. Maalesef bu vebadan en çok nasibini alan, futbol takımları içerisinde Galatasaray olmuştur. Tarihimizde defalarca gerek taraftarlarımız gerekse yönetimimiz bu oyuna alet olmuşlardır. Kısa kısa örneklerle açıklayalım.

Türkiye için kullandığım bir terimdir: ‘Türkiye’de hiçbir başarı cezasız kalmaz.’ Fakat konu Galatasaray’sa bu cümle yön değiştirerek: ‘Galatasaray’da her başarı  cezalandırılır.’a dönüşür.

Nedendir ki bizim gibi lisesi ve üniversitesinin büyük bir kısmı medya sektöründe çalışan taraftar topluluğu bu konuda korumasızdır. Yıllardır hep aynı nakaratı dinler, içimden neden kimse dur demiyor diye söylenirim. Aslında film basittir. Takımımızın en iyi oyuncuları belirlenir ve basın tarafından nokta atışıyla cezalandırılır. Diğer takım ve oyuncularının ne yaptıklarını duymayız ama bizim oyuncularımız çarşaf çarşaf medya kuruluşlarında manşet olur.

Bu konunun birinci aşaması önce almaya çalışmaktır. Alamazsan da saldır politikası başlar. Önce değersizleştir, sonra taraftarla arasını aç ve son olarak takımdan gitmesini sağla. Kısa kısa örnek vereyim.

Zaman Tugay Kerimoğlu zamanı. Ali Şen’in ifadesiyle isteyip te alamadığı tek futbolcu. Takımımızın kaptanı ve en az bizler kadar Galatasaraylı. Ali Sami Yen’e veda günü gözleri dolan büyük kaptan. Tugay’ın en formda zamanlarında oyunuyla ilgili bir şeyler bulamayan medya, eşi ile ilgili yazılarıyla manşetleri süsledi. Belden aşağı vuruyorlardı ve kimse dur demedi. Biraz formunda düşüş olsa bu sefer de sayfalarca yok gece hayatı yok gitmek istiyor gibi yazıları okuduk. İster istemez etkilendik. Ve sonunda gönderdik. Gittikten sonra ise aynı basın bu seferde yurtdışı başarılarından dolayı onu göklere çıkardı. Bu sefer yine etkilendik yönetime kızdık. Görev tamamlanmış oldu.

Bir diğer örnek yine bir kaptan; Hakan Şükür. Maalesef aynı senaryoyu onda da izledik. Ve sadece yine maalesef ki izledik. İlk eşi ile ilgili yazılanları hatırlayın. Boşanma sürecinde ne kadar yıpratıldığını. Hagi ve Fatih Terim ile aralarında sorun olduğu yazılarını. Takımda grup oluşturduğundan dini tercihlerine kadar hepsini bol bol okuduk. Sonuçta o da gitti. Ve biz de istedik. Yerine milyonlarca dolar harcayıp Jardel’i aldık. Görev tamamlanmıştı, kaybeden yine Galatasaray oldu.

Peki İmparator için yapılanlar. Yine dönemin itirafı; bir Fenerbahçe yöneticisinin Fatih Terim için Galatasaray da kazandığının iki üç katı para teklif ettiklerini ve reddedildiği. Ve o dönem yazılanlar. Adanalığından tutunda kızlarına kadar yine bol bol okuduk. Sonuçta o da gitti. Ve biz kalan sahalar diyerek sustuk. Uefa üzerine Şampiyonlar ligi finalini kovalayacakken tekrar döndük geriye gittik. Ve yine görev tamamlanmış oldu.

Son iki senedir ise Selçuk üzerine aynı oyunları seyrediyoruz. Bu sene tam hedefe ulaşılacaktı ki Selçuk’un milli takıma hayat veren o muhteşem frikiği geldi. Hatırlayın sene başında her pozisyonda çıkan sarı kartları ve basında okuduklarımızı. Bir anda hepsi kesildi. Hedefi değiştirmek zorundaydılar çünkü milli kahramanımızın artık üzerine gidemezdiler. Önce en zayıf bölgemiz tespit edildi. Forvet hattı zayıf olan takımımızın tek forveti Burak en uygun adaydı. Görev başarılı olursa Burak’ın en iyi arkadaşı Selçuk ta etkilenecekti. Bir bakıma bir taşta iki kuş vurulmuş olacaktı. Ve işlem başladı, önce medya üzerinden Hamza hoca ile aralarında sorun olduğu yazıldı. Sonra form durumu yerden yere vuruldu. Git baskısı ile taraftar yönlendirildi. Hatta Arena da taraftar ikiye bölündü. Sonuç mu o da gitti ve biz tek forvete kaldık. Görev başarılmış oldu. Bunun gibi birçok örnekler verebilirim. En son Nevriye ile ilgili yazılanlar ortada. Sonuçta dayanamayıp Işıl çıkıp gereken cevabı verdi.

Ya son olarak şike tartışmalarıyla yaşanılanlar. Öncelikle kendi takımlarının yenilgisi hasıraltı edildi. Bir yandan Konya maçı öncesi Aykut hocaya o süreç hatırlatıldı. Aradan da bir sermaye artırımı geçti. Biz oturduk sadece şike sürecini dile getirmeye çalıştık. Fakat atı alan Üsküdar’ı çoktan geçti. Ve yine görev başarıldı.   

Sonuç olarak Manipülasyon çağımızın vebası ve maalesef en çok bizden öldürüyor.

Büyük Galatasaray taraftarının artık bu oyunlara gelmemesi dileğiyle…

@verazone

Devam edecek… 

Bölüm 2

‘Ego Savaşları’…





Yorum Yaz

Yorumları okumak veya yazmak için üye girişi yapmanız gerekmektedir.

Puan Durumu Fikstür
Bizi Takip Edin :
Webaslan Google+ Webaslan Facebook Page Webaslan RSS Webaslan iPad Webaslan Mobil
reklam
Yazarın diğer yazıları
  2021
  2020
  2018
  2017
  2016
  2014
  2013
  2012
  2011
Son Girilen Makaleler
beawerheart
| 28 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 25 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 24 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 15 Ağustos 2024 |
kabatasli
| 05 Ağustos 2024 |
En çok yorumlananlar
Blog bulunmuyor...