Galatasarayımızın haklı şampiyonluğu tüm renktaşlara öncelikle kutlu olsun.

     Bundan sonrası yayıncı kuruluş kupası.Onu da alacağımıza inancımız tam.Fakat konu Galatasarayımızın basın fenerasyon ve yayıncı kuruluş tarafından kuşatılması.

     Bu kuşatma her geçen gün dahada sertleşiyor.Amaç bizi güçsüz duruma düşürmek.Kendi kulüplerinden bir CACIK olmayacağını anlayanlar hedeflerini değiştirdiler.Kendi haberlerini bile okumuyorlar.Bir Galatasaray haberinin altında Galatasaraylılardan fazla bunların yorumlarını görmemiz de bu yüzden.Herkes bir olmuş nasıl bu takımı alt ederiz diye düşünüyor.Ellerine fırsat geçince ver yansın ediyorlar.Saha içinde yenemediklerini bizans oyunlarıyla yenmek istiyorlar.

    Olayları sıraya sokarsak;

Varan 1

Sturm Graz maçı:Tüm Türkiye'nin yerinden oynamayı beklediği bir günde yerimizden gülerek oynadığımız tarihi savunmayla başladı kuşatma...

Varan 2

Denizlispor maçı:Baktılar bu komedi çok tuttu yenisini çekelim dediler.O da günlerce basında yer aldı.Küme düşmemeye oynayan bir takımın kendini kurtarması bile onlar için yanlıştı.Olması gereken Denizlisporun birilerine yatıp beş yemesiydi.Burada taraflı basın tarafından bence bilerek atlanan fakat kulübümüz tarafından gözden kaçırılan bir hususu önemle anlatmak istiyorum.Galatasarayımızı ispiyonculukla suçlayanlar ki daha sonra bilgiyi verenin başkaları olduğu ortaya çıktı.Yine tarihi savunmada Denizlispor maçının incelenmesini UEFA'ya bir dosya halinde ispiyonladıklarını pardon şikayet ettiklerini kendi ağızlarıyla söylediler.Bizi suçlayanlara bak.Biz yapmadığımız işlerin bedelini ödeyerek ispiyoncu olduk.Onlar gizli dosyalarla ispiyonladıklarını açıkladılar şikayetçi oldular.Özellikle bu konu hakkında kulübümüzün yetkili ağızlarının birilerine gereken cevabı vermeleri gerekiyor.Bu kadar suskunluk fazla.

Varan 3

Necati transferi ve transferler:Necati transferinde zatın biri çıkıp suç duyurusunda bulunuyor.Savcı da kanunlar gereği sayın Adnan Beyin ifadesine başvuruyor.Buraya kadar herşey bence normal.Herkes birini şikayet edebilir.Kanun gereği sende iftira suçundan dolayı karşı dava açarsın yer cezayı oturur yerine.Ama tuhafıma giden basında yer alan başlıklar.Bir bakıyorsunuz Galatasaray asbaşkanı şike davasında ifade verdi diye bir başlık.Sonra içeriğini okuyorsunuz bir başka komedi daha.Diğer transferler konusunda ise Amrabat ve Yiğit bize karşı takımların en iyi oyuncularıydı.Biz takım olarak o kadar safız ki rakip takım oyuncularını bize karşı iyi oynasınlar diye ayartıyoruz.Necati transferi ise transfer gününün son saatlerinde yapılan bir olay.Tahminen diğer alternatifler olmayınca Fatih hoca tanıdığı bildiği bir oyuncuyla yola devam etmek istedi.Bu gün ne kadar haklı bir transfer olduğunu daha iyi anlıyoruz.Ama amaç belli yolumuza taş koymak.Ve onlar için amaca giden her yol mübah...

Varan 4

Culio olayı:Bu olayda ayrı komedi.Culio Galatasaray maçı öncesi bence yanlış bir ifadeyle ben oynamak istemem ama mecburen oynamak zorundayım tarzında bir açıklama yapıyor.Rumenler bazen bu konularda fazla uyanık olabiliyor.Tekrardan Galatasaray'a dönmek için yapılmış bir manevra.Basın buna tepki göstermekte haklı fakat hedef Culio olması gerekirken bir bakıyorsunuz Fatih hoca topun ağızında.Neymiş hocanın üç ay önce söylediği sözler yüzünden bunlar olmuş.Peki arkadaş bu yanlıştı üç ay önce çıkıp neden konuşmadınız.Şimdi konuşuyorsunuz.Biz neden konuştuklarını çok iyi biliyoruz.Hedef hep aynı.

Varan 5

Melo ve Riera Kavgası:Yukarıda anlattığım saldırılarla sonuca ulaşamayan mihrakların mutluluktan gözlerini yaşartan olay.Onca saldırıyla sonuca ulaşamayanlara öncelikle bu fırsatı verdikleri için ikisinede kızgınım.Fakat yıllarca futbol oynayan biri olarak mahalle maçlarından tutunda gazozuna maçlarda bile kavga gürültünün eksik olmadığını hepimiz yaşadık.Sonuç olarak haksız olan yada hata yapan gider özür diler konu kapanır.Ama bu olayda aynı gruplar olayı kan davasına çevirme niyetinde.Bunların yaptıklarının yanında yaşanan olay bence devede kulak kalır.Benim anlamadığım bu olayda Fatih hocamızın iyi niyeti.Ülkemizde hiçbir başarının cezasız kalmayacağını en iyi bilenlerden biri olan hocamız neden birilerine hesap vermek zorundaymış gibi davranıyor.İmparatorumuza olan büyük sevgime sığınarak Galatasaray olarak kimseye hesap vermemiz gerekmediğini söylemek istiyorum.Bu konu kendi iç meselemizdir.Af da ederiz etmeyiz de.Kimseyi memnun etmek zorunda değiliz.Çünkü amaç üzüm yemek değil bağcıyı dövmek.

Şimdi bunca saldırının karşı saldırısına gelelim...

Bir Galatasaray taraftarı olarak soruyorum:

1-Geçen seneki federasyon başkanın Galatasarayımız ve Başkanımız hakkında küfürlü sözleri telefon dinlemelerine takılmışken geçen seneki ligin tescil edilmesini nasıl beklerim?

2-Şikeye karışmış takımları eksi puan cezasına çarptırıp puan farkını ikiye bölerek kurtarma çalışması olan play off sistemin bedelini niye biz ödüyoruz?

3-Şike olaylarına karışmadığımız halde avrupa kupalarından men edilerek gelecek on yılımızın çöpe atılmasına nasıl göz yumarım?

4-Şikeye karışmış bir takımın başkanının tarafsız davranacağına nasıl inanırım?

5-Son olarak yaptıklarınızın ve yapacaklarınızın bedelini hep biz mi ödeyeceğiz?

Saygılarımla...